62 gün süren kısa birliktelik, kulübün geçirdiği dönüşümün zorluklarını gözler önüne serdi.
Tarihi şampiyonluğun ardından kriz
Geçtiğimiz sezon Xabi Alonso yönetiminde tarihindeki ilk Bundesliga şampiyonluğunu kutlayan Leverkusen, yalnızca bir yıl sonra sancılı bir sürece girmiş durumda. Kilit oyuncuların satılması ve Alonso’nun Real Madrid’e gitmesiyle birlikte kadro büyük ölçüde değişti. Ten Hag’ın gelişi bu boşluğu doldurmak için umut verse de, ilk haftalardaki performans hayal kırıklığı yarattı.
Ten Hag yönetimindeki takım, Almanya Kupası’nda alt lig ekibi Sonnenhof Grossaspach karşısında rahat bir galibiyet alsa da Bundesliga’ya kötü başladı. İlk maçta Hoffenheim’a evinde 2-1 kaybeden Leverkusen, ikinci hafta 10 kişi kalan Werder Bremen’e karşı 3-3 berabere kalarak son dakikalarda büyük bir çöküş yaşadı.
“Kaçınılmaz bir karar”
Sportif Direktör Simon Rolfes, ayrılığın zor ancak gerekli olduğunu kabul etti. Rolfes, “Son haftalar, bu kadrodan yeni ve başarılı bir takım oluşturmanın Ten Hag yönetiminde mümkün olmadığını gösterdi” dedi. Rolfes’e göre sorun yalnızca sonuçlar değildi; aynı zamanda Hollandalı teknik adamın, takımın kırılgan yapısını bu dönemde yönetip yönetemeyeceğine dair derin şüpheler oluşmuştu.
Takım içinden de huzursuzluk sinyalleri geliyordu. Kicker dergisinin haberine göre, geçen sezonun simgesi haline gelen pres ve kontra pres anlayışı neredeyse tamamen kaybolmuştu. Kaptan Robert Andrich, Bremen beraberliğinin ardından yaptığı açıklamada, “Sahada herkes yalnız koşuyor, ortak bir hedef yok” sözleriyle durumu özetledi.
Liderlerin kaybı derin boşluk yarattı
Ten Hag, görev süresince takımın uyum sorunlarını kabul etti. Alonso’nun ayrılığına ek olarak, Florian Wirtz, Granit Xhaka, Jeremie Frimpong ve Jonathan Tah’ın satılması, kadronun bel kemiğini ortadan kaldırmıştı. Yeni gelen oyuncuların sahada öne çıkamaması, takım içinde liderlik boşluğu yarattı. Ten Hag, “Takımın hiyerarşisinde büyük bir değişim yaşandı. Yeni isimlerin sorumluluk alması gerekiyor. Bugün bunu başaramadık” diyerek durumu değerlendirdi.
Yeni teknik direktör arayışı
Milli takım arasının lige iki haftalık bir ara vermesiyle Leverkusen, geçici olarak yardımcı antrenörler Rogier Meijer ve Andries Ulderink’e görev verdi. Ancak kulüp yönetimi kalıcı bir çözüm için arayışlarını sürdürüyor.
Cesc Fabregas’ın ismi şimdiden ön plana çıktı. İtalyan ekibi Como’nun teknik direktörlüğünü yapan Fabregas, kulüpte aynı zamanda hissedar olsa da, yakın zamanda ayrılabileceğini ima ederek Leverkusen iddialarını güçlendirdi. Bir diğer aday olarak eski Barcelona teknik direktörü Xavi Hernandez’in adı geçiyor. 2022–23 sezonunda La Liga şampiyonluğu yaşayan Xavi, hücuma dayalı futbol anlayışıyla kulübün kimliğiyle uyumlu bir seçenek olarak değerlendiriliyor.
Adaylar arasında Real Sociedad çalıştırıcısı Imanol Alguacil de bulunuyor. Sky Almanya’ya göre Alguacil, yoğun pres ve kompakt savunma organizasyonu ile Leverkusen’in oyun felsefesine en uygun isimlerden biri.
Belirsiz bir gelecek
Ten Hag’ın kısa süredeki ayrılığı, Leverkusen’in şampiyonluktan sonra yeniden yapılanma sürecinde ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Yeni teknik direktör kim olursa olsun, Alonso sonrası dönemde hem kadro kimliğini hem de oyun anlayışını yeniden inşa etmek kolay olmayacak.