Artan tekrar oranları, zayıf dil becerileri, temel motor eksiklikler ve davranışsal sorunlar; eğitim sisteminin erken yaşlarda ciddi destek mekanizmalarına ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Bu nedenle erken dil testleri ve zorunlu okul öncesi eğitim, çözüm olarak tartışılıyor.

Erken Başarısızlık: Her On Çocuktan Biri Tekrar Ediyor

Özellikle Saksonya, Thüringen ve Saksonya-Anhalt eyaletlerinden gelen veriler, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. 2024/25 eğitim yılında, Saksonya'da birinci sınıf öğrencilerinin %3,9’u sınıfı tekrarlamak zorunda kaldı. Bu, 1.500’den fazla çocuğun eğitime ikinci bir denemeyle devam ettiğini gösteriyor. On yıl öncesine göre bu oran %1,2 puan artmış durumda.

Thüringen’de ise sistem biraz farklı işliyor. Birinci ve ikinci sınıflar, üç yıl sürebilecek bir “ilk okul aşaması” olarak değerlendiriliyor. 2024/25’te bu model kapsamında öğrencilerin %11’i bir yıl daha uzatılmış eğitime ihtiyaç duydu. Yaklaşık 2.500 çocuk, ilkokulun ilk yıllarında hedeflenen gelişim düzeyine ulaşamamış durumda.

Saksonya-Anhalt ise terfi sistemini farklı değerlendiriyor: “Tekrar eden öğrenci” kavramı yerine, sınıf içinde bireysel ilerleme öne çıkıyor. Bu eyalette birinci ve ikinci sınıfta kalan öğrenci sayısına dair net veriler paylaşılmıyor.

Ön Koşullar Eksik: Dil ve Dikkat En Kritik Alanlar

Eğitimciler, öğrencilerin %15 ila %20’sinin ilkokul başında temel gelişim şartlarını yerine getirmediğini belirtiyor. Leipzig Üniversitesi'nden Prof. Dr. Katrin Liebers’a göre, bu eksikliklerin kökeninde yalnızca sosyoekonomik veya göçmenlik arka planı değil, aynı zamanda çocukların gelişim ortamlarındaki değişiklikler de yer alıyor.

Özellikle dikkat süresi, harf ve sayılara ilgi, öğrenmeye açık zihin gibi bilişsel ön koşulların eksikliği, çocukların okul başarısını zora sokuyor. “Bir çocuğun kalemi doğru tutabilmesi, aslında matematik ya da okuma becerilerinden daha az belirleyici” diyen Liebers, öğrenmeye ilgi ve hazırbulunuşluk seviyesinin daha kritik olduğuna işaret ediyor.

Felix Klein: “Yahudi Toplumuna Yönelik Tehdit Artıyor”
Felix Klein: “Yahudi Toplumuna Yönelik Tehdit Artıyor”
İçeriği Görüntüle

Dil Penceresi Kapanmadan Önce Müdahale Şart

Liebers, çocukların özellikle 3 ila 6 yaş arasında geçirdikleri dönemin dil gelişimi açısından belirleyici olduğuna dikkat çekiyor. Bu dönemde yoğun ve yapılandırılmış bir dil edinimi yaşanmazsa, ilkokulda telafi çok zorlaşıyor. Bu nedenle, erken yaşlarda zorunlu dil testi uygulamaları ve dil destek programları öneriliyor.

Politik Tepkiler: Eyaletler Farklı Yol Haritaları İzliyor

Eyaletler arasında uygulama farkları dikkat çekici. Kimileri dil testlerini yaygınlaştırmayı ve okul öncesi eğitimi zorunlu kılmayı düşünürken, diğerleri erken dönem desteği daha bireysel çözümlerle ele alıyor. Ancak artan başarısızlık oranları ve öğretmenlerin sahadan verdiği sinyaller, daha bütüncül bir eğitim politikası gerekliliğini ortaya koyuyor.

Eğitimde Eşit Başlangıç İçin Erken Müdahale Kaçınılmaz

Almanya’daki eğitim sistemi, ilkokulun ilk yılında öğrenciler arasında büyüyen eşitsizliklerle karşı karşıya. Erken dönemde yapılan yatırımlar – dil testleri, okul öncesi eğitim ve bireysel gelişim desteği – yalnızca başarısızlık oranlarını düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda uzun vadede sosyal eşitliğe ve bireysel başarıya zemin hazırlayacak. Eğitimde erken müdahale, artık bir tercih değil; kaçınılmaz bir gereklilik olarak öne çıkıyor.