Bu rakam, bir önceki yıla kıyasla yaklaşık 4 milyar avroluk bir artışa işaret ediyor. Federal Sosyal İşler Bakanlığı tarafından açıklanan bu veriler, Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin Bundestag’a sunduğu soru önergesine verilen resmi yanıtta kamuoyuna duyuruldu.
Ödemelerin Yarısı Alman Vatandaşlarına Gitti
Bakanlık tarafından sağlanan bilgilere göre, toplam refah yardımlarının yaklaşık 24,7 milyar avrosu (%52,6) Alman vatandaşlarına, 22,2 milyar avrosu ise (%47,4) yabancı uyruklulara ödendi. Bu dağılım, 2023 yılındaki oranlarla büyük ölçüde benzerlik gösteriyor. Yardımlardan faydalanan yabancılar arasında, özellikle Rusya’nın 2022 yılında başlattığı savaş sonrasında Almanya’ya sığınan yüzbinlerce Ukrayna vatandaşı da bulunuyor. Ukraynalı mülteciler 2024 yılında toplam 6,3 milyar avro sosyal yardım aldı.
Yükselişte Enflasyon ve Konut Giderleri Etkili Oldu
Sosyal yardımlardaki artışın en önemli nedenleri arasında, artan yaşam maliyetlerine bağlı olarak yapılan enflasyon düzeltmeleri ve özellikle barınma ile ısınma giderlerindeki yükseliş gösteriliyor. Standart refah yardımı oranlarındaki artışın da bu maliyet yükselişine doğrudan etki ettiği belirtiliyor.
AfD’den Tepki: “Vatandaşlık Şartı Getirilmeli”
Göçmen karşıtı söylemleriyle bilinen AfD, Alman vatandaşı olmayanlara yapılan sosyal yardımları sert bir dille eleştirdi. Parti sözcüsü René Springer, “Yabancı uyrukluların Bürgergeld (vatandaşlık geliri) yardımlarına erişimi engellenmeli. Bu ödemeler artık kontrolden çıkmış durumda,” ifadelerini kullandı. AfD’nin, Almanya’daki sosyal güvenlik sistemine yönelik bu çıkışı kamuoyunda tartışma yarattı.
Yabancı Uyrukluların Katkısı Göz Ardı Edilmemeli
Ancak uzmanlar, ülkede yaşayan milyonlarca yabancı uyruklunun gelir vergisi ve zorunlu sosyal sigorta ödemeleri yoluyla sosyal güvenlik sistemine düzenli olarak katkı sunduğunu hatırlatıyor. Almanya’da çalışan her birey, vatandaşlık statüsüne bakılmaksızın emeklilik, sağlık ve işsizlik sigortası dahil olmak üzere sosyal güvenlik sistemine dahil oluyor.
Sosyal yardım alanların sayısındaki değişim ve artan kamu harcamaları, Almanya’da sosyal devlet anlayışının sürdürülebilirliği ile göç ve entegrasyon politikalarının yeniden gündeme gelmesine yol açıyor. Önümüzdeki dönemde bu konunun, özellikle yaklaşan seçimler öncesinde, siyasi tartışmalarda daha fazla yer bulması bekleniyor.