Merz, Almanya’daki Yahudi toplumu olmadan Federal Cumhuriyet’in “iyi bir geleceğe sahip olamayacağını” vurgularken, ülkenin en büyük Yahudi kuruluşu da hükümete İsrail’e desteğini sürdürmesi için açık bir çağrı yaptı.
75. yıl dönümünde güçlü mesajlar
Almanya Yahudi Merkez Konseyi, kuruluşunun 75. yıl dönümünü anmak üzere Frankfurt’ta bir tören düzenledi. Başbakan Merz’in katıldığı etkinlik, ülkedeki Yahudi toplumu için sembolik bir önem taşıdı. Konsey, 1950 yılında, II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı sonuçlarının ardından Almanya’da Yahudi yaşamını yeniden örgütlemek amacıyla kurulmuş ve o tarihten bu yana topluluğun siyasi, sosyal ve dini temsil organı haline gelmişti.
Konsey Başkanı Josef Schuster törende yaptığı konuşmada, Berlin hükümetine açık bir mesaj verdi. Schuster, “Almanya, hiçbir koşul ileri sürmeden İsrail’in yanında durmalıdır” dedi. Ayrıca Merz’i, ne Avrupa’daki farklı hükümetler ne de “tek tek milletvekilleri” tarafından bu çizgiden caydırılmaması gerektiği konusunda uyardı.
Gazze çatışmaları gölgesinde destek tartışmaları
Gazze’deki çatışmaların başlamasından bu yana Almanya, İsrail’in en güçlü destekçilerinden biri olmayı sürdürdü. Ancak Merz hükümeti, önceki döneme kıyasla İsrail’in askeri operasyonlarına yönelik daha eleştirel bir tutum sergiliyor. Berlin, Gazze’deki harekâtı “orantısız” bulsa da, Avrupa Birliği içinde gündeme gelen İsrail’e yönelik yaptırımlara karşı çıkmaya devam ediyor.
Merz, Frankfurt’taki konuşmasında İsrail hükümetine yönelik eleştirilerin meşru olabileceğini kabul etti. Ancak bu eleştirilerin Yahudi karşıtlığını besleyen bir araca dönüşmesi halinde kabul edilemez olduğunu belirterek, “Eğer İsrail eleştirisi antisemitizme bahane oluyorsa, bu yalnızca Yahudilere karşı değil, Federal Cumhuriyet’in kendi ruhuna da zarar verir” ifadelerini kullandı.
“Antisemitizme karşı medeni cesaret”
Başbakan Merz, Almanya’daki Yahudi yaşamının ve kültürünün ülkenin kimliği için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. “Eğer Cumhuriyetimizde Yahudi yaşamı olmasaydı, ülke köklerinden kopmuş olurdu” diyen Merz, antisemitizm, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelede toplumsal dayanışma çağrısı yaptı. “Nerede olursa olsun, antisemitizme ve ayrımcılığa tanık olduğumuzda hepimiz medeni cesaret göstermeliyiz” dedi.
Merz’in bu mesajı, hem Almanya’daki Yahudi toplumu hem de Avrupa genelinde artan antisemitizm tartışmaları bağlamında önem taşıyor. Son dönemde Gazze krizi üzerinden yükselen tartışmalar, Almanya’nın İsrail’e verdiği desteğin siyasi arenada yeniden gündeme gelmesine neden olmuş durumda.
Almanya’da Yahudi toplumuna güvence
Başbakan, konuşmasının sonunda Almanya’daki Yahudi halkına doğrudan seslenerek, “Yahudi vatandaşlarımız olmadan Federal Cumhuriyet’in iyi bir geleceği olamaz” ifadesini kullandı. Bu sözler, hem tarihsel sorumluluk bilincini hem de mevcut siyasi tartışmalar içinde Berlin’in Yahudi toplumu ile dayanışmasını vurgulayan bir güvence niteliği taşıdı.
Frankfurt’taki tören, Almanya’nın geçmişten gelen sorumluluklarını ve bugünkü siyasi dengelerini bir kez daha gündeme taşırken, Yahudi Merkez Konseyi’nin çağrısı, hükümetin İsrail politikası üzerindeki baskıyı daha da artıracak gibi görünüyor.