Önde gelen bir uzman, İslamofobinin Almanya'da ciddi bir sorun olduğunu ve bu sorunla mücadelenin toplumun daha geniş kesimlerinin aktif katılımını gerektirdiğini söyledi.

Müslüman Karşıtlığı Artıyor

Almanya'nın Rusya'nın Komşularına Olan İhracatında Dikkat Çekici Yükseliş Almanya'nın Rusya'nın Komşularına Olan İhracatında Dikkat Çekici Yükseliş

Almanya'da İslamofobi konusunda hazırlanan en kapsamlı raporlardan birinin yazarlarından Mathias Rohe, ülkede artan Müslüman karşıtlığı hakkında Anadolu'ya konuştu. Rohe, "Çalışmamız, Almanya'daki Müslümanların günlük yaşamlarında, örneğin eğitimde, iş piyasasında, kalacak yer ararken, medyada ve çok daha fazlasında İslamofobik ayrımcılıkla karşılaştıklarını ortaya çıkardı" dedi.

"Bu acil bir sorun ve bunun bir bütün olarak toplum için bir sorun olduğunu kabul etmeliyiz. Müslümanları bu konuda yalnız bırakmamalıyız. Bu hepimizin sorunudur” diye vurguladı.

Bağımsız uzmanların haziran ayında yayınlanan araştırmasına göre Müslüman karşıtlığı marjinal bir olgu değil, Alman nüfusunun büyük bir kesiminde yaygın. Almanya'da neredeyse her iki kişiden biri Müslüman karşıtı açıklamalara katılıyor. Erlangen-Nürnberg Üniversitesi'nden Profesör Rohe, milyonlarca Müslümanın uzun yıllardır Almanya'da yaşayıp toplumun ayrılmaz bir parçası haline gelmesine rağmen, Müslümanlara yönelik olumsuz stereotiplerin ve yanlış algıların hâlâ yaygın olduğunu söyledi.

Pek çok Alman'ın hala Müslümanların herhangi bir olumlu değişiklik getiremeyeceği veya değerlerinin tamamen farklı olduğu gibi stereotiplere inandığını söyledi. “Aksine ortak noktalarımız çok fazla ve bu ülkede her insan, hukuk sistemimiz çerçevesinde olduğu sürece kendi dinini özgürce yaşama ve kendi değerlerini yaşama hakkına sahiptir. Müslümanların büyük çoğunluğu da bunu destekliyor ve bu tür ayrımcı tavırları hak etmiyorlar” dedi Rohe.

Her Üç Müslümandan Birisi Ayrımcılık Görüyor

Rapora göre Almanya'da Müslüman kökenli her üç kişiden biri ayda birkaç kez ayrımcılığa maruz kalıyor. Başörtüsü takan Müslüman kadınlar, günlük yaşamda daha kötü muameleye maruz kaldıklarını daha sık bildiriyorlar. Rohe, medyanın mevcut uluslararası çatışmalarla ilgili haberlerinin ve İslam'ı ve Müslümanları olumsuz şekilde tasvir etme şeklinin halkın algısı üzerinde büyük etkisi olduğunu söyledi. "Alman medyasında zaten Müslüman nüfus hakkında sorun odaklı bir şekilde haber yapma konusunda güçlü bir eğilimimiz var, hatta gazetelerden ziyade televizyonda" dedi.

“Müslümanların saldırılara maruz kaldığı, ibadethanelerine saldırıldığı yönünde medyada çok az haber çıkıyor. Gerçekte Müslümanlar daha çok saldırıların kurbanı oluyor, ancak medya daha çok Müslüman bireylerin fail olduğu olayları aktarıyor” diye ekledi.

Rohe ayrıca, geçen ay Gazze'deki çatışmaların tırmanmasından bu yana Almanya'daki Müslümanların giderek artan bir düşmanlıkla karşı karşıya kaldıklarına ve Hamas'a sempati duyduklarına dair genel şüphelerle karşılaştıklarına dikkat çekti.

“Örneğin okullarda şimdi Müslüman öğrencilerden İsrail ve Filistin'deki bu korkunç olaylar hakkında bir pozisyon almaları istendiğini duyuyoruz” dedi ve bunu isteyenlerin varsayılan olarak tüm Müslümanların destekte bir duruş aldıklarını varsaydığını sözlerine ekledi.

“Şu anda bunu çok çeşitli alanlarda yaşıyoruz. Şu anda dalgalar da yükseliyor ve Müslümanlara yönelik genel şüphenin aslında daha da güçlendiğine dair endişeler var" diye ekledi.

Antisemitizim Hassasiyetine Karşın İslamofobya Konuşulmuyor

Rohe, Alman yetkililerin son haftalarda antisemitizm konusunda haklı olarak daha hassas hale geldiklerini ancak aynı derecede önemli bir sorun olan İslamofobinin de göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. “Islamofobi meselesinin gündemde kalmasını sağlamalıyız. Evet antisemitizm gibi başka önemli sorunlarımız da var, hâlâ da var. Ancak sorunlar birikiyor ve birbirlerini ortadan kaldırmıyorlar” dedi.

84 milyonu aşkın nüfusuyla Almanya, Fransa'dan sonra Batı Avrupa'nın en büyük ikinci Müslüman nüfusuna sahip ülke. Resmi rakamlara göre 5 milyondan fazla Müslümana ev sahipliği yapıyor. Ülkede son yıllarda aşırı sağcı siyasi parti ve hareketlerin propagandasıyla Müslüman karşıtı ırkçılık ve şiddet olaylarında artış yaşanıyor. 2023'ün ilk yarısında polis, camilere saldırılar, bedensel zarar vakaları ve tehdit mektupları da dahil olmak üzere 258 İslamofobik suç kaydetti.

Berlin merkezli hak grubu CLAIM, Gazze çatışmasının tırmanmasından bu yana İslamofobik nefret suçlarında artış olduğu konusunda uyardı. Grup, son haftalarda camilere yönelik 10 saldırı da dahil olmak üzere 53 Müslüman karşıtı tehdit, şiddet ve ayrımcılık vakasını belgeledi.