İki lider, İsrail’in askeri operasyonları ve Filistin meselesine dair politikalarında ortak kaygılar taşısalar da, çözüm yollarında farklı bakış açıları benimsediklerini kabul etti.

Madrid’de kritik buluşma
Başbakan Merz’in Perşembe günü Madrid’e yaptığı ziyaret, Avrupa Birliği’nin İsrail’e yönelik olası yaptırımları tartıştığı kritik bir döneme denk geldi. Birçok üye ülke yaptırımlara destek verirken, Almanya çekimser bir tutum sergiliyor. Merz, Almanya’nın İsrail’in güvenliği konusunda “kesinlikle” yanında durduğunu vurgularken, Gazze’deki askeri müdahalenin “orantısız” olduğuna dikkat çekti. Bu ifade, Berlin’in son dönemdeki dengeli fakat İsrail yanlısı tavrının bir yansıması olarak yorumlandı.

Siber Saldırılar Alman Ekonomisine 300 Milyar Zarar Verdi
Siber Saldırılar Alman Ekonomisine 300 Milyar Zarar Verdi
İçeriği Görüntüle

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise daha net bir çizgide duruyor. Sol eğilimli hükümeti, Avrupa’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun politikalarını en sert biçimde eleştirenler arasında yer alıyor. Sanchez, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları “soykırım” olarak nitelendiriyor ve uluslararası alanda İsrail’e yönelik daha somut yaptırımların uygulanmasını talep ediyor.

Filistin devletinin tanınması tartışması
İki ülkenin görüş ayrılıkları en belirgin şekilde Filistin devletinin tanınması konusunda ortaya çıkıyor. Almanya, yakın zamanda böyle bir adım atmayı planlamadığını açıkça ortaya koyarken, İspanya 2024 yılında Filistin’i resmen tanıyarak Avrupa’da öncü ülkelerden biri oldu. Bu durum, AB içinde ortak dış politika oluşturma çabalarını daha da karmaşık hale getiriyor.

Sanchez ayrıca, İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerinin yalnızca bölgesel değil, küresel güvenlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. Hatta İsrailli sporcuların uluslararası organizasyonlardan men edilmesi çağrısında bulunarak tartışmayı diplomatik boyutun ötesine taşıyor. Bu çıkış, Avrupa kamuoyunda yankı bulurken, Berlin yönetimi bu tür adımların çatışmayı çözmek yerine daha da derinleştirebileceği görüşünü paylaşıyor.

“Eleştiri nefret aracı olmamalı”
Başbakan Merz ise İsrail hükümetine yönelik eleştirilerin meşru olduğunu ancak bunun Yahudi karşıtlığını körüklemek için kullanılmasına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu noktada iki liderin görüşleri örtüştü. Merz ve Sanchez, antisemitizmin Avrupa’da yeniden güçlenmesine karşı ortak bir duruş sergileme konusunda hemfikir olduklarını ifade etti.

Madrid’deki görüşme, Avrupa Birliği’nin Ortadoğu politikasındaki derin çatlakları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Almanya ve İspanya, Gazze konusunda farklı yaklaşımlar benimserken, her iki ülkenin de insani krizin derinleşmesinden duyduğu endişe ortak payda oldu. Ancak önümüzdeki dönemde AB’nin ortak bir çizgide buluşup buluşamayacağı belirsizliğini koruyor.