Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Federal Anayasa Mahkemesi’ne aday gösterilen hukuk profesörü Frauke Brosius-Gersdorf’a yönelik kamuoyunda yükselen ağır eleştirileri kınayarak, tartışmanın kabul edilemez bir boyuta ulaştığını belirtti. Adaya yöneltilen suçlamaların nesnellikten uzak, kişisel düzeyde onur kırıcı ve siyasi amaç taşıdığını vurgulayan Merz, medya ve sosyal medyada yürütülen karalama kampanyasına karşı uyarıda bulundu.

Siyasi yelpazenin sağ kanadından gelen tepkiler, iktidar koalisyonu içerisinde gerilimi tırmandırdı. Özellikle Brosius-Gersdorf’un kürtaj ve zorunlu aşılamaya dair geçmişte dile getirdiği görüşler, muhafazakâr çevrelerin desteğini çekmesine neden oldu. Adaylığın Federal Meclis’te oylanması bu sebeple ertelendi.

Adaylığa İlişkin Tartışmalar Derinleşiyor

Sosyal Demokrat Parti tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliği için önerilen Brosius-Gersdorf’un adaylığı, aşırı sol görüşlere sahip olduğu iddiaları ve intihal suçlamalarıyla kamuoyunda hedef hâline geldi. Merz, söz konusu eleştirilerin büyük ölçüde ideolojik saiklerle gündeme getirildiğini belirtti.

Merz, “Bazı eleştiriler, kişisel düzeye indirgenmiş, itibarsızlaştırıcı ve kamu ahlakını zedeleyecek niteliktedir,” diyerek özellikle sosyal medyada hukuk profesörüne yönelik yürütülen linç kampanyasına dikkat çekti. Bu tarz saldırıların sadece bireyleri değil, demokrasinin temel değerlerini de tehdit ettiğini ifade etti.

Brosius-Gersdorf’tan Açıklama: ‘İftira ve Yanıltma Var’

Tartışmaların odağındaki Brosius-Gersdorf ise yaptığı yazılı açıklamada, siyasi kimliğinin “aşırı sol” ve “radikal” olarak tanımlanmasının gerçek dışı ve itibarsızlaştırıcı olduğunu söyledi. Alman medyasını, haberleri eksik ve yanlı şekilde sunmakla eleştiren Brosius-Gersdorf, kürtaj konusundaki görüşlerinin çarpıtıldığını belirtti.

ZDF kanalına verdiği röportajda, kamuoyundaki tartışmaların mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürmesi hâlinde adaylıktan çekilebileceğini dile getiren hukukçu, sürecin bu denli siyasallaşmasının kimsenin aklına gelmediğini söyledi. “Bu yaşananlar, demokratik tartışma kültürüne ve anayasal düzene ciddi zararlar veriyor,” diyerek sürecin ciddiyetine dikkat çekti.

Koalisyon Krizi mi Kapıda?

Yaşanan gelişmeler, Almanya’daki koalisyon hükümeti içinde göreve geldiklerinden bu yana yaşanan ilk büyük sınav olarak değerlendiriliyor. Sosyal Demokratlar, adayın geri çekilmesini isteyen muhafazakâr ortakları ideolojik ön yargılarla hareket etmekle suçladı. Başbakan Yardımcısı Lars Klingbeil, “liderlik ve sorumluluk” çağrısında bulunarak ortaklarını daha yapıcı bir tutuma davet etti.

Almanya’da Miras ve Hediye Vergisi Rekor Düzeye Ulaştı
Almanya’da Miras ve Hediye Vergisi Rekor Düzeye Ulaştı
İçeriği Görüntüle

Ancak Bavyera merkezli muhafazakâr siyasetçiler, özellikle Federal İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt ve Eyalet Başbakanı Markus Söder, adaylığın geri çekilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini açıkça dile getirdiler.

Öte yandan Almanya Ulusal Yerel Cinsiyet Eşitliği Görevlileri Derneği, bu tür bir geri çekilmenin aşırı sağcı ve antifeminist gruplara cesaret vereceğini vurgulayarak, baskıların demokratik değerlere tehdit oluşturduğunu savundu.

Süreç Nasıl Devam Edecek?

Bundestag’daki oylama, yaz tatilinin ardından yeniden gündeme gelecek. Merz, koalisyonun ortak bir adayda uzlaşabileceğine dair iyimserliğini korurken, bundan sonraki süreçte aday belirleme mekanizmasının daha dikkatli işletilmesi gerektiğini kabul etti. “Personel önerileri daha erken değerlendirilmeliydi,” diyen Merz, zaman baskısı olmadığını ve müzakerelerin sürdüğünü kaydetti.

Federal Anayasa Mahkemesi, Almanya’daki en güçlü anayasal kurumlar arasında yer alıyor. Karlsruhe merkezli yüksek mahkeme, anayasa ile uyumu denetliyor ve kararları hem ulusal hem de Avrupa düzeyinde büyük etkiler yaratıyor. Yargıçlar 12 yıllığına atanıyor ve 68 yaş sınırı bulunuyor. Bu nedenle her bir adaylık, yalnızca hukuk çevrelerinde değil, tüm siyasi arenada büyük önem taşıyor.