Koalisyon hükümeti, gönüllülük esasına dayalı yeni bir askerlik sistemi planlarken, yeterli gönüllü sağlanamaması halinde sivil hizmetin yeniden devreye alınabileceği belirtiliyor. Ancak bu dönüş, sosyal altyapıdan finansmana kadar birçok alanda ciddi hazırlık gerektiriyor.

Geçmişin Zorunlu Hizmeti: Milyonlarca Genç “Zivildienst” Yaptı

Sivil hizmet, Almanya’da onlarca yıl boyunca sosyal hizmetlerin ayrılmaz bir parçasıydı. 1961’den 2011’e kadar süren bu uygulama çerçevesinde toplam 2,7 milyon genç erkek, askerliğe alternatif olarak hastanelerde, yaşlı bakım merkezlerinde ve engelli bakım kurumlarında görev yaptı. Bu hizmet, 2011’de zorunlu askerliğin askıya alınmasıyla sona erdi. Son yıl olan 2010’da bile yaklaşık 80 bin sivil hizmet çalışanı görevdeydi.

Bu boşluğu doldurmak amacıyla Federal Gönüllü Hizmet (BFD) kuruldu. BFD, yaş, cinsiyet veya geçmiş ayrımı olmaksızın herkese açık bir hizmet modeli sunuyor. Ancak yıllık ortalama 40 bin kişilik katılım, eski sivil hizmet modelinin sağladığı personel gücüne ulaşmakta yetersiz kalıyor. Bu durum, sosyal hizmet sektöründe sürekli bir nitelikli iş gücü açığına yol açıyor.

Yeni Sivil Hizmette Eski Sorunlar mı?

BFD’ye ek olarak Gönüllü Sosyal Yıl (FSJ) ve Gönüllü Ekolojik Yıl (FÖJ) programları da gençlere sosyal alanda deneyim imkânı sunuyor. 15-27 yaş arası yaklaşık 60 bin genç bu programlara katılıyor. Ancak uzmanlar, zorunlu bir sivil hizmetin geri dönmesi halinde gençlerin mevcut hizmetlerde karşılaştığı zorlukların daha da artabileceği uyarısında bulunuyor.

Alman Kızılhaçı Gençlik ve Refah Hizmetleri Başkanı Joß Steinke, sosyal hizmet kurumlarının son yıllarda “daha büyük ama daha az istikrarlı” hale geldiğini belirterek, “Gençler, personel yetersizliği nedeniyle stresli ve zorlu iş ortamlarıyla karşı karşıya kalıyor” dedi. Steinke ayrıca, gençlerin psikolojik yüklerinin arttığını ve bu gençleri iş süreçlerine entegre etmenin kurumlar açısından daha fazla zaman ve kaynak gerektirdiğini vurguladı.

Zorunlu Hizmetle Nitelikli İş Gücü Açığı Giderilebilir mi?

Sivil hizmetin yeniden başlaması, kısa vadede sosyal kurumlarda ek personel sağlayabilir. Ancak uzmanlar, hizmet kalitesinin artması için yalnızca sayının değil, aynı zamanda gönüllülerin iyi eğitilmesinin de önemli olduğunu belirtiyor. Pek çok genç, gönüllü hizmet sonrası sosyal mesleklerde kalıcı istihdamı tercih ediyor. Bu nedenle refah kuruluşları, tüm gönüllü hizmetlerin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir biçimde finanse edilmesi gerektiğini savunuyor.

Ücrette Eşitsizlik Tartışması: Gönüllülere Karşı Askeri Maaşlar

Gönüllü hizmetlerde sağlanan maddi destek, kamu kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle eleştiri konusu. Gönüllüler genellikle ayda 400 ila 600 avro cep harçlığı alıyor. Bu ödenek, federal hükümet, eyaletler ve çeşitli vakıfların sınırlı katkılarıyla finanse ediliyor. Buna karşılık Bundeswehr’de gönüllü askerlik yapanlar, en düşük rütbede bile brüt 1.800 avro maaş alıyor ve bu miktarın artırılması da gündemde.

Sivil hizmet yeniden başlatıldığında, maaş, sosyal güvenlik ve izin hakları askerlikle eşit düzeyde olacak. Bu da devlet bütçesinde ek yük anlamına gelirken, sosyal hizmet sağlayıcıları açısından avantaj sağlayacak. Ancak bu durumun, mevcut gönüllü hizmet programlarını gölgede bırakabileceği ve gönüllülere sunulan pozisyonların azalmasına yol açabileceği endişesi dile getiriliyor.

Adil Ücret ve Finansal Güvence Talebi

Caritas Başkanı Eva Maria Welskop-Deffaa, gönüllü hizmetlerin cazibesini koruması için adil ücretlendirme gerektiğini belirtti: “Sosyal hizmetlerde çalışan gönüllülere cep harçlığı aynı kalırken, gönüllü asker maaşının 2.000 avroya çıkarılması, yanlış bir yaklaşım olur.”

Finansman konusu da kritik öneme sahip. 2025 yılı federal bütçesinde gönüllü hizmetlere ayrılan fonda 40 milyon avroluk kesinti yapılmış ve bu durum bazı kurumlarda işten çıkarmalara neden olmuştu. 2026 bütçesinde ise bu kaynağın 25 milyon avro artırılması planlanıyor. Ancak refah örgütleri, gönüllü hizmetlerin uzun vadeli planlama ve finansal istikrar olmaksızın sürdürülemeyeceğini vurguluyor.

Sivil Hizmet Geri Dönerse Almanya Ne Kadar Hazır?

Kızılhaç: "Almanya Kriz ve Afet Senaryolarına Hazırlıksız"
Kızılhaç: "Almanya Kriz ve Afet Senaryolarına Hazırlıksız"
İçeriği Görüntüle

Sivil hizmetin yeniden başlatılması, sosyal sektörün personel ihtiyacına çözüm olabilir ancak bu süreç, yalnızca mevzuat değişikliğiyle sınırlı kalmayacak. Gençlerin ilgisini çekecek, sürdürülebilir, adil ve destekleyici bir hizmet modeli oluşturulması gerekecek. Aksi halde, geçmişte olduğu gibi değil, daha fazla sorunla yüzleşen bir sivil hizmet sistemiyle karşı karşıya kalınabilir.