İZMİR SMYRNA AGORASI Agora, “toplanılan yer, kent meydanı, çarşı, pazaryeri gibi anlamlara gelmektedir”.

 İZMİR AGORA ANTİK KENTİ’NİN TURİZM POTANSİYELİ

AGORA:
Agora, “toplanılan yer, kent meydanı, çarşı, pazaryeri gibi anlamlara gelmektedir”. Antik Çağ’da agoraların ticari, siyasi ve dini işlevlerinin dışında, sanatsal faaliyetlerin yoğun olarak görüldüğü ve birçok sosyal olayın gerçekleştirildiği yer olarak da bilinmektedir. Tarihte agoraların genellikle iki ayrı bölgede konumlandığı görülmektedir. Bunlardan biri, devlet işlerinin görüldüğü, çevresinde çeşitli kamu binalarının bulunduğu devlet agorası, diğeri ise ticari faaliyetlerin görüldüğü ticaret agorasıdır.
Agora isim ve işlevi açısından Greklere has bir olgudur. Merkezi otoriteden biraz daha bağımsız, birey yaşantısının daha fazla ön planda olduğu, sadece bireyi değil aynı zamanda toplumu da ifade edebilen bir yapısı vardır. Bu özelliği ile agoralar, çok belirgin bir fikri temsil etmemektedir. Aynı zamanda agoralar bu yönüyle dinsel veya politik zorunluluğu mecbur kılmamıştır (Heredotos Heredot Tarihi, 2004).

Agoralarda Ekonomik Yaşam
Tarihte Agoralar, çeşitli malların satıldığı pazar alanı olarak kullanılmışlardır. Burada Agoranın meydanına ürünlerin konulduğu küçük tahtadan tezgahlar ve sepetlerin yerleştirilmesi ile bir pazar alanı ortaya çıkarmışlardır. Bu pazarlarda balık, et, giysi, parfüm, un, yağ, çanakçömlek, soğan, peynir, yün, fındık, fasulye gibi ürünler satılmaktaydı. Bunlarla beraber agoralarda çeşitli zanaatkarların atölyeleri de bulunmaktaydı. Çanak-çömlekçiler, pişmiş topraktan heykelcilik ürünleri, metal ve mermer atölyeleri agoraların çevrelerinde yer almaktaydı. Tığ eşyaları, silahlar ve ayna gibi eşyaların agora kazılarında ele geçmesi bu alanlarda yapılan faaliyetlerin gerçekleştiğini göstermektedir (Kahraman, 2010).

Agoralarda Sosyal Yaşam
‘Antik kentlerde agoralar şehrin siyasi, idari, adli ve ticari merkezi olarak görülür. Agora alanının etrafı portikolarla (sütunlu galeriler) çevrelenir. Galerilerin gerisinde Bouleuterion (Meclis Binası), Prytaneion (resmi tören ve toplantıların yapıldığı, yemeklerin verildiği yapı), Resmi Ofisler, Mahkeme, Borsa, Et-Balık Pazarı, Latrina (Tuvaletler) gibi kamu yapıları yer alırdı. Portikolar güneşli, yağmurlu, aşırı soğuk ve sıcaklarda insanların korunması ve sığınması için kullanılan yarı açık alanlardır. Agora avlusunda önemli kişiler, günler ve anıtlar, heykeller, dini törenlerde sunu yapılan altarlar, exedralar (mermer oturma yerleri) kentin saygı gösterdiği bir tanrının tapınak ve sabit sunağı yer alır.’

Agoralar, kentli için ortak faaliyet alanı olarak kullanılmaktadır. Agoraların zamanla gelişmesi ve yaşayan halk için benimsenmesinde ki en büyük etkenlerden biri ekonomik çıkarlar olmuştur. Maddi girişimler günümüzde olduğu gibi eski dönemlerde de kitleleri etki alanına almak istemiştir. Aynı zamanda dönemin agoralarında kültürel, dinsel, sanatsal faaliyetlerin oluşumuna da zemin hazırlanmış ve akropolisteki dua alanı olan tapınak bölgelerini de o dönemlerde görebilmek mümkün olmaktadır (Kahraman, 2010).

