Sağlık Bakanı Nina Warken ise artan katkılara karşı acil müdahale çağrısını yineledi.
Alman sağlık sistemi, mali baskılar ve personel yetersizliği nedeniyle kritik bir dönemeçte. Alman Tabipler Birliği Başkanı Klaus Reinhardt, sağlık sisteminde gerekli reformlar hızla hayata geçirilmezse hastaların tedaviye erişiminde ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini belirtti. Reinhardt, Alman Basın Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Eğer kararlı önlemler alınmazsa, sistem kontrolsüz şekilde bir tedarik acil durumuna sürüklenir,” dedi.
Reinhardt: Hastalar daha iyi yönlendirilmelidir
Reinhardt, sağlık hizmetlerinin daha etkili ve koordine bir biçimde sunulabilmesi için pratisyen hekimlerin kilit bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Hastaların, tedavi süreçlerini koordine edecek bir pratisyen hekime kayıt yaptırmalarının kural haline gelmesi gerektiğini söyledi.
Almanya’da her vatandaş yılda ortalama 9,6 kez doktora gidiyor. Bu oran, dünya genelinde en yüksek seviyeler arasında yer alıyor. Reinhardt, bu temasların çoğu zaman verimsiz olduğunu, özellikle yaşlılar, kronik hastalar ve sağlık okuryazarlığı düşük bireylerin bu düzensizlikten daha fazla etkilendiğini ifade etti.
“Mevcut yapı sürdürülemez”
Bazı bölgelerde her iki kişiden birine bir aile hekimi düşerken, bu durum hem kaynak hem de personel açısından ciddi yük oluşturuyor. Reinhardt, “Bu gelişme sadece verimsiz değil, aynı zamanda personel kıtlığı ve kısıtlı mali kaynaklar düşünüldüğünde sürdürülebilir de değil,” dedi.
Sağlık Bakanı Warken'den "acil durum paketi" çağrısı
Federal Sağlık Bakanı Nina Warken (CDU), sağlık sigorta sisteminin karşı karşıya olduğu mali zorluklara işaret ederek, koalisyon ortaklarıyla birlikte bir "acil durum paketi" hazırlanması gerektiğini belirtti. “Durum dramatik. Reform komisyonunun 2027’de sonuç sunması için beklenemez,” diyen Warken, sürecin hızlandırılması çağrısında bulundu.
Warken, geçtiğimiz günlerde "Redaktionsnetzwerk Deutschland"a yaptığı açıklamada, sağlık sigorta fonlarının rezervlerinin tehlikeli seviyelere düştüğüne dikkat çekmişti. 58 bölge üstü sağlık sigortası fonundan 45’inin, harcamalarının yalnızca yüzde 20’sini karşılayabilecek düzeyde mali kaynağı kaldığı, 22’sinin ise rezervinin tükendiği bildirildi.
Yönlendirme sistemine destek, ancak şartlı
Reinhardt, koalisyon anlaşmasında yer alan ve hastaların öncelikle pratisyen hekime başvurmasını, gerekirse bu hekimler tarafından uzmanlara yönlendirilmesini öngören düzenlemeyi genel olarak destekliyor. Ancak yönlendirmenin "erişim kontrolü" haline gelmemesi gerektiğini vurguluyor. “Uzman tedavisi gerçekten gerekli olduğunda ya da öngörülebildiğinde bu adım atılmalı,” dedi.
Ayrıca, sağlık hizmetlerine erişimin daha verimli hale getirilmesi için “önce ayaktan, sonra yatan hasta” ilkesi benimsenmeli. Bu da dijital danışmanlık hizmetleriyle başlayıp, gerekirse klinik tedaviye kadar uzanan bir bakım sürecini kapsıyor.
Sistem baskı altında
Reinhardt, sağlık sisteminin demografik gelişmeler karşısında reforme edilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. “Toplum yaşlanıyor ve tıbbi ihtiyaçlar artıyor. Aynı zamanda, tecrübeli sağlık personeli emekli olurken, onların yerini dolduracak yeni çalışanlar yeterince yetiştirilemiyor,” diyerek uyarısını yineledi.
Alman sağlık sisteminde önümüzdeki dönemde hayata geçirilecek reformlar, hem hizmet kalitesini hem de sistemin sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyecek.
