Gizli Oylama ve Diplomatik Gerilim
Baerbock, haziran ayında 193 ülkenin temsilcilerinin katıldığı seçimde 167 oyla göreve seçildi. Ancak seçim süreci alışılmışın dışında gerçekleşti. Önceki başkanlar oybirliğiyle el kaldırma usulüyle seçilirken, Baerbock için gizli oylama yapıldı. Bu yöntemin özellikle Rusya’nın talebiyle tercih edildiği iddia edildi. Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Moskova’yı Ukrayna savaşı nedeniyle sert bir dille eleştiren Baerbock’un adaylığının, Rusya nezdinde sembolik bir rahatsızlık yarattığı belirtiliyor.
Sessiz ama Stratejik Bir Rol
BM Genel Kurulu Başkanlığı, yüksek profilli bir görev olsa da kamuoyunda görünürlüğü sınırlı. Baerbock önümüzdeki bir yıl boyunca oturumlara başkanlık edecek, gündemi yönlendirecek ve kapalı kapılar ardında üye devletlerin büyükelçileriyle kritik müzakereler yürütecek. Görevi kapsamında ayrıca, 2026 sonunda süresi dolacak olan BM Genel Sekreteri António Guterres’in halefi için yapılacak seçim hazırlıklarını da koordine edecek.
Almanya’da Eleştiriler ve Siyasi Yansımalar
Baerbock’un yeni görevine başlaması, Almanya’da farklı yankılar uyandırdı. Başbakan ve CDU lideri Friedrich Merz, partisinin bir toplantısında yaptığı konuşmada, kendi hükümetinde Baerbock’un dış politikadaki çizgisinin yol açtığı “acı verici tartışmalara” benzer bir sürece izin vermeyeceklerini söyledi. Baerbock’un dışişleri bakanlığı döneminde özellikle Rusya ve Çin konusunda sert ve kutuplaştırıcı bir dil kullanması, siyaset sahnesinde her zaman tartışma konusu olmuştu.
Eski koalisyon ortaklarından bazı isimler de Baerbock’un diplomasiye uygun bir profil çizmediğini savundu. Sosyal Demokrat Parti’den bir milletvekili, onun “tanıdığı en az diplomatik kişi” olduğunu söyleyerek eleştirilerini dile getirdi.
Adaylık Sürecinde Çelişkiler
Baerbock’un BM Genel Kurulu başkanlığına aday gösterilmesi de tartışmalı bir süreçten geçti. Başlangıçta Almanya’nın, nükleer anlaşma müzakerelerindeki rolüyle tanınan ve uluslararası alanda saygın bir diplomat olan Helga Schmid’i aday göstermesi planlanmıştı. Ancak hükümet son anda fikrini değiştirerek Baerbock’un ismini öne çıkardı. Bu değişiklik, özellikle muhalefet cephesinde aceleye getirilmiş bir karar olarak eleştirildi.
“Birleştirici Güç” Mesajı
Baerbock ise eleştirilere rağmen görevine iyimser mesajlarla başladı. Adaylığının ardından yaptığı açıklamada, “Büyük ya da küçük tüm üye devletlere hizmet etmeyi, dürüst bir arabulucu ve birleştirici olmayı amaçlıyorum” dedi. Bornholm Adası’nda yaptığı veda konuşmasında da BM’nin 80 yıllık tarihine atıfta bulunarak, “Birleşmiş Milletler’in değerlerini her gün savunmak ve desteklemek zorundayız” ifadesini kullandı.
Görev süresi boyunca Baerbock’un, Almanya’daki siyasi tartışmalardan bağımsız şekilde, küresel düzeyde uzlaşı arayışına odaklanacağı öngörülüyor. Ancak onun geçmişteki sert üslubunun, BM’nin diplomatik dengelerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu olmaya devam ediyor.