Özellikle şehirlerde yaşayan ve düşük eğitim seviyesine sahip çalışanlar, yapay zekânın işlerini ellerinden alabileceği düşüncesiyle tedirginlik yaşıyor.
Almanya’da yapılan bir kamuoyu yoklaması, yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasında yarattığı dönüşümün toplumda giderek daha fazla endişe uyandırdığını gösteriyor. YouGov tarafından gerçekleştirilen ve Alman haber ajansı dpa için hazırlanan ankete göre, katılımcıların yüzde 34’ü yapay zekânın önümüzdeki yıllarda kendi işlerini devralmasından korkuyor.
Araştırma, Ağustos ayının ortasında ülke genelinde iki binden fazla seçmenin katılımıyla yapıldı. Sonuçlar, özellikle kent merkezlerinde çalışanlar ile düşük eğitim seviyesine sahip bireyler arasında endişelerin daha yoğun olduğunu ortaya koydu.
Şirketler de Kaygılı
Yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkisi yalnızca çalışanların değil, iş dünyasının da gündeminde. Münih merkezli Ifo Enstitüsü’nün Haziran ayında yaptığı ayrı bir araştırma, Alman şirketlerinin dörtte birinden fazlasının önümüzdeki beş yıl içinde yapay zekâ nedeniyle bazı iş kollarında kayıplar yaşanmasını beklediğini gösterdi. Bu durum, yapay zekânın yalnızca verimliliği artıran bir araç değil, aynı zamanda istihdamı yeniden şekillendiren bir faktör olduğuna işaret ediyor.
Fırsatlar ve Riskler Tartışılıyor
Uzmanlar, yapay zekânın birçok sektörde otomasyonu hızlandırarak yeni iş alanları yaratabileceğini vurgularken, aynı zamanda bazı meslek gruplarının ciddi risk altında olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle rutin görevleri kapsayan işlerde çalışanların gelecekte daha büyük tehditlerle karşılaşabileceği belirtiliyor.
Diğer yandan, dijital becerilerin geliştirilmesi ve mesleki eğitim programlarının yaygınlaştırılması, iş gücünün yapay zekâ çağında rekabetçi kalabilmesi için kritik bir adım olarak görülüyor. Hükümetin ve şirketlerin bu konuda alacağı önlemler, hem ekonomik istikrarı hem de çalışanların güvenlik duygusunu doğrudan etkileyecek.
Almanya’da Yeni Bir Toplumsal Tartışma
Sonuçlar, Almanya’da yapay zekâya yönelik toplumsal algının yalnızca teknolojik gelişmelere değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik kaygılara da bağlı olduğunu gösteriyor. Kamuoyu, teknolojinin sunduğu fırsatlarla iş kayıpları arasındaki dengeyi tartışırken, önümüzdeki dönemde yapay zekâya yönelik politikaların şekillenmesinde bu endişelerin önemli rol oynaması bekleniyor.