İSTANBUL (AA) - TOLGA YANIK - DeltaV Uzay Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Mehmet Kahraman, geliştirdikleri yerli ve milli itki sistemlerinin farklı ölçeklerdeki uydularda tarihçe kazanmaya başladığını belirterek, 'Kazanılan uzay tarihçesiyle uzay motorlarımızın rüştünü ispatlamış ürünler olduğunu da ortaya koymuş oluyoruz.' dedi.

Türkiye'nin uzay alanındaki çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Uydulardan yörünge transfer aracına kadar birçok milli teknoloji 'gök vatanda' görev üstleniyor. Bu teknolojilerin hayata geçmesinde itki sistemleri de kritik rol oynuyor.

Mehmet Kahraman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DeltaV Uzay Teknolojileri'nin Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının iştiraki olarak 2017'de kurulduğunu, şirketin kuruluş amacının Türkiye'nin uzaya bağımsız erişimini sağlayacak sistemleri, teknolojileri ve alt birimleri geliştirmek olduğunu söyledi.

Kahraman, ilk projelerinde uzaya bağımsız erişimi sağlayacak olan teknolojilerin alt birimlerini geliştirmeye başladıklarını belirterek, 'Bu kapsamda 100 kilometre üstü irtifaya çıkan sonda roketlerini yaptık. Uzay alanındaki kabiliyetlerimizi ve faaliyetlerimizi arttırmaya devam ettik. Elde ettiğimiz teknolojileri kullanarak savunma sanayisi alanında da teknolojiler geliştirebilme kabiliyetini kazanmış olduk.' diye konuştu.

- Yerli itki sistemleri, farklı boyuttaki uydularda yer aldı

DeltaV'nin itki teknolojileri özelinde özgün ürünler geliştirebilen ve bunları kısa sürelerde yapabilen bir şirket olduğuna dikkati çeken Kahraman, şunları kaydetti:

'Uzay alanında en önemli projelerimizden birisi Ay Araştırma Programı Projesi (AYAP). Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK Uzay ile geliştirdiğimiz bir uzay aracı ve bu uzay aracında yerli ve milli bir itki sistemi var. Bu ürünle Ay'a sert iniş yapmak istiyoruz. Tamamıyla özgün mühendislikle geliştirilmiş, çok uzun yanma sürelerine sahip bir itki platformu var. Şu anda plan 2027'de bunun fırlatmasının yapılması.'

Kahraman, uzay alanında uyduların kimyasal itki sistemlerine ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, 'Bunlar uydunun bir yörüngede durabilmesini sağlayan, yönelimini kontrol edip yörünge düzeltmelerini yapan motorlar. Bu sistemler bugüne kadar yurt dışından alındı. Kimyasal itki sistemlerini yerli olarak geliştirdik ve bu sistemler müşterilerimizin uydularında tarihçeler kazanmaya başladı.' değerlendirmesinde bulundu.

Geliştirdikleri yerli ve milli itki sistemlerinin farklı ölçeklerdeki uydularda tarihçe kazanmaya başladığını belirten Kahraman, 'Kazanılan uzay tarihçesiyle uzay motorlarımızın rüştünü ispatlamış ürünler olduğunu da ortaya koymuş oluyoruz.' ifadelerini kullandı.

- 'Bu teknolojiler dünyada sayılı yerden alabileceğiniz ürünler'

Kahraman, geliştirdikleri itki motorlarını Fergani Uzay, TUSAŞ gibi uydu geliştiren firmalara sunduklarını ve sunmaya devam edeceklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu teknolojiler dünyada sayılı yerden alabileceğiniz ürünler. Uyduların kritik bileşenlerinden birisi, özellikle belirli bir büyüklüğün üzerindeki uydular için kimyasal itkili roket motorları bir zorunluluk. DeltaV özgün, yerli ve milli kabiliyetleri ile bu ürünleri geliştirdi ve daha da ileri versiyonlarını geliştirmeye devam ediyor. Uzay tarafında hibritle başlayan yolculuğumuz şu anda tek yakıtlı iticilerle devam ediyor ve ürünlerimiz uzayda tarihçe kazanıyor. Uydular ve büyük uzay araçları için yörünge transferi yapabilecek ya da yüksek yörüngelere gidebilecek etkileri sağlayacak olan sıvı yakıtlı motorları da geliştirmeye başladık ve bu alanda da hızlı bir şekilde ilerliyoruz.'

