Dava boyunca tartışmalar hem içerik hem de ifade özgürlüğü sınırları bağlamında yoğunlaştı. Baş editör Jürgen Elsässer’in açıklamaları ve derginin genel çizgisi, mahkeme tarafından anayasa ile bağdaşır olup olmadığı yönünden mercek altına alındı.
Etnik Halk Anlayışı Anayasa’ya Aykırı mı?
Federal İçişleri Bakanlığı, derginin savunduğu etnik halk kavramının anayasa ile çeliştiğini öne sürüyor. Bakanlık, "Compact"ın göçmen kökenli kişileri –resmi vatandaş olsalar bile– ‘gerçek Alman’ olarak görmemesini, insan onuruna aykırı ve dışlayıcı bir tutum olarak nitelendiriyor. Mahkeme, daha önce bu iddialarda anayasa karşıtı eğilimler bulunduğunu belirtmişti.
Savunma: “Göçü Eleştirmek Suç Değil”
Derginin avukatı Ulrich Vosgerau ise bu suçlamaları reddederek, göç ve demografik değişim konularında etnik referanslar içeren bir tartışmanın meşru olduğunu savundu. Özellikle “nüfus mübadelesi” gibi ifadelerin politik analiz kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Martin Sellner Bağlantısı ve Geri Göç Tartışması
Duruşmada, derginin Avusturyalı aşırı sağcı Martin Sellner ile ilişkisi de gündeme geldi. Sellner, "geri göç" kavramının savunucularından biri olarak biliniyor. Elsässer, Sellner'ı kişisel olarak övse de, onun teorik görüşlerinden tamamen aynı çizgide olmadığını ifade etti. Ancak mahkeme, Sellner gibi figürlerin dergide düzenli olarak yer almasının derginin ideolojik duruşunu yansıttığını vurguladı.
"Devirmek", "Devrim" ve GDR Benzetmeleri
İçişleri Bakanlığı'nın avukatı Wolfgang Roth, "Compact"ta sıkça yer alan “devrim”, “devirme” ve “blok parti” gibi ifadeleri anayasal düzene doğrudan saldırı olarak değerlendirdi. Elsässer ise bu söylemlerin, geçmişte sol radikal hareketlerde edindiği “gazetecilik dili” olduğunu savundu. Almanya'nın mevcut politik yapısını eski Doğu Almanya’ya (GDR) benzetmesi ise dikkat çekti.
Derginin Karakteri Tartışma Konusu
Yasağın uygulanabilmesi için derginin sistematik şekilde anayasaya aykırı bir çizgide yayın yapıyor olması gerekiyor. Mahkeme, geçen yaz alınan ara kararda bu konuda net bir kanaate varılamadığı için yasağın geçici olarak askıya alınmasına karar vermişti. Özellikle dergide yer alan klasik medya unsurları –film eleştirileri, kitap tanıtımları gibi– bu değerlendirmeyi zorlaştırmıştı.