İZMİR (SMYRNA) AGORASI
‘İzmir agorası, MÖ. 4 yy’da antik Smyrna Kenti’nin taşındığı Pagos (Kadifekale)’un kuzey yamacında kurulmuş. Smyrna Agorası dönemin önemli kamu binalarıyla çevrilmiş bir devlet agorasıdır. Helenistik Dönem’de kurulmuş ve günümüze kadar gelebilmiş kalıntıların çoğu, MS. 178 depreminden sonra İmparator Marcus Aurelius’un yardımıyla yeniden inşa edilen Roma Dönemi agorasına ait. Smyrna agorası, dikdörtgen planlanmış, ortada geniş bir avlu ve etrafı sütunlu galerilerle (stoa) çevrili bir yapı. Kazılarla açığa çıkarılan kuzey ve batı stoa bodrum katı üzerinde yükselir.’

gh

Şekil 1. Smyrna Agorası Antik Planı

gt

‘M.Ö. 178 yılında depremde yıkılan kent, Smyrnalı hatip Aristides’in çağrısı üzerine İmparator Marcus Aurelius tarafından, eskisinden daha görkemli bir şekilde inşa ettirildi.’
Agora, Kadifekale’deki Akropol, Tiyatro, Stadyum, Altınyol, bugüne kadar izleri kalmayan kütüphaneler, çeşmeler bu dönemde inşa edilmiştir. Bu bilgiye Agora’nın batı kolonadının bir kemeri üzerinde, bugüne değin muhafaza edilmiş olan Marcus Aurelius’un eşi II. Faustina’nın portresi ile açıklanmaktadır (Akurgal, 1995). Aynı zamanda Agoranın içinde bulunan mahkeme salonları ile resmi bir önem taşımak ile birlikte bu haliyle bir Devlet Agorası olma özelliği göstermektedir. Tanrı ve Tanrıçaları temsi eden Deniz Tanrısı Poseidon, Bereket ilahesi Demeter, Av ilahı Artemis Kabartmaları ile İmparator Markus Aurelis’un karısı küçük Faustina’nın başına ait kabartmalarla süslenmiş bulunmaktadır (Üç İzmir, 1992).
 

Şekil 2. Roma Dönemi’ne Ait Yüksek Kabartma Poseidon, Demeter ve Amphitrite Betimleri

yh

Eskiden Türk mezarlığı olan Agora, yüzyıllardır toprak üzerindeki bazı mermer sütunların ilgi çekmesi sebebiyle ortaya çıkarılmıştır (İzmir Ticaret Odası, Atay: 73).
Smyrna Agorası şehrin merkezinde, bu bölgedeki ızgara kent planına elverişli dikdörtgen bir alanı kapsamaktadır. O dönemde Smyrna’nın idari, adli ve ticari merkezi olarak görülmekteydi. Agora’nın arazi eğimi, batı ve kuzeyde inşa edilmiş, bugün kalıntıları görülen bodrum katları ile giderilmiştir. Smyrna Agorası Bizans ve Osmanlı dönemlerinde ise mezarlık alanı olarak kullanılmıştır (www.izmirmuzesi.gov.tr).

