Merkel döneminde kabinede yer alan Scheuer, iddiaları reddetse de hem hukuki hem de siyasi baskılar artıyor.
Scheuer’in kariyerindeki dönüm noktaları
Andreas Scheuer, 2018-2021 yılları arasında Almanya’nın Federal Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanı olarak görev yaptı. Hristiyan Sosyal Birliği’nin (CSU) deneyimli siyasetçilerinden biri olan Scheuer, CSU’nun Almanya genelinde muhafazakâr siyasetin önemli aktörü olan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile yakın işbirliği içinde hareket etmesi sayesinde federal siyasette öne çıktı. CDU, günümüzde Friedrich Merz’in liderliğinde ilerliyor, ancak kamuoyunda partinin kimliği hâlâ eski Şansölye Angela Merkel ile özdeşleşmiş durumda. Merkel’in kabinesinde görev almak, Scheuer için siyasi kariyerinde önemli bir basamak olmuştu.
Otoyol geçiş ücreti planı ve tartışmalar
Scheuer’i zor durumda bırakan iddiaların temelinde, Almanya’nın otoyollarına getirilmeye çalışılan geçiş ücreti uygulaması yer alıyor. Bu plan, Alman kamuoyunda ve komşu ülkelerde yoğun tartışmalara yol açtı. Eleştirilerin odağında, ücretin aslında Alman vatandaşlarına değil, büyük ölçüde yabancı araç sahiplerine uygulanacağı algısı vardı. Bu nedenle plan, Avrupa Birliği’nin eşitlik ilkelerine aykırı bulundu ve ciddi hukuki risk taşıdı.
Buna rağmen Scheuer’in, bu düzenlemeyi hayata geçirmek amacıyla özel şirketlerle milyonlarca euroluk sözleşmeler imzaladığı öne sürülüyor. İddialara göre Scheuer, Avrupa Adalet Divanı’nın planı iptal etme ihtimalini bilmesine rağmen bu süreci Bundestag’a olduğundan farklı şekilde aktardı.
Yalan beyanda bulunma suçlamaları
Alman savcıları, Scheuer’in parlamentoyu yanıltarak kamu yararını tehlikeye attığını savunuyor. Özellikle, düzenlemenin yasal açıdan geçersiz kalma olasılığı yüksek olmasına rağmen sözleşmeleri yürürlüğe sokması, kamuoyunda büyük tepki çekti. Bu nedenle Scheuer, resmi olarak Bundestag’a yalan beyanda bulunmak ile suçlanıyor.
Scheuer ise suçlamaları kesin bir dille reddetti. Yaptığı açıklamalarda, tüm kararlarının yasalar çerçevesinde olduğunu ve Almanya’nın ulaşım politikalarının geliştirilmesi için atıldığını vurguladı. Eski bakan, kendisine yöneltilen iddiaların siyasi amaçlarla gündeme getirildiğini ileri sürüyor.
CDU/CSU içindeki yansımalar
Bu gelişmeler yalnızca hukuki bir süreç olarak görülmüyor. CDU ve CSU, Almanya’da merkez sağ siyaseti temsil eden iki önemli parti. Özellikle son seçimlerde oy oranlarında düşüş yaşayan muhafazakâr blok, yeniden güç kazanmayı hedefliyor. Ancak Scheuer hakkındaki bu tür suçlamalar, partinin güvenilirliğini zedeliyor. Muhalefet partileri, CDU/CSU’nun geçmişteki icraatlarının şeffaflık açısından ciddi sorunlar barındırdığını dile getiriyor.
Analistler, bu davanın yalnızca Scheuer’in kişisel kariyerini değil, CSU’nun Bavyera’daki gücünü ve CDU ile olan ittifakın ülke genelindeki imajını da etkileyeceğini söylüyor. Özellikle önümüzdeki seçimlerde seçmen güveni açısından bu tür davaların etkisi büyük olabilir.
Avrupa boyutu
Otoyol geçiş ücreti düzenlemesi, yalnızca Almanya iç siyasetinde değil Avrupa genelinde de yankı buldu. Avrupa Adalet Divanı, planın AB hukukuna aykırı olduğuna karar vererek uygulamayı iptal etmişti. Bu karar, Scheuer’in bakanlık dönemindeki en büyük başarısızlıklarından biri olarak görülüyor. Almanya’daki bazı hukukçular, bu süreçte yapılan sözleşmelerin iptali nedeniyle devletin milyonlarca euro zarara uğradığını savunuyor.
Önümüzdeki süreç
Şimdi gözler, Scheuer hakkındaki davanın nasıl sonuçlanacağına çevrilmiş durumda. Bundestag’da bir araştırma komisyonunun kurulabileceği ve bakanlık dönemine dair tüm sürecin detaylı şekilde incelenebileceği konuşuluyor. Eğer suçlamalar kanıtlanırsa Scheuer, hem siyasi hem de hukuki açıdan ağır sonuçlarla karşı karşıya kalabilir.