ARD için Infratest dimap tarafından gerçekleştirilen Eylül ayı “Deutschlandtrend” anketine göre, halkın dörtte üçü Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU) ile Sosyal Demokratlar (SPD) arasındaki koalisyonun çalışmalarından memnun değil.
Memnuniyetsizlik Zirvede
Ankete katılanların yüzde 46’sı hükümetin performansından “hafif memnuniyetsiz” olduğunu belirtirken, yüzde 29’u “tamamen memnuniyetsiz” olduğunu söyledi. Buna karşılık yalnızca yüzde 21’i hükümetten memnun olduğunu dile getirdi, yüzde 1 ise Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki kabinenin çalışmalarını “çok memnun edici” buldu.
Özellikle eski Doğu Almanya eyaletlerinde hoşnutsuzluğun daha da yüksek olduğu dikkat çekiyor. Bu bölgede katılımcıların sadece yüzde 11’i hükümetten memnun olduğunu belirtirken, yüzde 40’ı tamamen memnuniyetsiz olduğunu ifade etti. Bu sonuç, koalisyonun bölgesel anlamda da ciddi bir güven kaybı yaşadığını gösteriyor.
Kabinede Düşük Onay Oranları
Hükümetin düşük performans algısı kabine üyelerinin bireysel onay oranlarına da yansıdı. Savunma Bakanı Boris Pistorius (SPD) dışında hiçbir üst düzey siyasetçi yüzde 35’in üzerinde destek alamadı. Şansölye Merz’in kişisel onay oranı ise yüzde 33’te kaldı. Bu tablo, hükümetin toplum nezdindeki temsil gücünün zayıfladığının bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Seçmen Eğilimleri
Araştırmada, bu Pazar günü federal seçim yapılması halinde ortaya çıkacak tablo da soruldu. Katılımcıların yüzde 27’si CDU/CSU’ya oy vereceğini belirterek mevcut oranın korunduğunu gösterdi. SPD ise bir puanlık artışla yüzde 14’e yükseldi. Ancak anketin en dikkat çeken sonucu, sağ popülist AfD’nin yüzde 25 ile bugüne kadarki en yüksek seviyesine ulaşması oldu. Yeşiller yüzde 11’e gerilerken, Sol Parti yüzde 10 seviyesini korudu. Diğer partiler ise yüzde 5 seçim barajını aşamayarak parlamentoda temsil şansı elde edemedi.
Siyasi Görünüm
Anketin sonuçları, Almanya’da seçmenlerin mevcut büyük koalisyona yönelik güven kaybının derinleştiğini ortaya koyuyor. AfD’nin yükselişi ise özellikle geleneksel merkez partilerin seçmen desteğini korumakta zorlandığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde hükümetin politikalarında yapacağı değişiklikler, kamuoyunun bu memnuniyetsizlik eğilimini tersine çevirmede belirleyici olacak gibi görünüyor.