Sosyo Kültürel Etkileri
Turizm sadece gelir getirici bir unsur olmamakla birlikte, toplumsal, çevresel vb. alanlarda da incelenmesi gereken önemli bir alandır. Bu sebeple turizmin etkileri değerlendirilirken toplumsal ve kültürel yansımalarına da dikkat çekmek gerekmektedir (Özdemir, 1992).
‘Turistler, gittikleri bölgelerde toplumlarla iletişim içinde olur ve bu sebeple sosyal ilişkileri kuvvetlenir. Turistler bir yandan gittikleri yerleri sosyal açıdan etkiler, diğer yandan da bu yerlerden kendileri etkilenir. Dolayısıyla turizm sosyal ve kültürel bir alışveriştir. Bu durum olumlu ve olumsuz sonuçlar doğurur.’
İnsan ilişkilerine değinen bir kavram olmasından dolayı mevcut kültürlerin arasında sosyal açıdan değer farklılıkları da görülebilmektedir (Doğan, 1987).
Sosyo kültürel unsurlar, seyahat edilecek çekici destinasyonun belirlenmesi aşamasında önemli bir faktördür. Sosyo kültürel unsurlar denildiğinde akla gelenek ve görenekler, kültürel varlıklar, politik yapı, eğitim durumu vb. gelmektedir (Kozak ve diğerleri, 2001).
‘Agoralar, bulundukları bölgelerde sosyo kültürel açıdan geniş bir etki yaratmaktadır. Agoralara gelen turistler ile yerli halk arasındaki ilişkiyi çok çeşitli faktörler etkilemektedir.’
Smyrna Agorasının yaşayan bir kentin içerisinde yer alması ve çevresinde yaşayan halkın öğrenim düzeyi, turizmden sağladığı gelir, halkın kültürel yapısı, turiste davranış şekline kadar etkilemektedir. Yerli halkın konukseverliği, ziyaretçilere karşı içten davranışları, turiste yaklaşma biçimlerindeki sıcaklık bölgeye gelen turistlerin hoşuna gitmekte ve turistlerin söz konusu bölgeye sadakatini artırmaktadır (Emekli, 2001).
‘Sürdürülebilir anlamda gelişen bu etkileşim şehir turizmine olumlu katkı sağlar. Aynı zamanda Smyrna Agorasının, İzmir’deki diğer antik kentlerden farklı olarak yaşayan bir kentin içinde var olması bölgede yaşayan insanların, turistlerle doğrudan iletişim halinde olmalarını sağlar. Bu tür sosyal ilişkilerin gelişmesi, turizmin sosyo-kültürel açıdan olumlu etkileşimi sağlar.’

Dini Etkileri
Smyrna Agorasını turistik açıdan incelediğimizde iki önemli etkiye sahip olduğunu görebilmekteyiz. Bunlardan birincisi İzmir ve civarına Hristiyanlığı yayan İzmir Pisikoposu olan Sen Polikarp dır. Diğeri ise Musevi din adamı olan Sebetay Sevi’dir.
M.Ö. 395 yıllarında Smyrna, Bizans İmparatorluğu’na geçmiştir. Hristiyanlığın yayıldığı dönemde ve sonrasında, Smyrna için önemli bir piskoposluk merkezi olduğu bilinmektedir (Çakmakçı-Erdem, 2002).
İzmir Piskoposu olan, Sen Polikarp İzmir ve çevresinde Hristiyanlığı yaymış, M.S. 155’de Kadifekale’de Stadyum içinde yanmış odun yığının ortasında idam edilmiştir. Kemiklerinin ise Kadifekale’ye gömüldüğü söylenmektedir (Aksakal, 2007).
Sebetay Sevi ise 17. Yüzyılda İzmir Agora’da doğmuştur. 22 yaşında bir din alimi olarak “Mesih” iddiasında bulunan Musevi bir din adamıdır. Sebetay Sevi’nin İzmir Agora’da ki evine ilişkin uzun süre tartışmalar söz konusu olmuş ve sonunda bu evin 2008 yılında Sebetay Sevi’ye ait olduğu kabul görmüştür (www.akademikperspektif.com).
Agoranın içinde bulunan Sebetay Sevi Evi şu anda restore edilmektedir. Eskiden bir Yahudi mahallesi olan Agora da Yahudilere ait kalıntılar bulunmaktadır. Sonuç olarak, İzmir Agora’nın iki önemli dini etkiye sahip olduğu görülmektedir. Buradan hareketle turistik anlamda çekicilik gösteren bu iki unsur, her yıl özellikle Musevi ve Hristiyan turistlerce ziyaret edilecek önemli bir destinasyon merkezi olması planlanmaktadır.

