Karara göre parti, binanın büyük bölümünü 30 Eylül 2026’ya kadar, geri kalanını ise 31 Aralık 2026’ya kadar boşaltmak zorunda kalacak.
Kira Sözleşmesinde İhlal
Mahkeme, AfD’nin 23 Şubat’ta düzenlenen federal seçim sonrası kutlamasını binanın avlusunda gerçekleştirmesini kira sözleşmesine aykırı buldu. Yargıç Burkhard Niebisch, bu eylemin sözleşme ihlali olduğunu, ancak ev sahibi tarafından daha önce resmi bir uyarı yapılmadığı için derhal tahliye talebinin kabul edilmediğini açıkladı. Normal koşullarda sözleşmenin 2027 sonuna kadar geçerli olduğu belirtildi.
AfD Karardan Memnun
Kararı değerlendiren AfD sözcüsü yardımcısı ve partiyi mahkemede temsil eden Bundestag üyesi Kay Gottschalk, tahliye süresinin tanınmasını “partim için harika bir gün” sözleriyle karşıladı. Gottschalk, partinin tahliye tarihini beklemeden, en geç Haziran 2026’ya kadar taşınmayı planladığını dile getirdi. Ayrıca Bundestag’a 3 ila 3,5 kilometre mesafede, bu kez muhtemelen satın almak üzere yeni ve daha görünür bir genel merkez arayışında olduklarını ifade etti.
Ev Sahibine Çifte Baskı
Mülkün sahibi Avusturyalı yatırımcı Lukas Hufnagl, yasal masrafları üstlenmek zorunda kalsa da, tahliye kararına göre AfD’nin belirtilen tarihleri geçirmesi halinde icra süreci başlatabilecek yetkiye sahip. Medya haberlerine göre, Hufnagl’ın şirketi, AfD ile olan kira ilişkisi nedeniyle başka kiracılar bulmakta zorlanıyor. Ayrıca bankalarla kredi görüşmelerinde de bu bağın olumsuz etkiler yarattığı bildiriliyor.
AfD’nin Mekân Bulma Sorunları
Aşırı sağcı çizgisiyle sık sık tartışmalara konu olan AfD, uzun süredir kiralık mülk bulmakta güçlük çekiyor. Parti, özellikle etkinlik düzenleyecek uygun alanlara erişimde ciddi engellerle karşılaşıyor. Bu durum, AfD’nin yerleşim stratejisinde satın alma seçeneğini daha cazip hale getiriyor. Ancak partiye yönelik siyasi tepkilerin, ilerleyen süreçte olası gayrimenkul yatırımlarında da sorun yaratabileceği öngörülüyor.
Siyasi Yansımalar
AfD’nin Berlin’deki genel merkezinden taşınma süreci, yalnızca hukuki bir kira anlaşmazlığı olarak değil, aynı zamanda partinin toplumsal kabul görme mücadelesinin de bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Karar, yaklaşan seçimler ve AfD’nin siyasi stratejileri açısından da dikkatle izleniyor.
