Kabinenin Çarşamba günü bu yönde karar alması bekleniyor.
Federal İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in (CSU) açıklamalarına göre, tasarı Çarşamba günü bakanlar kurulunda görüşülecek. Dobrindt, yasa tasarısının içeriğini doğrularken, aile birleşimi hakkının yalnızca “zorluk durumlarında” istisnai olarak tanınacağını belirtti.
“Göç kısıtlamalarını yeniden yasalaştırıyoruz”
Tasarıyı ilk duyuran Bild am Sonntag gazetesine konuşan Dobrindt, şimdiye kadar her ay 1.000 kişiye Almanya’ya giriş hakkı tanındığını hatırlatarak, “Bu uygulama sona erdi” dedi. Yasanın temel hedefinin, Almanya’ya düzensiz göçü teşvik eden unsurları ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı. CSU’lu siyasetçi, bunun Almanya’nın göç politikasında “dönüm noktası” anlamına geldiğini ifade etti. Ancak tasarının yürürlüğe girmesi için Federal Meclis ve Federal Konsey onayı gerekiyor.
Koalisyon anlaşmasında yer aldı
CDU/CSU ile SPD arasında varılan koalisyon mutabakatı, “ikincil koruma” statüsündeki mülteciler için aile birleşimi işlemlerinin geçici olarak durdurulmasını öngörüyordu. Bu statü, Cenevre Mülteci Sözleşmesi kapsamında doğrudan zulüm görmemiş, ancak savaş ya da şiddet nedeniyle ülkelerinde yaşamları tehdit altında olan bireylere veriliyor. Bu gruptan bireylerin yakın akrabaları için Almanya’ya kabul kotası hâlen ayda 1.000 kişiyle sınırlı.
Sivil toplumdan güçlü tepki
Yeni yasa tasarısı, insan hakları savunucuları ve göç alanında çalışan kuruluşların sert tepkisini çekti. Aralarında Pro Asyl, Caritas ve Almanya Mülteci Konseyi gibi örgütlerin bulunduğu 30'dan fazla sivil toplum kuruluşu, federal hükümete çağrıda bulunarak bu karardan vazgeçilmesini istedi. Örgütler, aile birleşimi hakkının kısıtlanması yerine genişletilmesini savunuyor.
Öte yandan SPD, Yeşiller ve FDP’nin 2021 tarihli koalisyon anlaşmasında, bu tür kısıtlamaların kaldırılması yönünde hedefler belirlenmişti. Ancak söz konusu hedefler bugüne dek uygulanmaya konulamadı.