Ülkenin önde gelen üç ekonomik araştırma enstitüsü — Ifo, RWI ve IfW — yaz dönemine ilişkin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Ancak bu umut verici gelişmeye rağmen uzmanlar, toparlanmanın kalıcılığı konusunda temkinli. Almanya'nın hâlâ diğer sanayileşmiş ülkelerin gerisinde kaldığı ve ciddi yapısal reformlara ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.
2024 İçin %0,3 Büyüme Bekleniyor
Münih merkezli Ifo Enstitüsü, Essen'deki RWI ve Kiel merkezli IfW tarafından açıklanan tahminlere göre, Alman ekonomisi bu yıl yüzde 0,3 oranında büyüyecek. Gelecek yıl için ise büyüme oranı yüzde 1,5 ila 1,6 olarak öngörülüyor. Bu oranlar, daha önce yapılan tahminlerin üzerinde. Örneğin, RWI ilkbaharda hâlâ negatif büyüme beklerken, şimdi pozitif bir seyir öngörüyor.
İlk Çeyrekte ABD Etkisiyle Güçlü Başlangıç
2025’in ilk çeyreğinde ekonomik çıktı yüzde 0,4 oranında artış gösterdi. Bu ivmenin büyük bölümü, ABD’ye yapılan ihracat sayesinde gerçekleşti. ABD’de yeniden başkan olması muhtemel görülen Donald Trump’ın olası yüksek tarifelerine hazırlık yapan ithalatçılar, Almanya’dan daha fazla mal alımı yaptı. Öte yandan, özel tüketim ve yatırımlar da ilk aylarda artış gösterdi.
Devlet Destekleri ve Yatırım Fonu Etkili Oldu
Ifo Ekonomi Direktörü Timo Wollmershäuser, toparlanmanın arkasında federal hükümetin açıkladığı mali önlemler ve yatırım fonlarının etkili olduğunu belirtiyor. IfW ve RWI de kamu desteklerinin yatırım ortamını canlandırdığını ve bunun ekonomik çıktıyı olumlu etkilediğini vurguluyor. Ancak bu artışların sürdürülebilir olup olmadığı hâlâ belirsizliğini koruyor.
Ekonomide Dip Görüldü mü?
Uzmanlar, Almanya’nın sanayi üretimindeki düşüşün artık dip seviyeye ulaştığını düşünüyor. IfW Ekonomi Direktörü Stefan Kooths, “İki yıl süren daralmanın ardından, sanayinin artık en düşük seviyeyi gördüğüne inanıyoruz,” dedi. Ancak Nisan ayı verileri, dış ticarette yeniden bir zayıflama ve perakende satışlarda ciddi bir düşüş olduğunu gösterdi.
Yapısal Kriz Uyarısı: Rocholl’dan Eleştiriler
ESMT Berlin İşletme Okulu Başkanı Jörg Rocholl, ekonomideki toparlanmayı yeterli bulmuyor. ZDF Morgenmagazin’de yaptığı açıklamada, "Bunun büyük bir atılım olduğu sonucuna varmak için çok erken," diyen Rocholl, Almanya’nın diğer gelişmiş ekonomilerin gerisinde kaldığını söyledi. Ona göre yaşananlar yalnızca konjonktürel değil, yapısal bir kriz. Bu nedenle hükümetin koalisyon anlaşmasındaki reformların ötesine geçmesi gerekiyor.
ABD ile Ticaret Gerilimi Risk Oluşturuyor
ABD’nin ticaret politikaları da Alman ekonomisi için risk teşkil ediyor. Rocholl, Almanya’nın dış ticarete yüksek derecede bağımlı olduğunu ve bu nedenle ticaret engellerinden orantısız şekilde etkilendiğini vurguluyor. Ifo Enstitüsü de, ABD ile yaşanan gümrük gerilimlerinin olmasaydı, Almanya’nın bu yılki büyümesinin %0,1, gelecek yılki büyümesinin ise %0,3 daha yüksek olabileceğini ifade etti.
İyileşme Var, Ancak Temkinli Olmak Gerekiyor
Almanya’da büyüme yeniden başlasa da, ekonomideki zayıf noktalar ve küresel belirsizlikler göz ardı edilemiyor. Kamu destekleri ve ihracat artışı kısa vadede olumlu etki yaratsa da, uzmanlar yapısal reformların şart olduğu konusunda birleşiyor. Almanya'nın yeniden güçlü bir ekonomik aktör hâline gelmesi, ancak bu uzun vadeli stratejilerin başarıyla uygulanmasıyla mümkün görünüyor.