BULANIK MANTIK

Bulanık mantık yapay zekanın mantığıdır. Bulanık Mantık (ing. Fuzzy Logic) ilk kez 1961 yılında Azeri kökenli matematikçi Lütfi Alasker Zadeh tarafından temelleri atılmış matematiksel bir kuramdır.

Aristo’nun klasik mantığında önermelerin kesinliği vardır. Önerme: Doğru ya da yanlış kesin hüküm bildiren ifadelere önerme denir. Klasik mantık, Aristoteles'in kurmuş olduğu akıl ilkeleri temelinde oluşturulmuş kıyasa dayalı iki değerli (doğru/yanlış) mantık disiplinidir. Örneğin, babası belli olmayan bir çocuğun babalık tayini DNA testiyle neredeyse kesin sonuça varan veri ile anlaşılır. Babalık testi yaptıran babanın ,çocuğun babası olup olmadığı konusunda DNA testi kesin sonuçtur. Bu klasik mantıktır. Eğer anne beyaz, baba beyaz, çocuk siyah ise bunda bir bulanıklılık oluşur. Bunun için çok daha ileri tetkikler gerekir. Bu durum babanın ,çocuğun babası olmadığı anlamına gelmez. Bulanık mantığı, klasik mantıktan ayıran önemli farklardan biri ‘belirsizliktir’. Geleneksel mantık diyebileceğimiz Aristo mantığında belirsizliğin yeri yoktur. Klasik mantık ”her önerme ya doğrudur ya da yanlıştır”der. Klasik mantık ,çocuğun babasının tespitiyle net bir sonuç verirken , bulanık mantık, çocuğun ailesine benzememe durumundaki belirsizlik için ,aradaki inceleme süreçlerini çok ince detaylandırır. Sonuçta çocuğun aileye ait olduğu sonucunu ,belirsizlikler skalasında çözer.

Bulanık Mantık tam olarak bilinmeyen veya eksik olan bilgiler kullanarak işlem yapma ve sonuç çıkarma kabiliyetine sahiptir. Sistemin karmaşık olduğu ve analizinin klasik yöntemlerle yapılamadığı ve bilginin yetersiz olduğu veya kesin olmadığı durumlarda Bulanık Mantık yöntemi çok uygun olmaktadır. Bulanık Mantık’ın önünde “Her şeyin bir derecesi vardır.” düşüncesi vardır. Varsayımlara dayalı çıkarımın temelinde “olasılık teorisi “ vardır. Fakat Bulanık Mantık’ın dayandığı olasılıktan ziyade “olabilirlik “ esasıdır.

Olasılık: Bir olayın olabilme ihtimalidir. Örnek, şişenin içindeki sıvı %50 ihtimalle saf sudur.

Olabilirlik: Olayın gerçekleşme düzeyidir. Şişenin içindeki sıvı %50 oranında saf sudur.

Neredeyse bir aydır toplumu ,çalışanları yaşamsal olarak ilgilendiren asgari ücret belirleme komisyonun yaptığı tam da bulanık mantığın alanına girmiyor mu ? Vatandaş sabah akşam, asgari ücretin belirlenmesiyle yatıp kalktı. Medya ve yazılı basının köşe yazarları ,sosyal medyada ün yapmış ekonomistler hepimize birçok belirsizlik kaynağı gösterdiler. Mantığımız bulanıklaştı, beklentilerimiz değişti. Algılarımız uzaktan kumandalı arabalar gibi bir sağa, bir sola kaydı. Aslında klasik mantığın kurucusu Aristo ‘ya göre, geçim standarları baz alınarak belirlenecek oran, ya enflasyonun üzerinde belirlenmeli ya da enflasyonu aşağı çekmek olmalıydı.

İşte karakterimizi , düşüncelerimizi ,duygularımızı , empatilerimizi kaybettiren belirsizliğin (bulanıklık) mikro ölçeklerde hesaplanması ve asgari ücret belirlenmesindeki iki seçeneğin mutlaka uygulamaya konması gerekiyordu. Yani ,asgari ücret belirlenmesinde vatandaşı mağdur etmeyecek enflasyon üstü bir rakam ya da enflasyonu düşürecek tasarruf tedbirleri gibi bir çok kalemde uygulanacak disiplin olabilirlikleri incelemek olmalıydı.

Bulanık Mantık’ın günümüzde yapay zekanın anası olduğunu biliyor muydunuz ? Bulanık Mantık, matematiksel modellemesi zor olan sistemler için oldukça uygundur. Sistemin karmaşık olduğu ve analizinin klasik yöntemlerle yapılamadığı ve bilginin yetersiz olduğu veya kesin olmadığı durumlarda Bulanık Mantık yöntemi çok uygun olmaktadır. Akıllı sistem ,belirsizlik durumunda karar alabilen sistemdir. Çamaşır makinası, buzdolabı, kameralar motor kontrolü, batarya ,şort cihazı, otomativ ,ısı denetimi, kimyasal işlemler, robotik üretimler, zeki bilgi sistemleri yapay zekanın ürünleridir.

Şimdi vatandaşı enflasyona bu kadar ezilmesine izin veren bu aklı , yapay zekanın daha iyi çözeceği açık değil midir ?

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkal ‘ı taa Amerika’lardan getirtmeye, kiraların pahalı olmasından dolayı ailesiyle birlikte oturmak zorunda kalmasına ne gerek vardı diye sormak geliyor içimden.

Yine Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ‘i tekrar yurt dışından getirtip işlerini bozmaya ,gelmek istemediği halde getirtmeye ne gerek vardı! Onların yapamadığını yapay zeka yapardı. Hem de kesin sonuç ve başarıyla..