Manevi Yolculuğun Doruk Noktası: Ramazan

Bir Ramazan'a daha ulaştık, çok şükür. Manevi esintilerin derinden hissedildiği bu mübarek günler, birçok insanın içsel bir yolculuğa çıkıp kendini ve Rabb'ini tanımasını sağlıyor. Özellikle Ramazan bilinci oluşan kişilerde oruç, bu ayı yalnız aç susuz kalarak geçirmek olmuyor.
Nitekim onlar orucun yalnız yeme içme ile zarar görmediğinin farkında. Bu nedenle önce İslami yaşam konusunda daha hassas olmaya çalışıyorlar.

Örneğin bir kurumda sıra beklerken öne geçmeye çalışmamak, kul hakkı yememek, işi ehil olana vermek, işini kimse görmese dahi doğru biçimde yapmak, saygıyı makama değil insana sunmak ve her insanın saygıyı hak ettiğini bilmek gibi birçok güzel davranışı bu ayla birlikte hayatlarına ilmek ilmek dokuyan birçok insanımız var.
Hem bir şey yiyip içmeyerek hem de çirkin davranışlardan uzaklaşarak oruç tutanlar, belki de mübarek Ramazan’dan en çok feyiz alan kişiler. Çünkü yalnız mideleri değil deyim yerindeyse baştan ayağa tüm hücreleri oruç tutmuş oluyor.
Umuyorum ki hepimiz için böyle tam manasıyla oruç tuttuğumuz bir ay olur.

Bunlar Ramazan-ı Şerif’i daha rahat yaşayan bizler için geçerli tabii.

Akşam ne yemek yiyeceğini rahatça seçen özgür şekilde yaşayan bizler için. Bir de iftarını belki de ölümle açacak olan kardeşlerimiz var.. Ya da oruç tutmanın yıllardır yasaklandığı kardeşlerimiz..
Arınmaya çalıştığımız bu güzel günlerde dualarımızda din kardeşlerimizi de analım.

Rabbim tüm ibadetlerimizi kabul eylesin.