Yaz tatiline kısa bir süre kala, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ilk yaz dönemi basın toplantısını başkentte düzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Merz, iç politika alanındaki ilerlemeleri öne çıkarırken, ekonomideki toparlanmayı hükümetin başarısı olarak sundu. Ancak siyaset bilimci Albrecht von Lucke, Şansölye’nin olumlu tablo çizmeye yönelik çabasına rağmen, iktidar koalisyonunun derin bir siyasi krizin eşiğinde olduğunu savunuyor.
“Blätter für deutsche und internationale Politik” dergisinin yazarlarından von Lucke, Merz’in performansını selefi Olaf Scholz ile kıyaslayarak “çok daha mücadeleci ve doğrudan bir tavır sergilediğini” belirtti. Ancak bu tutumun, hükümetin içinde bulunduğu zayıf durumu gizlemeye yetmediğini dile getirdi.
İç Politika Vurgusu: “Dışişleri Bakanı İmajını Silmek İstiyor”
Şansölye Merz’in toplantının başında özellikle iç politikaya ağırlık vermesi, von Lucke’ye göre bilinçli bir stratejik tercihti. Ukrayna savaşı ve ticaret politikası gibi dış politika konularında geri planda kalmayı seçen Merz, bu alanlardaki başarının halk nezdinde karşılık bulmadığını fark etmiş görünüyordu.
Von Lucke, Merz’in dış politikadaki güçlü yönlerine karşın kamuoyundaki algının değişmediğini belirtti: “Tutkusu dış politikada olabilir ama bugün kendini bir içişleri bakanı gibi göstermeye kararlıydı.” Merz’in bu tutumla dış politikaya sıkışan lider imajını aşmaya çalıştığı görüşünde.
Anayasa Mahkemesi Seçimi: “Koalisyonda Derin Bir Tıkanıklık Var”
Son haftalarda kamuoyunu meşgul eden konuların başında, Federal Anayasa Mahkemesi yargıçlarının seçilememesi geldi. SPD’nin adayı Frauke Brosius-Gersdorf’a yönelik polemiklerin ardından, seçim süreci askıya alınmıştı. Merz bu tartışmaları “kabul edilemez” olarak tanımlarken, von Lucke, bu açıklamaları yetersiz buluyor. “Birçok önemli noktaya hiç değinmedi. Asıl mesaj, perde arkasında yeni bir aday arayışı yürütüldüğüydü,” diyen von Lucke, mevcut durumun sadece geçici bir kriz değil, yapısal bir kırılma olduğunu vurguluyor.
Hükümetin sadece yargıç seçimi konusunda değil, elektrik vergisi gibi diğer önemli alanlarda da uzlaşma sağlayamaması, uzmanlara göre koalisyonun zayıflığını ortaya koyuyor. Von Lucke’ye göre bu durum, “koalisyon içinde yaygın bir hoşnutsuzluğun” göstergesi.
Verilen Sözler, Gerçekleşmeyen Vaatler
Merz’in kamuoyuna “iki güçlü partiden oluşan bir koalisyon” ve “toplumsal atmosferde pozitif bir değişim” sözü verdiğini hatırlatan von Lucke, bu beklentilerin henüz karşılanmadığını belirtiyor. “Bu koşullarda önümüzdeki altı ay umut verici görünmüyor” değerlendirmesini yaptı.
Yılın İkinci Yarısında Siyasi Gerginlikler Artabilir
Siyaset bilimciye göre, yaz tatili sonrasında koalisyonu daha zorlu tartışmalar bekliyor. Borç freni gibi yerine getirilmeyen vaatler, kamuoyunun hükümete güvenini sarsıyor. “Seçim kampanyasında kaldıracağını söylediğiniz borç frenini uygulamaya kalkarsanız, güvenilirliğiniz ciddi şekilde zarar görür,” diyen von Lucke, bu tür geri adımların siyasal maliyetinin yüksek olacağına dikkat çekti.
Ayrıca CDU/CSU Meclis Grup Başkanvekili Jens Spahn ve SPD'li Başbakan Yardımcısı Lars Klingbeil gibi üst düzey aktörlerin otoritelerinin “önemli ölçüde zayıfladığı” uyarısında bulunan von Lucke, iki parti arasındaki güç mücadelesinin giderek daha görünür hâle geldiğini belirtti. Emeklilik reformu, sağlık sistemi ve uzun vadeli bakım gibi alanlarda bu rekabetin hararetli tartışmalara yol açabileceğini öngörüyor.