Merz: “Durum Artık Kabul Edilemez”
Gazze Şeridi'nde devam eden savaş ve artan sivil kayıplar, Almanya'nın dış politika gündemini de derinden etkiliyor. Başbakan Friedrich Merz, Salı günü Çekya Başbakanı Petr Fiala ile düzenlediği ortak basın toplantısında, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları “artık kabul edilemez” olarak tanımladı. Merz, İsrail hükümetine açık bir çağrıda bulunarak, “derhal askeri müdahalelere son verilmesini, ateşkese zemin hazırlanmasını ve acil insani yardımların ulaştırılmasını” talep etti.
Alman hükümeti, İsrail-Filistin çatışmasında ortak bir politika izlediklerini ifade etse de, 28 ülke ve Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan ateşkes bildirisine Almanya’nın imza atmaması, hükümet içi uyum iddialarını sorgulatıyor.
SPD’den Eleştiriler: “Çifte Standart Almanya’nın Güvenilirliğini Zedeler”
Koalisyon ortağı SPD cephesinden gelen tepkiler ise dikkat çekici. SPD Parlamento Grup Başkanı Matthias Miersch, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Almanya'nın bildiriyi imzalamaması karşısında derin bir hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtti. Miersch, "Uluslararası hukuk sistematik şekilde ihlal ediliyorsa, bunun sonuçları da olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Miersch, Almanya’nın hem İsrail’in güvenliği hem de uluslararası hukukun korunması konusunda tarihsel bir sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, “Çifte standartlar Almanya'nın uluslararası güvenilirliğini zedeliyor,” dedi.
SPD Kalkınma Bakanı Reem Alabali-Radovan da “Rheinische Post” gazetesine verdiği röportajda Almanya’nın ortak açıklamaya katılmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. “Ortaklarımızın gönderdiği sinyali izlememiz gerektiğini düşünüyorum. Kalıcı bir ateşkese şimdi ihtiyaç var, gelecekte değil,” diye konuştu.
İhracatın Askıya Alınması Çağrısı
SPD dış politika sözcüsü Adis Ahmetovic ile Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich ise Alman hükümetine yazılı bir çağrıda bulunarak, Gazze'deki ağır insani koşullar nedeniyle, İsrail’le mevcut iş birliği anlaşmalarının askıya alınması ve uluslararası hukuka aykırı şekilde kullanılan silahların ihracatının durdurulması gerektiğini savundu.
Ahmetovic, “Gazze’de açlık çeken çocuklar, yardım kuruluşlarının verdiği kıtlık sinyalleri, geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşmak üzere olduğumuzun işaretidir” dedi.
CDU’dan Dengeli Mesaj: “Tecrit Tehlikesine Dikkat”
Koalisyonun büyük ortağı CDU ise farklı bir çizgi izliyor. Parti, Almanya’nın bildiriyi imzalamamasını savunarak, İsrail’in uluslararası alanda daha fazla tecrit edilmesinin yanlış olacağı görüşünü dile getiriyor. CDU/CSU Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt, “Bu koşullar, bir demokrasi olan İsrail’e yakışmıyor. İsrail hükümeti artık gözlerini açmalı,” diyerek, İsrail’in mevcut politikalarına yöneltilen eleştirilerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Hardt, “Bu kadar çok yakın dostumuz – özellikle SPD gibi koalisyon ortaklarımız – bu politikalara karşı açık bir tutum almışken, bunu görmezden gelmek mümkün değil,” ifadelerini kullandı.
Berlin’in Gerekçesi: “Zaten Ortak Bir Açıklama Var”
Başbakan Merz ise Almanya’nın bildiriyi imzalamamasına gerekçe olarak, kısa süre önce yapılan bir AB Zirvesi'nde yayımlanan ortak açıklamayı gösterdi. Merz’e göre bu açıklama, içerik olarak yeni bildirgeyle neredeyse örtüşüyor. “İsrail hükümetine yapılan ateşkes ve insani yardım çağrısı, Berlin’deki koalisyonun ortak politikasıdır,” diyen Merz, hükümet içinde görüş ayrılığı olmadığını savundu.
Ancak kamuoyunda ve koalisyon içinde yükselen farklı tonlar, Almanya'nın İsrail politikası konusunda gerçekten yekpare bir çizgide olup olmadığı sorusunu açık bırakıyor.