image-25

ÖZGÜRLÜK NEDİR?


     Özgürlüğün birçok tanımı ve yüklenen anlamları var. Özgürlük insana, bitkiye, hayvana göre değişen bir kavramdır. Bazı bitkiler daha yüksek ve havadar bir yerde olmayı isterler. Denizlerde yaşayan canlılar bol oksijeni kullanmak isterler. Bunlar da onların istediği bir özgürlüktür. İnsan için özgürlük ise çok göreceli bir durum olabilir. Çünkü insan düşünen sosyal bir varlıktır. Düşüncelerinde özgür olsa bile, düşüncelerini eyleme dökme ve kullanım özgürlükleri yaşa, cinsiyete, konuma göre değişebilir. Bu yüzden özgürlüğün tanımı, her canlının engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumudur. Felsefede, determinizmin karşıtıdır ve özgür irade fikrini içerir. Determinizm anlayışı, doğanın nedensel yasalara bağlı olduğu ve evrende hiçbir şeyin nedensiz olmadığı düşüncesine dayanmaktadır. (Gerekircilik) Politikada özgürlük, hükûmet baskısından bağımsızlıktır. Kant’a göre özgürlük, akıl sahibi bir varlık olan insan özgürdür. Özgür olarak eylemlerinin belirleyicisi olan insan, bu eylemlerin sonuçlarından da sorumludur. Kant felsefesinde özgürlük eylemlerimizin değil, istemelerimizin bir özelliğidir. Özgürlük, herkese tanınmış bir insan hakkıdır. Hukukça yasaklanmamış olan, yasal ve serbest olandır. Özgür olmak, başkasına karşı öne sürülebilen haklara sahip olmaktır. Spinoza’ya göre özgürlük ise; insanın sınırlı bir özgürlüğe sahip olduğunu, kendi doğasında var olma ve eylem özelliğinin sadece Tanrı'ya ait ve mutlak özgürlüğün de ona özgü olduğunu kabul eder. Çünkü özgürlük, kendi doğasından zorunlu olarak var olan varlık olma şartını içerir.Sartre’ ye göre özgürlük, mutlak başıboşluk veya serbestlik anlamında değildir. Özgür olan insan bütün eylemlerinden, yapıp etmelerinden tercihlerinden sadece kendi adına değil, tüm insanlık adına sorumludur.

     Özgürlüğün sembollerinden birinin Frig şapkası olduğunu biliyor muydunuz?  Aslında zaman zaman günümüz gençliğinin de taktığı ucu uzun ve öne doğru kıvrık olan bir şapkadır. Noel Baba ‘nın kırmızı şapkası ve ünlü Şirinler ‘den Şirin Baba’nın taktığı şapka da özgürlüğü ve bağımsızlığı temsil ediyor. Şapka, Eski Çağ tarihinin Asur, Pers, Etrüsk, Troyalılar, Grekler ve Amazon kadınlar olmak üzere pek çok toplumunda farklı modellerde yer almıştır. Aynı şekilde on sekizinci yüzyıl sonunda, Fransız Devrimi gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin de İngiltere’den bağımsızlık mücadelesinin simgesi olmuştur. Bugün Amerika Birleşik Devletleri Senato Forsu, New York ve New Jersey eyaletlerinin bayraklarında yine Frigya Başlığını görürüz. Fransız Devrimi’nin Simgesi Marianne’nin de Frig Şapkalı heykeli vardır. Şapkanın sembolik kullanımı sadece bunlarla da sınırlı kalmaz; bugün Bolivya, El Salvador, Arjantin, Küba ve Paraguay gibi birçok Latin Amerika ülkesinin de aynı zamanda armalarında özgürlüğü temsilen yerini alır.Frigler kimdir dersek, Antik Çağ döneminde hüküm süren Frigya’lılar Batı Anadolu'da kurulmuştur. Frig Vadisi Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya illerinin kesişim bölgesinde yer almaktadır Makedonyalıların komşuları olan ve Avrupa'da oturdukları sırada Brigler adını taşıyan Frigler, Makedonya ve Trakya'dan Boğazlar yolu ile Anadolu'ya göç eden Trak boylarından biriydi. Afyonkarahisar'daki tarihi Frig Vadisi'nde bulunan Ayazini Köyü'nün kayadan oyma mezarları ve şapelleri tarih tutkunu turistlerin de akın yeri.                                                

Afyon, Eskişehir ve Ankaralılar kendilerinden önce aynı topraklarda yaşayan atalarının şapkasının bugün Güney ve Kuzey Amerika kıtalarından Avrupa’ya uzanan geniş bir coğrafyada mücadele ile elde edilmiş özgürlüğün simgesi olduğunu bilirler mi acaba?              
 

     Frigya Kralı Midas, Gordion kentinde yaşamış olarak efsanevi bir şekilde anılır. Kral Midas’ın eski çağ tarihinde yaşamış olduğu efsanelerini bilmeyenler Google’dan araştırıp okuyabilirler. En çok dinlenen efsaneleri arasında yer alan” Midas'ın Kulakları” oldukça önem taşır. Eşek kulaklı Midas heykeli, Eskişehir il merkezine yaklaşık 1 saat mesafede olan Frig vadisinin en önemli eseridir. 

     Bu kadar özgürlük tanımı yaptıktan sonra, belki de şu an en çok eksikliğini hissettiğimiz  “En büyük özgürlük nedir?” sorusunu sormamız doğru olur. İnsan her şeye sahip olsa bile yine de kendini kısıtlanmış hissedebiliyorsa özgür olabilir mi?

-Örneğin, her şeye sahip olsanız bile sokağa tek başınıza korumasız çıkamıyorsanız özgür olabilir misiniz?

-Gece yatağa yattığınızda sizi kısıtlayan ruh haliniz özgür müdür?

-Her şeye sahip olsanız bile, sahilde yürüyüp hayal kurma özgürlüğünüz yoksa özgür olabilir misiniz?

-Her şeye sahip olsanız bile, çarşı- pazar dolaşıp satıcılarla sohbet edemiyorsanız kendinizi özgür sayabilir misiniz?

-Kendi söylediklerinizin hapsinde kalıyorsanız özgür olabilir misiniz?

-Sokağa çıkıp istediğiniz şekilde haykırıp istediğiniz şekilde giyinip kahkaha atamıyorsanız ne kadar özgürsünüz?

Kısacası; özgürlüğün sınırları başkasının özgürlüğü ile de sınırlanıyor..

Aynen savaş ve barışın sınırları gibi…
Affetme ve intikamın sınırları gibi…
İyilik ve kötülüğün sınırları gibi…
Varsıllık ve yoksulluğun sınırları gibi…
Gelişmişlik ve gelişmemişliğin sınırları gibi…

Bütün bu sınırlar aslında yaşamın da bir dengesi değil midir?                                                                                                                                        

Kaynakça: https://dogu-oma.blogspot.com/2012/12/frigya-