Almanya

Kiesewetter: Almanya, Anti-Personel Mayın Yasağını Gözden Geçirmeli

CDU’lu savunma siyasetçisi Roderich Kiesewetter, Rusya’dan gelen güvenlik tehditleri nedeniyle anti-personel mayınlara izin verilmesini istedi.

Almanya’da yasak olan anti-personel mayınlar, uluslararası hukuka göre 1999 yılında yürürlüğe giren Ottawa Antlaşması ile 160’tan fazla ülke tarafından yasaklanmış durumda. Ancak CDU’lu milletvekili ve Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Roderich Kiesewetter, güvenlik gerekçesiyle Almanya’nın bu anlaşmadan geçici olarak çekilmesini önerdi.

Kiesewetter, “Rusya, komşu devletlerin varlığını tehdit ediyor. Almanya, Litvanya’daki askeri varlığı nedeniyle bu riskin bir parçasıdır. Bu nedenle, Ottawa Antlaşması’ndan geçici olarak çekilmek caydırıcılığın bir parçası olabilir,” dedi.

Baltık Ülkeleri ve Polonya Süreci Başlattı

Kiesewetter’in çağrısı, NATO’nun doğu kanadında yer alan Baltık ülkeleri, Finlandiya ve Polonya’nın Ottawa Antlaşması’ndan çekilme sürecini başlatması bağlamında geldi. Bu ülkeler, Rusya’nın geniş çapta anti-personel mayın kullandığını ve kendilerinin bu tehdide karşı savunmasız olduğunu savunuyor.

Finlandiya Büyükelçisi Kai Sauer, kararlarını, “Avrupa’daki değişen güvenlik ortamına uyum sağlama” gereğiyle açıkladı. Polonya, devlete ait savunma şirketi aracılığıyla yerli üretim mayın çalışmalarına başladı.

Almanya Çekilmeye Sıcak Bakmıyor

Kiesewetter’in önerisine rağmen, Almanya Dışişleri Bakanlığı, herhangi bir çekilme planının olmadığını ve ülkenin sözleşmenin gereklerine tam bağlı kaldığını duyurdu. Bakanlık, “Anti-Personel Mayınların Yasaklanması Sözleşmesi’ne bağlı kalmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Ottawa Antlaşması’ndan çekilmek, Alman hükümetinin Birleşmiş Milletler’e vereceği resmi beyanla mümkün. Bu durumda altı aylık bir bekleme süresi başlıyor. Federal Meclis’in onayı gerekmiyor; fesih hükümetin yetkisi dahilinde.

Anti-Personel Mayınların Tartışmalı Geçmişi

Bu tür mayınlar, siviller için büyük risk taşıdığı ve savaş sonrası bölgelerde on yıllarca tehlike oluşturduğu için uluslararası toplumda tartışmalı kabul ediliyor. Yardım kuruluşu Handicap International, “Bu silahlar halkı korumaz, aksine onları tehdit eder” açıklamasıyla anti-personel mayınlara dönüşü eleştirdi.

Kiesewetter ise, son 20 yıldaki teknoloji gelişmelerine atıfla daha az sivil riski taşıyan mühimmatlar üretildiğini savunuyor. Alman ordusunda albay rütbesine sahip Kiesewetter, modern mayın sistemlerinin daha güvenli olduğunu ileri sürdü.

Stratejik Tartışma: Güvenlik mi Uluslararası Hukuk mu?

Kiesewetter, Litvanya’daki kalıcı Alman zırhlı tugayının Rus tehdidi karşısında savunmasız kaldığını belirterek Almanya’nın askeri caydırıcılığını yeniden değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Ancak karşıt görüşe göre, geçmişin silahlarına dönüş çözüm değil. Yardım kuruluşları, artan jeopolitik gerginliğe rağmen insan hakları ve uluslararası hukuk ilkelerinin korunması gerektiği görüşünü savunuyor.

Ottawa Antlaşması, yalnızca anti-personel mayınları değil, aynı zamanda bunların stoklanmasını, üretimini ve ticaretini de yasaklıyor. Almanya hâlen araçlara karşı kullanılan kara mayınlarını yasal olarak kullanabiliyor.

ABD ve Rusya Anlaşmaya Taraf Değil

Dünya genelinde en büyük anti-personel mayın üreticileri olan ABD, Rusya ve Güney Kore, Ottawa Antlaşması’na taraf olmayan ülkeler arasında yer alıyor. Bu nedenle Almanya gibi NATO ülkelerinde anlaşmadan çekilme talepleri, ittifak içindeki stratejik denge açısından da dikkatle izleniyor.