İzmir Agorasının Turistim Potansiyeli Açısından Değerlendirilmesi

Bir bölgeye yönelik turist akışının düzenli olarak gerçekleşmesi o bölgenin sahip olduğu kültürel çekiciliklerin ve tarihsel değerlerin var olması ile alakalıdır. Dünyada üzerinde var olan tarihsel yapılar bulundukları bölgelerde gerçekleşen bazı tarihsel olaylar veya tarihte yaşamış bazı önemli kişilerden dolayı önem taşımaktadırlar. Bunun sebebi ise insanlar genellikle kendilerinin ve farklı kültürde yetişen insanların geçmişlerine özel ilgi duymuşlardır (Kozak ve diğerleri, 2001).

‘Görüldüğü gibi tarihi ve turistik nitelikte sayılabilecek tüm unsurların turizm açısından değeri büyüktür. Buradan hareketle İzmir’in eski yerleşim yerlerinden biri olan Tarihi Agora Kentinin de turistik potansiyel açısından değerlendirilebileceğini söyleyebiriz.’
Tarihi Roma Hamamı, Mozaikli Salon, Meclis Binası, Küçük Faustina Kabartması, Bazilika, 2500 yıldır durmadan akan Roma Çeşmesi gibi kültürel çekicilikler İzmir Agorasının dört farklı medeniyet görmüş yapısını gün yüzüne çıkarmıştır.
‘Antik Smyrna Agora Ören Yeri’nde bulunan ve 2 bin 200 senedir durmadan akan çeşme, söz konusu turizm için gelen ziyaretçilerde merak uyandırır, aynı zamanda Agora’nın Roma Döneminin termal sağlık merkezi durumunda olduğuna dair inanışların olduğunu gözlemleriz.’
Söz konusu çeşme, Roma Dönemindeki büyük hamamın su ihtiyacını karşılamak amacıyla Kadifekale yamacından özel bir sistem aracılığı ile bölgeye getirilmiştir. Antik Smyrna Kenti Agora Antik Kenti içerisinde yer alan çeşmeden akan suyun yüzyıllardır aktığını ifade eden Agora Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Yrd. Doç. Akın Ersoy, bölgede genel olarak bulunan tarihsel bulguların, bölgenin su açısından oldukça zengin olduğunu dile getirmiştir. 

Aynı zamanda Roma Dönemindeki insanların suya saygı gösterdiğini şöyle anlayabiliriz ki; Smyrna Agorası’nda akan çeşme aslında orijinalinde olan bir uygulama değil, kentin içerisine akan suyu terbiye etmek için yapılmış bir çeşme. Fakat buradaki su asırlardır akıyor. Çeşme’nin arkasında bir insan büyüklüğünde kanal var. Kadifekale’nin sırtlarından bölgeye kadar geliyor. Büyük olasılıkla Roma Hamamı’nı beslemek üzere planlanmış, kanal buna bağlı olarak taşınmıştır. Aynı zamanda Kazı Heyeti Başkanı Akın Ersoy, bölgede su ile ilgili Mısır’a ait İsis kültürünün izlerine rastladığını kaydederek,” Acaba Agora Bölgesinde su ile şifa bulunan sağlık merkezi mi vardı? Boyutlarını bilemiyoruz ama bu bölgede böyle bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Eski kazıcılar buna ilişkin belgelere ulaşmışlar ama bizim açımızdan henüz bir belirti yok. Yaptığımız incelemelerde bölgedeki suyun günlük 7 bin kişi ve fazlasının ihtiyacını karşılayacağını saptadık. Romalılar su mühendisliği açısından önemli çalışmalar yapmış” şeklinde ifade etmiştir (www.yeniasir.com.tr).

