Liderler, Kiev’in katılımı olmadan kalıcı bir çözümün mümkün olmayacağı konusunda hemfikir.
Zirve Öncesi Yoğun Diplomasi Trafiği
Avrupa dışişleri bakanları, Pazartesi günü Ukraynalı mevkidaşlarıyla çevrim içi toplantı gerçekleştirerek ABD-Rusya görüşmeleri öncesi atılacak adımları masaya yatıracak. Görüşmenin gündeminde, Ukrayna’nın barış sürecindeki rolünün güçlendirilmesi ve Rusya’ya yönelik baskının sürdürülmesi yer alıyor.
Almanya, Fransa, İtalya, Polonya, İngiltere ve Finlandiya liderleri ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ortak açıklamalarında, “Ukrayna’da barışın yolu, Ukrayna’nın masada olmadığı bir süreçle belirlenemez” ifadelerini kullandı. Bu çağrıya sekiz İskandinav ve Baltık ülkesinin liderleri de destek vererek, uluslararası sınırların zorla değiştirilemeyeceğini bir kez daha teyit etti.
Moskova’ya Yönelik Baskı Devam Edecek
Danimarka, Estonya, Finlandiya, İzlanda, Letonya, Litvanya, Norveç ve İsveç liderleri, barışın ancak Rusya’nın “yasadışı” savaşını durdurması için sürekli baskı uygulanmasıyla mümkün olabileceğini belirtti. Açıklamada, Rusya’ya karşı mevcut yaptırımların kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı.
Merz: Ukrayna’sız Toprak Pazarlığı Kabul Edilemez
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ARD televizyonuna yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Trump-Putin zirvesine katılacağını varsaydığını söyledi. Merz, “Hiçbir koşulda Ukrayna topraklarının geleceği, Ukrayna ve Avrupa’nın onayı olmadan ABD ve Rusya arasında karara bağlanamaz. Amerikan yönetiminin de bu görüşte olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kallas: ABD, Rusya’yı Müzakereye Zorlamalı
Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, ABD’nin Rusya’yı savaşı sona erdirmek için diplomatik gücünü kullanması gerektiğini belirtti. “Başkan Trump, Rusya’nın saldırısını durdurması gerektiği konusunda haklı. ABD, Moskova’yı ciddi müzakerelere zorlayacak etkiye sahip. Ancak bu süreçte Ukrayna ve AB mutlaka masada olmalı” ifadelerini kullandı.
NATO’dan Kritik Uyarı
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ise ABC televizyonuna verdiği demeçte, zirvenin Putin’in barışı sağlama konusundaki samimiyetinin test edileceği önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Ancak Rutte, birçok Avrupalı liderden farklı olarak, Rusya’nın halihazırda Ukrayna topraklarının bir kısmını kontrol ettiği gerçeğine dikkat çekerek, olası bir anlaşmanın bu durumu fiilen kabul edebileceğini öne sürdü.