Ülkenin dört bir yanında düzenlenen yürüyüşlerde, binlerce kişi barış, silahsızlanma ve adil bir dünya düzeni talebiyle sokaklara çıktı.
70’ten fazla şehirde barış için adımlar
Netzwerk Friedenskooperative (Barış Kooperatif Ağı) adlı aktivist grubun koordinasyonunda yapılan yürüyüşler, Perşembe günü başladı ve Paskalya Pazartesi’sine kadar yaklaşık 100 etkinlikle devam edecek. Köln, Berlin, Münih, Leipzig, Stuttgart ve Bremen gibi büyük şehirler başta olmak üzere 70’in üzerinde noktada düzenlenen gösterilerde, savaş karşıtı mesajlar taşındı. Katılımcılar, mavi zemin üzerinde beyaz güvercin ve renkli dal desenleri taşıyan bayraklarla barışı simgeledi.
Yeni hükümete barış çağrısı
Barış gösterilerinin bu yılki ana temasını Almanya’daki yeni hükümete yönelik çağrılar oluşturdu. Aktivistlerin temel talebi, Almanya’nın savunma harcamalarını artırmak yerine barışçıl çözümlere ve diplomatik girişimlere öncelik vermesi. Netzwerk Friedenskooperative sözcüsü Kristian Golla, “Savaşı sonlandırmak ve Avrupa'da kalıcı güvenliği sağlamak için milyarlarca avroluk silah harcamalarına değil, silahsızlanma anlaşmalarına ve akıllıca diplomasiye ihtiyacımız var,” dedi.
Gazze ve Ukrayna’daki savaş da gündemde
Bu yılki yürüyüşler yalnızca Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığına karşı değil, aynı zamanda Gazze'deki savaş ve Almanya'da konuşlandırılması planlanan ABD orta menzilli füzelerine karşı da bir protesto niteliği taşıyor. Katılımcılar, farklı şehirlerde farklı temalar etrafında birleşiyor. Örneğin Bonn’da “Barışa evet, savaş hazırlığına hayır” sloganı öne çıkarken, Kassel’de “Barış, silahsızlanma ve iklim koruması için yürüyüş” çağrısı dikkat çekti. Leipzig’de ise yeniden silahlanmaya ve sosyal hizmetlerdeki kesintilere karşı çıkıldı.
Tarihi mirasla güncel mücadele bir arada
Almanya’daki Paskalya yürüyüşleri, 1960’larda başlayan ve özellikle 1980’lerde Soğuk Savaş'ın zirvesinde milyonlara ulaşan bir sivil toplum geleneğini temsil ediyor. Bugün ise bu yürüyüşler, çağdaş sorunlara karşı ses yükselten bir platforma dönüşmüş durumda. Katılımın önceki yıllara kıyasla biraz daha yüksek olduğu belirtilirken, özellikle gençlerin ilgisinin artması, hareketin geleceği açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Silahlanmaya karşı barış, adalet ve insani değerler etrafında şekillenen bu yürüyüşler, Almanya'da toplumun bir kesiminin dünyadaki gelişmelere verdiği güçlü yanıt olmaya devam ediyor.