“Markus Lanz” programında konuşan Söder, Berlin İdari Mahkemesi'nin sığınmacıların reddine ilişkin kararını eleştirirken, Almanya'nın ABD karşısında bağımsız duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Merz’e Tavsiye: “Beklenmeyeni Bekleyin”
Perşembe günü Washington’a ilk resmi ziyaretini gerçekleştirecek olan Şansölye Friedrich Merz'e, Söder’den dikkat çekici bir uyarı geldi: “Beklenmeyeni bekleyin.” Söder, Donald Trump’ın uluslararası arenadaki öngörülemez tutumuna atıfla, Almanya'nın ABD ile ilişkilerde kendi çıkarlarını kararlılıkla savunması gerektiğini belirtti.
“Amerika’dan saygı görmek istiyorsanız bir şey sunmalısınız” diyen CSU lideri, Almanya’nın askeri kapasitesini ve ekonomik hedeflerini ortaya koyarak güven kazanabileceğini savundu. Söder ayrıca, ABD tarafının Merz’e "büyük takdir" gösterdiğini ve programının bir gün uzatıldığını açıkladı.
Sınır Politikalarında Net Tavır
Programda Almanya'nın sınır politikalarına da değinen Söder, Berlin İdari Mahkemesi’nin üç Somalili sığınmacının geri çevrilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin kararına açık şekilde karşı çıktı. “Bizim görüşümüze göre, bu mahkeme kararı kesin değil. Aslında sadece gerekçelendirme eksikliği olduğunu söylüyor,” diyen Söder, Avrupa'daki yasal çelişkilerin Almanya’ya sınırlarını bağımsız olarak koruma hakkı verdiğini savundu.
Söder, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in sıkılaştırılmış sınır kontrolleri sayesinde kısa sürede yaklaşık 3.000 kişinin geri çevrildiğini hatırlatarak, bunun insan kaçakçılarına “mega bir sinyal” olduğunu ifade etti.
Dublin Yönetmeliği Tartışması
Almanya’nın geri göndermeleri Dublin Yönetmeliği çerçevesinde gerçekleştirdiğini savunan Söder, uygulamada bu düzenlemenin Avrupa’da birçok ülke tarafından zaten ihlal edildiğini söyledi. “Çevremizdeki bazı ülkeler Avrupa yasalarına uymuyor. Bu da bizim için kamu düzenine tehdit oluşturuyor,” diyen Söder, Almanya’nın yasal çerçevede hareket ettiğini iddia etti.
Ancak gazeteci ve hukukçu Melanie Amann, Dublin Yönetmeliği'nin ihlal edildiğini ve Berlin mahkemesinin bu konuda net bir karar verdiğini vurguladı. Amann, "Dublin işe yarasaydı, Almanya yasalarına göre burada kalma hakkı olmayan birçok insan İtalya’ya ya da Bulgaristan’a iade edilirdi. Ancak bu mümkün olmuyor, çünkü kimse bu kişileri geri almak istemiyor," diyerek mevcut uygulamayı eleştirdi.
Almanya ABD Karşısında Nasıl Konumlanmalı?
ABD gezisinin siyasi etkilerine de değinen Amann, Şansölye Merz’in Washington'daki temaslarının “yüksek risk” içerdiğini söyledi. Merz’in Amerikan iş dünyasının diline aşina olması bir avantaj olarak görülse de, Trump’ın öngörülemez tutumu nedeniyle görüşmelerin nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor.
Söder ise Almanya’nın korkuya kapılmadan ama “kucaklaşmadan” kendi çıkarlarını savunması gerektiğini belirtti: “Korkmamıza gerek yok, ama boyun eğmeye de.” Bu tutum, Almanya'nın uluslararası ilişkilerde daha özerk ve kararlı bir çizgi izlemesi gerektiği yönündeki görüşlerin altını çiziyor.
