Hükümet, bu adımı hem mali tasarruf hem de öğrencilerin üzerindeki yükü azaltma amacıyla savunurken, eğitim çevrelerinden, sendikalardan ve öğrencilerden ciddi eleştiriler yükseliyor.
Öğrenciler Memnun Değil
Harrislee’deki bir toplum okulunun 8a sınıfı öğrencileri kararı pek de coşkuyla karşılamıyor. Sınıf öğrencilerinden biri, “Daha az ders iyi değil, basitçe işe yaramaz. Para eğitime harcanmalı. Daha az ders almamız kötü bir şey bence,” diyerek tepkisini dile getiriyor. Sınıf arkadaşı Levi ise bazı öğrencilerin kısa vadede sevineceğini ancak uzun vadeli etkilerin olumsuz olacağını düşünüyor: “Dersler azaltıldığında boş zaman güzel gibi görünebilir ama sonuçta konular eksik kalacak ve bu yıllar içinde fark yaratacak.”
Birinci Yabancı Dil Dahil, Birçok Ders Etkilenecek
Kesintiler Almanca, Fransızca gibi birinci yabancı dil derslerinin yanı sıra fen bilimleri ve sosyal bilimleri de kapsıyor. Daha önce toplum okullarında 5. sınıftan 10. sınıfa kadar haftalık toplam 188 ders saati veriliyordu. Bu da yılda ortalama haftalık 31,3 saat anlamına geliyordu. Yeni uygulamayla bu sayı 30,3 saate düşürülecek.
Almanca ve Fransızca öğretmeni Claudia Pinno, ders saatlerinin kısaltılmasının eğitim kalitesi açısından riskli olduğunu vurguluyor: “Eğitim her şeyin başıdır. Çocuklara mümkün olan en iyi desteği vermeliyiz çünkü onlar bizim geleceğimiz.”
Bakanlık: Az Ders, Az Yük
Eyalet Eğitim Bakanı Dorit Stenke (bağımsız), kararın hem tasarruf sağlayacağını hem de öğrencileri rahatlatacağını savunuyor: “Geçmişte, bu sınıf seviyelerinde diğer ülkelerden çok daha fazla ders verdiğimiz ortaya çıktı.” Stenke, özellikle sosyal bilimlerde yapılan yoğun derslerin gözden geçirilmesini öneriyor ve okul yönetimlerine, öğrenciler üzerindeki yükü hafifletmek için nerelerde kesinti yapılabileceğini değerlendirme çağrısı yapıyor.
Öte yandan, ilkokullarda haftalık ders saatleri artırıldı. Dört sınıf düzeyinde toplam haftalık saat sayısı 92’den 94’e yükseltildi. Bakanlık, bu değişikliğin özellikle temel eğitimde kaliteyi artırmak için atılmış önemli bir adım olduğunu savunuyor.
Bilim İnsanları ve Sendikalar Karardan Memnun Değil
Kiel’deki Leibniz Bilim ve Matematik Eğitimi Enstitüsü’nün (IPN) yöneticisi Prof. Olaf Köller, kesintilerin pedagojik değil, bütçesel gerekçelere dayandığını belirtiyor: “Bu kararın eğitimsel ya da psikolojik hiçbir temeli yok. Sadece eyaletin ekonomik darboğazına bir yanıt.” Köller, Schleswig-Holstein’daki öğrencilerin bilimsel başarılarının halihazırda düşük olduğunu ve ders saatlerindeki azalma ile bu durumun daha da kötüleşebileceğini vurguluyor.
Schleswig-Holstein Eğitim ve Bilim Birliği’nden (GEW) Kerstin Quellmann da kararı sert bir dille eleştiriyor. Eğitim politikasının iflas ettiğini söyleyen Quellmann, “İyi, yenilikçi okulları teşvik etmek yerine köstekleyen bir yaklaşım sergileniyor,” diyerek hükümetin tutumunu eleştiriyor.