Şekil 3. Smyrna Agorası Çeşme

tyu
Kaynak: (www.agorakazievi.com.tr)
Smyrna Agorasının İzmir Turizmine Katkıları
Toplumların kültürel özellikleri bölgeden bölgeye göre değişkenlik ve çeşitlilik göstermektedir. Ortaya çıkan bu çeşitlilik her yörenin kendine has sosyo-ekonomik yapıları ile de yakından ilişkilidir (Batman ve Oğuz, 2008).
Tarihi kaynaklar açısından zengin olan ülkemizin, ekonomik açıdan da getirileri doğru orantılı olarak fazla olmaktadır.

Tablo 1. İzmir’e Bağlı Müzelerin Ziyaretçi Sayıları

yuı

Yukarıdaki tabloda İzmir iline bağlı müzelerin Ocak-Aralık dönemi ziyaretçi sayıları verilmiştir. Tabloya göre Agora son üç yıla göre değerlendirilmiştir. 2018 yılında ziyaretçi sayısı 33.458 kişiyken 2019 yılında sayı 53.230 kişiye yükselmektedir. Bu iki yılın değişim oranının %59,09 olarak artış gösterdiği görülür. 2020 yılında ise 2019 yılına oranla bir azalma gözlemlenir. 2020 yılında Agorayı ziyaret eden kişi sayısı 17.817 kişi olarak karşımıza çıkmaktadır. Son iki yılın karşılaştırıldığında %-66,53 oranında bir düşüş meydana gelmektedir. Pandemi’nin bu düşüşteki etkisi oldukça büyüktür.

KAYNAKÇA
Akurgal, E. (1995). Anadolu uygarlıkları. İstanbul: Net Yayıncılık.
Aksakal, H. (2007). Batı Anadolu ve tarihi kentler. Manisa: Arkadaş Matbaacılık.
Canpolat, E.(1992).Üç İzmir. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Çakmakçı E., Çakmakçı Z. ve Erdem, G. (2002). Antik İzmir’de kalanlar. Kent Kültürü Dergisi, İzmir.
Doğan, H.Z. (1987). Turizmin Sosyo-Kültürel Temelleri. İzmir: Uğur Ofset.
Emekli, G. (2001). Bergama’nın turizm coğrafyası ve turizmin sosyo ekonomik etkileri.
Bergama Belediyesi Kültür Yayınları, 102(1), İzmir.
Heredotos, H. (2004). Heredot tarihi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
İzmir Ticaret Odası, (2003). İzmir stratejik planı 2003-2012.
Kahraman, E. (2010). Assos agorası. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale.
Kozak, N., Kozak M. ve Kozak, M. (2001). Genel Turizm. Ankara: Detay Yayıncılık.
Özdemir, M. (1992).Turizmin Türkiye’nin Sosyo-Ekonomik Yapısına Etkileri. Ankara: T.C. Turizm Bankası AŞ Yayınları.
Url 1:
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=5671&start=16 sitesine 26.09.2023 tarihinde erişildi.
Url 2:
http://akademikperspektif.com/2014/12/10/perdelerardinda-birgerceklik-sabetay-sevi-ve-sabetayizm/ sitesine 26.09.2023 tarihinde erişildi.
Url 3:
http://www.yeniasir.com.tr/yasam/2014/03/24/2-bin500-yildirakan-cesme sitesine 26.09.2023 tarihinde erişildi.
Url 4:
http://www.izmirmuzesi.gov.tr/antik-yerlesim-alanlariagora.aspx sitesine 26.09.2023 tarihinde erişildi.
Url 5:
https://izmir.ktb.gov.tr/Eklenti/80414,yeni-muze-aralikdagitim-1xlsx.xlsx?0 sitesine 26.09.2023 tarihinde erişildi.
URL 6:
https://izmir.ktb.gov.tr/ sitesine 26.09.2023 tarihinde erişildi.