Siyah Beyaz Modern Sade Çalışan Gazeteciler Günü Instagram HikayesiSahiden Sporcunun Zeki, Çevik ve Ahlaklı Olanını mı Severiz ?
 Son zamanlarda Türk sporu kazan gibi kaynıyor.

Merhaba sevgili Avrupa Haberler okuyucuları kısa bir süre aradan sonra tekrar karşınızdayım. Spor müdürü olarak tekrar yazılarımla sizlerle birlikte olacak olmaktan dolayı çok sevinçliyim. Sözlerime Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ‘’Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim.’’ sözüyle başlamak istedim. Çünkü Türk sporunda son zamanlara çok olumsuzluklar yaşandı. 
Bu olumsuzlukları anlatmadan önce sizi biraz geçmişe götürmek istiyorum. Hani hepimizin tek yürek olduğu o dönemlere. 2002 Dünya Kupasında sıcak bir yaz gününde İlhan Mansız’ın Senegal’e attığı müthiş gol sonrası o yaşamış olduğumuz büyük sevinç, sen şusun demeden bütün Türk milletini tek bir ortak sevinçte bir araya getirmişti. Aynı zamanda Naim Süleymanoğlu ağırlığını kaldırırken hepimiz tek yürek olmuştu. 
O günler güzeldi ama şimdi o heyecanımızın yerinde yeller esiyor. Ankaragücü maçında Halil Umut Meler’e atılan o yumruk sadece ona değil, adeta Türk sporunun kalbine atılmış bir yumruk oldu. Aynı zamanda İstanbulspor-Trabzonspor maçında takım başkanını takımını geri çekerken siyahi oyuncunun başkana adeta ayaklarına kaparak yalvarması, Türk sporuna yapılan bir yalvarmaydı esasında. Son olarak Riyad’da oynanması anlaşılan Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa maçında Atatürk formalarıyla idmana çıkılması sonucunda reddedilmesi ile çıkan kriz bardağı taşıran son damla oldu.

Ama yine de şunu söylemeliyim ki, günün sonunda Atamızın dediği noktada tekrar Türk milleti kenetlenmiş oldu. Bizim birleştirici gücümüz daima Atatürk olmuştur. Ama şu an geldiğimiz noktaya bakıyorum ki, sporun zeki ve çevik olanı değil, gücü olan yönetiyor. Futbol bahis baronlarının eline düşmüş vaziyette. Ancak spor sadece futboldan ibaret değil. 

Yüzümüzü güldüren gelişmelerde oluyor tabi, Ebrar Karakurt’un 40 sayı atarak Ruslara ‘Erik Dalı’ oynatması gayet keyifliydi. Alperen Şengün ile ilgili önümüzdeki günlerde bir yazı paylaşıyor olacağım. Şu an adeta Amerikalıların konuştuğu bir figür haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz Olimpiyatlarda Türkiye, amatör spor branşlarında gayet iyi işler çıkardı ve bize en çok madalyayı getirdiği bir başarıya imza attı. Önümüzde 2024 Paris Olimpiyatları var ve hedef bu sayıyı üzerine çıkarmak olacaktır.
 
O yüzden spora bakış açımızı sadece futboldan çıkarmamız gerekiyor. Eğer amatör branşlara gereken desteği verirsek, o zaman spora bakış açımız daha keyifli hale gelecektir. Okçuluk, atletizm, voleybol, jimnastik gibi branşlarda iyi başarılar elde edebilecek bir potansiyele sahibiz. Atatürk’ün gençleri gerçekten sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olduğunu tüm dünyaya duyuracaktır. Bizden istedikleri tek şey sadece destek, başka bir şey değil. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle. O zamana kadar hayatınızda spor dolu, sağlıklı günler diliyorum.