Almanya’nın önde gelen dış politika isimlerinden Christoph Heusgen, hükümete dikkat çekici bir çağrıda bulundu. Münih Güvenlik Konferansı’nın eski başkanı olan Heusgen, RND medya grubuna yazdığı makalede, Almanya’nın Filistin devletini tanımasının uluslararası arenada güçlü bir mesaj olacağını vurguladı. Ona göre bu adım, somut koşulları bir anda değiştirmese bile, Filistin halkına dayanışma göstergesi olarak tarihe geçebilir.

"Almanya’nın Tanıması Dünyada Güçlü Bir Mesaj Olur"

Angela Merkel’in şansölyeliği döneminde uzun yıllar dış politika danışmanlığını yürüten Heusgen, Almanya’nın İsrail ile yakın ilişkilerinin altını çizerek, Berlin’in alacağı böylesi bir kararın dünya genelinde dikkat çekeceğini dile getirdi. Heusgen, “Almanya’nın, halihazırda Filistin devletini tanıyan ülkelerin arasına katılması, uluslararası toplumda yankı bulacak güçlü bir jest olur” ifadelerini kullandı.

Heusgen ayrıca, bu adımın tek başına bölgede siyasi dengeleri değiştirmeyeceğini kabul etti, ancak diplomatik açıdan Filistinlilere verilen desteğin önemine işaret etti. Özellikle Gazze’de süregelen insani durumun Berlin’i daha cesur bir tutum almaya zorladığını belirtti.

Nord Stream Patlamalarıyla İlgili Şüpheliyi Tutuklandı
Nord Stream Patlamalarıyla İlgili Şüpheliyi Tutuklandı
İçeriği Görüntüle

Uluslararası Destekte Artış

Heusgen, Eylül ayında düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde Fransa, Kanada ve Avustralya’nın Filistin’i tanımaya hazırlanan ülkeler arasında bulunduğunu hatırlattı. Bu gelişmelerin Almanya için de örnek teşkil etmesi gerektiğini savunan Heusgen, “Avrupa’nın lider ülkelerinden biri olan Almanya’nın sessiz kalması, uluslararası barış çabalarını zayıflatabilir” uyarısında bulundu.

Dünya genelinde halihazırda 130’dan fazla ülke Filistin’i devlet olarak tanımış durumda. Avrupa Birliği içinde ise bu adımı atan ülkeler bulunmakla birlikte, Almanya bugüne kadar bu yönde resmi bir girişimde bulunmadı.

Hükümetten Ret ve İhtiyatlı Tutum

Berlin yönetimi ise Heusgen’in çağrısına mesafeli yaklaşıyor. Hükümet Sözcüsü Stefan Kornelius, Temmuz ayının sonunda yaptığı açıklamada, Filistin’in tanınmasının iki devletli çözümün son adımlarından biri olarak görüldüğünü söyledi. Kornelius, Almanya’nın önceliğinin, İsrail ve Filistin’in barış içinde yan yana var olabileceği kalıcı bir çözüm için diplomatik girişimlere destek vermek olduğunu vurguladı.

Alman hükümeti, tek taraflı bir tanımanın bölgede barışı kolaylaştırmayacağı görüşünü koruyor. Bu nedenle Berlin, şimdilik uluslararası ortaklarıyla koordineli adımlar atmayı tercih ediyor.

Kamuoyunda Değişen Eğilim

Son dönemde Alman kamuoyunda ise farklı bir tablo dikkat çekiyor. Yapılan güncel anketlere göre halkın yarısından fazlası artık Filistin devletinin tanınmasına destek veriyor. Bu sonuç, hükümetin ihtiyatlı tutumuna rağmen toplumda giderek artan bir beklentinin işareti olarak değerlendiriliyor.

Uzmanlar, önümüzdeki aylarda Almanya’nın bu konudaki tavrının, hem iç politikadaki baskılar hem de uluslararası gelişmeler doğrultusunda yeniden gündeme gelebileceğini belirtiyor.