Raporda, küresel ekonomideki belirsizliklerin en büyük Avrupa ekonomisi üzerindeki baskısına dikkat çekilirken, bölge genelinde kredi koşullarındaki iyileşmenin toparlanmaya destek verdiği vurgulandı.
Almanya Zorlu Sınavdan Geçiyor
OECD verilerine göre Almanya ekonomisi, pandemi sonrası dönemde yaşadığı iki yıllık daralmanın ardından istenilen hızda toparlanamıyor. Kuruluş, Almanya’nın gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) 2025’te yüzde 0,3, 2026’da ise yüzde 1,1 oranında büyüyeceğini öngörüyor. Bu oranlar, bir önceki tahminlere kıyasla 0,1 puanlık bir aşağı yönlü revizyon anlamına geliyor.
Raporda, büyümenin zayıf seyretmesinin başlıca nedenleri arasında küresel talepteki yavaşlama, enerji maliyetlerindeki yüksek seyrin sanayi üzerinde yarattığı baskı ve üretimdeki gerileme gösteriliyor. Almanya’nın uzun yıllar boyunca Avrupa ekonomisinin lokomotifi olduğu hatırlatılırken, son dönemde bu rolünü giderek zorlanarak sürdürdüğüne dikkat çekiliyor.
Ekonomistler, özellikle enerji dönüşüm politikalarının sanayi üretiminde maliyet baskısını artırdığına işaret ederken, hükümetin yapısal reformlara hız vermesi gerektiğini belirtiyor. Zayıf yatırım iştahı ve ihracat pazarlarındaki durgunluk da büyüme performansını sınırlayan faktörler arasında sıralanıyor.
Avro Bölgesi Genelinde Daha Olumlu Görünüm
Almanya’daki zorluklara rağmen OECD, avro bölgesinin tamamına ilişkin projeksiyonlarda daha iyimser bir tablo çizdi. Kuruluş, 2024 için büyüme beklentisini yüzde 1,2’den yüzde 1’e düşürse de, 2025 tahminini yüzde 1,2’ye yükseltti. Bu artış, bir önceki öngörülere kıyasla 0,2 puanlık yukarı yönlü revizyon anlamına geliyor.
Raporda, daha elverişli kredi koşullarının ekonomik faaliyetleri desteklediği, ticari anlaşmazlıklar ve jeopolitik risklerin olumsuz etkilerinin ise bu sayede kısmen dengelendiği ifade edildi. Özellikle hizmet sektöründeki canlılık ve tüketici harcamalarının kademeli toparlanması, avro bölgesi ekonomisi için olumlu sinyaller arasında gösteriliyor.
Sanayi Üretiminde Almanya Etkisi
Avro bölgesinde ekonomik aktivitenin seyrine ilişkin güncel veriler de toparlanma işaretleri veriyor. S&P Global tarafından açıklanan satın alma yöneticileri endeksi (PMI), Ağustos ayında 51 seviyesindeyken Eylül’de 51,2’ye yükseldi. Endeksin 50’nin üzerinde seyretmesi, bölge genelinde büyümenin sürdüğünü gösteriyor.
Özellikle Almanya’nın sanayi üretiminde kaydettiği güçlü artış, avro bölgesindeki genel performansa önemli katkı sağladı. Bu gelişme, Fransa’da devam eden ekonomik zayıflığın olumsuz etkilerini kısmen telafi etti. Uzmanlar, Almanya’nın yeniden büyümenin itici gücü olma potansiyelini koruduğunu ancak yapısal sorunlar çözülmeden bu rolün kalıcı olamayacağı uyarısında bulunuyor.
Geleceğe Dair Beklentiler
OECD’nin raporu, Avrupa ekonomisinin önümüzdeki iki yıl içinde ılımlı ancak kırılgan bir toparlanma sürecine gireceğini ortaya koyuyor. Almanya için belirlenen zayıf büyüme oranları, ülkenin yeniden güçlü bir ivme yakalayabilmesi için reformların ve yatırım teşviklerinin önemini öne çıkarıyor.
Avro bölgesi geneli için çizilen görece daha olumlu tablo ise bölge ülkelerinin koordineli politikalarla büyümeyi destekleme kapasitesine işaret ediyor. Ancak küresel ticarette yaşanabilecek dalgalanmalar ve jeopolitik riskler, ekonomik görünümün hala kırılgan olduğuna dair güçlü bir hatırlatma niteliği taşıyor.