Almanya’da gündemi sarsan casusluk davası Münih’te başladı. Federal Savcılık tarafından, Rus istihbaratı adına Almanya’da sabotaj planlamak ve askeri hedefleri gözetlemekle suçlanan üç zanlı hakim karşısına çıktı. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde başlayan davada, 40 yaşındaki Dieter S. lider sanık olarak yargılanırken, Alexander J. ve Alex D. isimli iki kişinin de ona yardım ettiği öne sürülüyor.
Federal Başsavcılık, Dieter S.’nin Ukrayna’daki “Donetsk Halk Cumhuriyeti” adlı ayrılıkçı gruba mensup bir terör örgütünün parçası olduğunu ve Almanya’da yürüttüğü faaliyetlerin bu bağlantı çerçevesinde gerçekleştiğini belirtiyor. Zanlıların, askeri tesislerin fotoğraflarını çektiği, patlama ve kundaklama planladığı iddialar arasında yer alıyor. Üçlü ayrıca sabotaj amacıyla istihbarat faaliyeti yürütmekle suçlanıyor.
Zanlılardan Tam Red: “Casus Değilim, Oyunculuk Yaptım”
Yargılanan sanıklar ise tüm iddiaları reddediyor. Bayreuth yakınlarında Nisan 2024’te düzenlenen operasyonla gözaltına alınan Dieter S., Rus istihbaratıyla hiçbir bağlantısının olmadığını, yalnızca “casus gibi davranarak muhbir olarak işe alınmayı umduğunu” savundu. Avukatı, “Müvekkilim ne casus ne sabotajcı. Sadece böyle bir rol oynayarak dikkat çekmeyi düşündü,” ifadelerini kullandı.
Sanığın iki tanıdığı olan Alexander J. ve Alex D. ise iddia edilen faaliyetlerin dışında olduklarını, sohbetlerinin özel bağlamda yapıldığını ve çoğunlukla “ironi, espri ve abartı içerdiğini” ifade etti. 44 yaşındaki sanıklardan biri, mesajlarının tamamen özel olduğunu ve kasıt taşımadığını söyledi.
Diplomatik Gerilim ve Siyasi Tepkiler
Bu dava yalnızca adli boyutuyla değil, siyasi yansımalarıyla da dikkat çekiyor. Nisan 2024’te gerçekleştirilen tutuklamaların ardından dönemin Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya’nın Berlin Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak sert bir nota verdi. Olay, Rusya ile Almanya arasında halihazırda gergin olan ilişkileri daha da tırmandırdı.
Federal Savcılık, ilk suçlamalarını Ekim 2024’te açıklamış ve baş sanık Dieter S.’yi terör örgütüne üyelikle suçlamıştı. Aralık ayında ise diğer sanıklarla birlikte üçüne de istihbarat faaliyetleri yürütme ve devlet güvenliğini tehdit eden eylemler planlama suçlamaları yöneltildi. Bu suçlamalar, Alman Ceza Kanunu’na göre beş yıla kadar hapis cezası gerektirebiliyor.
Dava Süreci 44 Gün Sürecek
Münih Yüksek Bölge Mahkemesi, Federal Savcılığın sunduğu iddianameyi olduğu gibi kabul ederek ana duruşmanın önünü açtı. Dava sürecinin Noel öncesinde tamamlanması hedefleniyor. 44 günlük yoğun bir duruşma takvimi planlanırken, mahkeme heyeti hem sanıkların savunmalarını hem de savcılığın sunduğu delilleri kapsamlı biçimde inceleyecek.
Bu dava, Avrupa’da artan casusluk ve sabotaj endişelerinin yeni bir boyut kazanmasına neden olurken, Almanya’nın iç güvenliğinde Rus etkisinin boyutuna dair yeni soruları da beraberinde getiriyor.