Almanya

ABD-Almanya İlişkileri Yeniden Güçleniyor

Uluslararası alandaki siyasi gerilimler gölgesinde bile, Almanya ile ABD arasındaki dostluk Wiesbaden’da düzenlenen geleneksel festivalde güçlü bir şekilde hissedildi.

İki ülkenin temsilcileri, ortak yaşam ve karşılıklı anlayış temelinde sürdürülen işbirliğinin yerel düzeyde ne kadar sağlam olduğunu vurguluyor.

Küresel Gerilimlere Rağmen Yerel Düzeyde Sarsılmaz Bir İşbirliği

Almanya ile Amerika Birleşik Devletleri arasında son yıllarda zaman zaman gerilim yaşansa da, iki ülke arasındaki dostluk yerel düzeyde canlılığını ve sıcaklığını koruyor. Bunun en somut örneklerinden biri, Wiesbaden’da düzenlenen Alman-Amerikan Dostluk Festivali oldu.

Wiesbaden Belediye Başkanı Gert-Uwe Mende, festivalin açılışında yaptığı konuşmada, "Elbette Amerikan dış politikası bugünlerde uluslararası arenada eleştirilere konu oluyor. Ancak bizim burada tartıştığımız konu bu değil," sözleriyle küresel gerilimlere mesafe koydu. Mende, SPD’li bir siyasetçi olarak Wiesbaden’daki Amerikan topluluğu ile olan ilişkilerin güvene dayalı ve verimli şekilde sürdüğünü vurguladı: “Biz burada büyük siyaset yapmıyoruz. Yerel düzeyde bir arada yaşamayı başarıyoruz.”

Güncel politik krizler, öğrenci değişim programlarındaki vize sorunları ya da sınır geçişlerindeki keyfi uygulamalar gibi meseleler, Wiesbaden sokaklarında hissedilmiyor. Tam tersine, dostane ilişkiler günlük hayatın bir parçası olarak sürdürülüyor.

Festivalde Ortak Kültür, Ortak Umutlar

4 Temmuz Amerikan Bağımsızlık Günü vesilesiyle düzenlenen Dostluk Festivali, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda iki kültür arasında köprü kuran köklü bir gelenek olarak öne çıkıyor. Festivalin ziyaretçileri, siyasi gerilimlerden bağımsız bir atmosferde bir araya gelerek dostluk mesajı veriyor.

Alman eşiyle birlikte festivale katılan Amerikalı Laura Thomas, "Politik gerginlikler var, evet. Ama burada Wiesbaden’da, farklı kültürlerin nasıl uyum içinde yaşayabileceğini görüyoruz,” diyerek yerel düzeyde kurulan samimi ilişkileri öne çıkardı.

Amerikalı Hector Martinez ise duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Almanya’yı ve Almanları seviyoruz. İnsanlar burada çok sıcak ve misafirperver. Kendimizi evimizde gibi hissediyoruz.”

Wiesbaden’da 80 Yıllık ABD Varlığı

Amerikan ordusu, Wiesbaden kentinde yaklaşık 80 yıldır kesintisiz bir varlık sürdürüyor. Mart 1945’te, Alman hava kuvvetlerinin terk ettiği Wiesbaden-Erbenheim Havaalanı'nı ele geçiren Amerikan birlikleri, kısa sürede kentin çehresinde kalıcı bir yer edindi. Berlin Hava Köprüsü sırasında, 1948-49 yıllarında Tempelhof’a yapılan uçuşlar da buradan gerçekleşti.

Bugün Lucius D. Clay Kışlası adıyla bilinen bu askeri kompleks, Stuttgart ve Ramstein’la birlikte ABD’nin Almanya’daki en stratejik üslerinden biri olarak değerlendiriliyor. Buradan Avrupa ve Afrika’daki Amerikan askeri operasyonları koordine ediliyor.

NATO Üssü ve Stratejik Planlama Merkezi

Wiesbaden’daki ABD Garnizonu, yalnızca lojistik bir üs değil, aynı zamanda NATO çatısı altındaki kritik kararların alındığı bir merkez haline geldi. New York Times’ın haberine göre, 2024 baharında, Ukrayna’nın Rus mevzilerine yönelik karşı saldırı planları da burada Amerikalı ve Ukraynalı komutanlar tarafından birlikte tasarlandı. Ayrıca, kışla 2024 sonundan bu yana Ukrayna’ya sağlanan askeri yardımların ve eğitim faaliyetlerinin koordinasyonuna da ev sahipliği yapıyor.

Ren-Main bölgesinde 23.000’den fazla kişi doğrudan veya dolaylı olarak Amerikan askeri varlığı ile bağlantılı. Bu grubun 5.000’ini aktif görevdeki askerler, sivil çalışanlar ve hizmet sağlayıcılar oluştururken, çok sayıda kişi de aileleriyle birlikte bölgede yaşamını sürdürüyor.

"İki Ülke, Tek Takım" Mesajı

Wiesbaden Garnizonu Komutanı Albay Troy Danderson, Amerikan birliklerinin Almanya’nın ve genel olarak Avrupa’nın güvenliğine katkıda bulunduğunu vurguladı. “Biz iki ayrı ülkeyiz ama tek bir takımız. Birlikte daha güçlüyüz,” diyerek askeri ve kültürel işbirliğinin önemine dikkat çekti.

Bölgede yaşayan birçok Alman vatandaşının da Amerikan üslerinde çalıştığı biliniyor. “Yerel Vatandaşlar” olarak adlandırılan bu grup, avukatlık ve mimarlıktan teknik hizmetlere kadar geniş bir yelpazede görev yapıyor. Yaklaşık 800 kişilik bu topluluk, iki ulus arasında kurulan işbirliğinin günlük hayat içindeki somut yansımalarından biri.

Asker Çekilme Tartışmaları ve Güvence Mesajı

Eski Başkan Donald Trump döneminde gündeme gelen ABD askerlerinin Almanya’dan çekilmesi yönündeki planlar, yeniden tartışılmaya başlanmıştı. Ancak, Haziran ayında Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in Washington ziyareti sırasında Başkan Joe Biden’ın verdiği mesaj, endişeleri bir nebze olsun yatıştırdı. Biden, Almanya’nın Amerikan askerlerinin varlığını sürdürmesini istemesi halinde “bunun bir sorun olmayacağını” belirterek mevcut işbirliğinin devam edeceği sinyalini verdi.