Çalışma, filonun büyük ölçüde çevre dostu olmadığını ve bu durumun Alman otomotiv endüstrisinin yaşadığı dönüşüm sıkıntılarının sembolü olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmanın Ortaya Koyduğu Çarpıcı Gerçekler
Almanya merkezli çevre ve tüketici koruma derneği DUH (Environmental Action Germany), yaptığı 19. yıllık çalışmada, Alman politikacıların kullandığı 238 resmi aracın emisyonlarını değerlendirdi. Sonuçlara göre, bu araçların %63’ü, AB’nin otomotiv endüstrisi için belirlediği kilometre başına 93,6 gramlık ortalama CO2 emisyon hedefini aşıyor. Bu oran, bir önceki yıl %74 seviyesindeydi. Araştırma, küçük bir ilerleme görülse de filonun genelinde sürdürülebilirlik açısından yetersiz bir tablo çizdiğini ortaya koydu.
DUH, araçları performanslarına göre sınıflandırdı. Hedefi yakalayan araçlara yeşil kart, hedefin 20 gram altında kalanlara sarı kart, daha yüksek emisyon değerlerine sahip olanlara ise kırmızı kart verildi. Bu kapsamda federal hükümette görev yapan 11 bakandan 7’si kırmızı kart aldı. Çalışma, özellikle federal kabinede daha verimli araçlara geçiş konusunda belirgin bir ilerleme olmadığını vurguladı.
“Otomotiv Sektörünün Sembolü”
DUH’un İcra Direktörü Barbara Metz, araştırmanın sonuçlarını değerlendirirken resmi araç filosunun tabloyu özetlediğini söyledi. Metz, “Çevre dostu resmi araçlara doğru yavaş ilerleme, aslında tüm otomotiv sektörünün durumunun bir sembolüdür. Almanya, elektrikli araçlara geçişte ciddi adımlar atmak yerine hâlâ benzinli ve dizel limuzinlere ağırlık veriyor” ifadelerini kullandı.
Metz’in açıklaması, Almanya’nın iklim politikalarıyla otomotiv endüstrisinin dönüşüm süreci arasında paralellik kurdu. Özellikle büyük ve lüks Alman markalarının araçlarının filoda yoğunlukla tercih edilmesi, çevreci dönüşümün yeterince hızlı ilerlemediğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Eyalet ve Federal Bakanlıklardan Karışık Sonuçlar
Araştırma, eyalet ve federal düzeyde farklı sonuçlara işaret etti. Federal düzeyde çevre bakanlıkları görece daha iyi performans sergiledi. Toplamda 12 bakanlık yeşil kart alırken, sadece 4’ü kırmızı kartla değerlendirildi. Ancak federal hükümetin genel performansının AB standartlarının altında kaldığı açıkça ortaya kondu.
Öne çıkan bulgular arasında elektrikli araçların sayısındaki artış dikkat çekti. 2023’te resmi filo içinde %50 olan elektrikli araç oranı, 2024’te %57’ye yükseldi. Yine de araçların enerji tüketimleri, özellikle “gerçek dünya emisyonları” dikkate alındığında AB’nin hedeflerini karşılamaya yetmedi.
Yeşiller Partisi’nin Temiz Filo Başarısı
DUH’un çalışmasına göre, yalnızca Yeşiller Partisi kilometre başına ortalama 85 gram CO2 salımıyla kabul edilebilir bir resmi araç filosuna sahip. Bu oran, AB standartlarının altında kalmayı başararak partiyi öne çıkardı. Buna karşılık Sosyal Demokratlar (151 gram) ve merkez sağ CDU/CSU (160 gram) ortalamalarıyla AB hedeflerini belirgin şekilde aştı.
Geleceğe Dair Soru İşaretleri
Çalışma, federal hükümetin filosunda elektrikli araçların sayısının artmasına rağmen, bunların çevresel etkilerinin henüz istenilen seviyeye inmediğini ortaya koydu. Özellikle plug-in hibrit araçların “çoğunlukla boş akülerle kullanıldığı” ve bu nedenle yüksek emisyonlara yol açtığı vurgulandı.
DUH, ilerleyen dönemde araçların sadece teknik özellikleriyle değil, kullanım biçimleriyle de değerlendirileceğini açıkladı. Bu da önümüzdeki yıllarda emisyon hedeflerine ulaşmanın yalnızca yeni araç modelleriyle değil, aynı zamanda kullanım alışkanlıklarının değişmesiyle mümkün olabileceğini gösteriyor.