“Turbo Üyelik” Önerisi

Almanya’da Yeşiller Partisi’nin önde gelen isimlerinden ve Bundestag Başkan Yardımcısı olan Omid Nouripour, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini derinleştirmesi gerektiğini açıkladı. Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Nouripour, “Alman hükümeti, İsviçre’ye AB’ye hızlı bir katılım süreci anlamına gelen ‘turbo üyelik’ fırsatını sunmalı” ifadelerini kullandı.

Nouripour’a göre, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile daha yakın iş birliği içine girmesi yalnızca ekonomik fayda sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda küçük devletlerin küresel ticaret krizlerine karşı daha güçlü bir koruma elde etmesine de yardımcı olacak. “İsviçreli dostlarımız Avrupa Birliği’ne yaklaşmak istiyorsa, Almanya bu süreci aktif biçimde desteklemeli” diyen Nouripour, Berlin’in bu konuda yönlendirici rol oynaması gerektiğini vurguladı.

ABD ile Ticaret Krizi

Önerinin zamanlaması, İsviçre ile ABD arasında yaşanan ticaret gerilimlerinin gölgesinde geldi. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, İsviçre’den yapılan ithalata yüzde 39 oranında ek gümrük vergisi getirdi. Bu oran, Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen ürünlere uygulanan ortalama yüzde 15’lik tarife ile karşılaştırıldığında çok daha yüksek.

İsviçre’nin önde gelen ekonomi dernekleri, söz konusu kararın ülke ekonomisi üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceğini ve on binlerce işin risk altında olduğunu belirtiyor. Yaklaşık 9 milyon nüfusa sahip İsviçre, ihracata son derece bağımlı bir ekonomi yürütüyor. 2024 yılında ABD, yüzde 18’lik pay ile İsviçre’nin en büyük ticaret ortağı oldu. Bu tablo, İsviçre’nin küresel ticarette tek başına hareket etmesinin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor.

Tarafsızlık Geleneği Sorgulanıyor

İsviçre yüzyıllardır tarafsızlık politikası ile biliniyor. Ancak Nouripour’a göre, günümüzün değişen uluslararası dengelerinde bu geleneğin artık tek başına bir güvence oluşturmadığı görülüyor. “İsviçreliler yüzyıllardır katı bir tarafsızlık geleneğini sürdürdüler. Fakat Trump ile yaşanan gümrük anlaşmazlığı, küçük devletlerin kendi başlarına bırakıldıklarında ne kadar savunmasız olduklarını acı şekilde ortaya koydu. Siyasi olarak tarafsız, ekonomik olarak küresel – bu artık yeni dönemde işlemiyor” dedi.

Nouripour, AB üyeliğinin İsviçre için tek seçenek olmadığını kabul etmekle birlikte, “açık ara en güvenilir seçenek” olduğunu savundu. Ona göre, Avrupa Birliği, küresel dalgalanmalara karşı istikrar sunan en güçlü çatı olmaya devam ediyor.

İç Politikada Sert Muhalefet

Bununla birlikte, İsviçre’nin AB üyeliği yakın zamanda gerçekleşecek gibi görünmüyor. Ülkede oy oranı en yüksek parti olan sağcı popülist İsviçre Halk Partisi (SVP), üyelik fikrine kesin bir şekilde karşı çıkıyor. Parti, tarafsızlığın İsviçre’nin ulusal kimliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu savunarak Brüksel’e tam üyeliği reddediyor.

Ambalaj Sektörü, Küresel Plastik Anlaşması İçin Çağrı Yaptı
Ambalaj Sektörü, Küresel Plastik Anlaşması İçin Çağrı Yaptı
İçeriği Görüntüle

Dolayısıyla Nouripour’un önerisi, Avrupa’da tartışma yaratsa da İsviçre’nin iç siyasetinde güçlü bir muhalefetle karşı karşıya. Önümüzdeki dönemde Bern hükümetinin, AB ile ilişkileri daha pragmatik bir iş birliği temelinde mi derinleştireceği, yoksa tarafsızlık çizgisinde kalmayı mı seçeceği merak konusu.