Hannover Havalimanı’na ulaşan Afganlar arasında eski Alman kurum çalışanları, gazeteciler ve insan hakları savunucuları da bulunuyor.
Hannover’de yeni bir başlangıç
Alman haber ajanslarının aktardığına göre 45’ten fazla Afgan vatandaşı, Pazartesi günü Hannover Havalimanı’na iniş yaptı. Yolcular, İslamabad’dan başlayan yolculuklarını İstanbul aktarmalı olarak tamamladı. Almanya’ya varanlar arasında uzun süredir Pakistan’da vize onayı bekleyen aileler de yer aldı. Birçoğu, Taliban’ın 2021’de iktidara dönüşünden sonra ülkelerinden ayrılmış ve güvenli bir ülkeye sığınmak için yıllarca beklemişti.
Risk altındaki gruplara öncelik
Berlin yönetimi, yalnızca eski Alman kurum çalışanlarını değil, aynı zamanda Taliban rejimi altında özel risk altında bulunan Afganları da kabul edeceğini daha önce duyurmuştu. Bu gruplar arasında avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve özellikle kadın hakları için mücadele edenler bulunuyor. Alman hükümeti, bu kişilerin doğrudan hedef alınma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret ederek, insani gerekçelerle vize sağlanacağını belirtmişti.
Merz’in sert göç politikası
Ancak, Başbakan Friedrich Merz göç politikasında sert bir çizgi izliyor. Merz, göreve geldiğinden bu yana düzensiz göçün azaltılacağını, Almanya’nın göçmen yükünü hafifletmek için yeni kısıtlamalar getireceğini sık sık dile getiriyor. Bu nedenle hükümet, Taliban’ın iktidarı devralmasının ardından Almanya’ya yerleştirilmeye hazır yüzlerce Afgan’ın kabul planlarını askıya almıştı. Merz, göçmen sayısını azaltma sözü verirken, bu politikanın özellikle Afgan mülteciler açısından nasıl uygulanacağı tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Hukuki mücadele sonuç verdi
Pazartesi günü aynı zamanda dikkat çekici bir hukuki gelişme yaşandı. Bir Alman mahkemesi, hükümetin vize başvurularını durdurma hakkına sahip olduğuna hükmetti. Ancak Almanya’ya gelen Afganların dava açarak bireysel düzeyde haklarını aradıkları ve bu sayede vize almayı başardıkları bildirildi. Bu durum, mülteci başvurularında hukuki yolların hâlâ etkili bir araç olduğunu gösteriyor.
Siyasi tartışmalar derinleşiyor
Afganların Almanya’ya kabul edilmesi, ülke siyasetinde göç ve iltica politikaları üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. Merz’in göçmen karşıtı söylemlerinin, insani sorumluluklarla nasıl dengeleneceği sorusu gündemin üst sıralarında yer alıyor. Kamuoyunda bir kesim, risk altındaki Afganların kabulünü ahlaki bir yükümlülük olarak görürken, diğer kesimler göçmen sayısındaki artışın toplumsal ve ekonomik baskıları artırabileceğini savunuyor.
Almanya’ya ulaşan bu son grup, yalnızca bireysel hikâyeler değil, aynı zamanda ülkenin göç politikalarının geleceği açısından da yeni bir sınav niteliği taşıyor.