Ancak karar, ülke içinde ciddi eleştirilerle karşı karşıya. Eleştirmenler, Afganistan’da Taliban’ın baskısı altında olan eski Alman personeline verilen sözlerin yerine getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in elçilerinin Taliban ile sınır dışı etme mekanizması üzerine Afganistan’da görüşmeler yaptığı, Bild gazetesinde yer alan haberle doğrulandı. CSU üyesi Dobrindt, dpa’ya yaptığı açıklamada, “Afganistan’a uygun ve düzenli geri dönüşleri kolaylaştırmak istiyoruz. Bu konuda Afgan temsilcilerle görüşmelerimiz sürüyor” dedi.
Eylül ayı başında Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşen toplantılarda, Alman yetkililer ve Taliban temsilcileri arasında resmi sınır dışı mekanizmasının kurulması masaya yatırıldı. Katar, birçok uluslararası görüşmede olduğu gibi arabulucu rolünü üstlendi.
Diplomatik Karmaşıklık ve İnsan Hakları Endişeleri
Taliban ile yürütülen bu görüşmeler, siyasi ve diplomatik açıdan son derece hassas bir zeminde gerçekleşiyor. Resmi olarak Almanya ile Afganistan arasında diplomatik ilişki bulunmuyor. Ancak Münih’teki konsolosluk aracılığıyla sınırlı temaslar sürdürülüyor. Taliban, Ağustos 2021’de ülkede iktidarı ele geçirdi ve Bundeswehr uzun süren varlığını sonlandırarak geri çekilmişti. Afganistan’da kadınları ve diğer hassas grupları etkileyen ciddi insan hakları ihlalleri yaşanıyor.
Muhalefet partileri, Taliban ile sınır dışı görüşmelerini eleştiriyor. Yeşiller Partisi Bundestag üyesi Luise Amtsberg, “Taliban ile yapılan diplomasi, terörü ve baskıyı meşrulaştırıyor ve demokratik Afganistan için bizimle birlikte çalışanlara ihanet anlamına geliyor” dedi.
Kabul Programları ve Sözlerin Yerine Getirilmesi Tartışmaları
Yeni federal hükümet, CDU, CSU ve SPD koalisyonuyla, Afganistan’dan gelen risk altındaki kişiler için kabul programlarını sınırlama kararı aldı. Önceki hükümetler ise özellikle yerel olarak işe alınan personel ve ailelerine Almanya’da güvenli bir karşılama sözü vermişti. Bu kişiler arasında uzun yıllar Alman birliklerinde çalışmış tercümanlar, kültür çalışanları ve insan hakları aktivistleri bulunuyor.
Bundestag’da geçen hafta yapılan tartışmalarda CDU’lu milletvekili Detlev Seif, başlangıçta hedeflenen 900 kişinin, aileleriyle birlikte yaklaşık 3.000–4.000 kişiye ulaştığını belirtti. Şu anda toplamda 45.000 kişiye kabul sözü verilmiş olup, yaklaşık 38.000 kişi Almanya’da bulunuyor.
Yeşiller Partisi’nden Schahina Gambir, bazı kişilerin hâlâ kurtarma paketlerini beklediğini ve federal hükümetin bunu uygulamadığını ifade ederek durumu eleştirdi. SPD’li Hakan Demir ise başvuruların cömertçe değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Değerleri yüzünden saldırıya uğrayabileceklerini biliyorlardı. Taliban ve diğer aşırılık yanlılarıyla karşı karşıya kalacaklar” dedi.
Eski İçişleri Bakanlığı Kabul Merkezi başkanı Tilmann Röder ise, program kapsamındaki her vakanın yeniden incelenmesinin, sürece dahil olan herkes için hakaret anlamına geldiğini vurguladı. Özellikle Afganistan’da tehdit altında olan mültecilerin durumunun kritik olduğuna dikkat çekti.
Alman hükümeti ile Taliban arasındaki bu hassas görüşmeler, ülke içi tartışmaları derinleştirirken, uluslararası insan hakları ve diplomasi açısından da büyük bir sınav niteliği taşıyor.