Uzaya bağımsız erişebilmek için fırlatma araçları yapmak gerektiğini vurgulayan Kahraman, 'Kendi fırlatma araçlarınız için de ilk yapmanız gereken şey kendi sıvı yakıtlı roket motor teknolojinizi geliştirmek.' dedi.

Kahraman, DeltaV'nin var olan kabiliyetleriyle hibrit roket teknolojilerinde dünyada en önde gelen şirketlerden biri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

'DeltaV kendi mühendisliğiyle özgün bir iç balistik teknoloji geliştirdi ve bunu 220 kat ölçekledi. Üç farklı ölçekte bunları fırlattı ve gördü. Türkiye'deki sayılı büyük roket motorlarından birisini geliştirdik ve bununla hipersonik test platformunun (HİSTEP) ilk kademesini ivmelendirdik. Toplamda sistem 200 kilometrenin üstünde bir irtifaya çıktı bu sistem ve hibrit roketle dünyada irtifa rekorunu kırdı. Test platformunda 2. kademenin yüksek kabiliyette bir sisteme dönüşmesi için çalışmalarımız sürüyor.'

Hibrit motorlarda ciddi bir ilerleme katettiklerini ve bu ilerlemeyi savunma alanındaki ürünlere dönüştürmeye başladıklarını anlatan Kahraman, ASELSAN'ın TOLUN mühimmatının bir roket sistemine bağlanarak atılmasını sağlayan GÖKTAN projesi kapsamında roket sistemi, ayrılma mekanizması ve kanisteri özgün olarak geliştirdiklerini söyledi.

- 'Ramjet itki sistemini ilerleteceğiz, farklı ölçeklerde de yapacağız'

Endüstriyel tripot üreten firma rotasını uzaya çevirdi
Endüstriyel tripot üreten firma rotasını uzaya çevirdi
İçeriği Görüntüle

Mehmet Kahraman, test süreçleri başarıyla devam eden DeltaV'nin ramjet itki sistemine ilişkin, 'Ramjet motor ses üstü hızda çalışıyor. Yüksek hızda gidebilmek, yüksek hızda manevra yapabilmek önemli. Bir uçak gibi seyir yapabilen ve aynı zamanda sesten 2,5-3 kat daha hızlı gidebilen sistemleri geliştirmek kritik önem taşıyor. Bir iç proje olarak başladığımız ve havada gerçek koşullarda ateşleme hedefini koyduğumuz ramjet motoru kısa sürede geliştirdik ve gerçek koşullarda ateşlemesini yaptık.' diye konuştu.

Aylar içerisinde ramjet itki sisteminin tasarlandığını vurgulayan Kahraman, şunları söyledi:

'DeltaV, geliştirdiği ramjet motorlu hava aracını yine kendi geliştirdiği roket motoruna bağladı ve bu sistemi yaklaşık 2,5 mach hızda ayırarak ateşledi. Ramjetin havada gerçek koşullarda ateşlediğini, platform üzerinde bulunan telemetri ünitesi vasıtası ile toplanan farklı sensör verileriyle doğruladık. Bu testle ilk defa, karadan fırlatma motoru ile fırlatılan bir ramjet motoru havada ateşlendi. Ses üstü hızda görev yapabilecek olan bir sistemden bahsediyoruz. Bunu vurabilmek, görebilmek çok zor.'

Kahraman, ramjetin ciddi avantajları barındıran bir teknoloji olduğunu belirterek, 'Ramjet itki sistemini ilerleteceğiz, farklı ölçeklerde de yapacağız. Ramjet motorlar, sadece seyir yapan füzelerde değil, 6. nesil savaş uçaklarında da kullanılmaktadır. Bu uçakların sesaltı ve sesüstü hız rejimlerinde hareket edebilmesi için bilinen turbojet ya da turbofan motorların yanı sıra ramjet motorlarına da ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısıyla bu teknolojiyi hem savunma alanında çeşitli seyir füzeleri için hem de ses üstü 2,5-3 mach hızda gidebilen uçaklar için kullanabiliriz.' dedi.

Kaynak: AA