Eyalet polisleri, öğretmenler ve psikologlar bu tehlikeli eğilimi durdurmak için yeni stratejiler üzerinde çalışıyor.
Bir Haziran sabahı, Bielefeld kentindeki Rosenhöhe Gesamtschule’nin altıncı sınıf öğrencileri sınıflarında sıra dışı konuklarla karşılaştı: İki polis memuru. Amaçları sadece yasaları anlatmak değil, çocuklara bir mesaj vermekti: “Bıçak taşımak çözüm değil, tehlikedir.” Öğrencilerin çoğu henüz 12 yaşında, ancak görevliler bu yaş grubunun bile artık bu uyarılara ihtiyaç duyduğunun farkında.
Polis, mesajın etkili olması için yalnızca sözlü anlatımla yetinmedi. Öğrencilere, bıçaklı bir saldırıdan kıl payı kurtulan bir mağdurun ve bıçak taşıdığı için hapse giren genç bir failin yer aldığı kısa bir video izlettiler. Videoda bir rahip, bir imam ve bir sosyal medya fenomeni, bıçak taşımanın yol açabileceği geri dönüşü olmayan sonuçlara dikkat çekiyor. Ana mesaj açık: "Sebebi ne olursa olsun, hatta nefsi müdafaa için bile bıçak taşımayın. Çünkü bir kavga çıktığında, elinizde ne varsa onu kullanırsınız. Ve bıçak çok kolay can alabilir."
İstatistikler Alarm Veriyor: Bıçaklı Saldırılarda Patlama
Bielefeld Emniyeti bu uyarıları rastgele yapmıyor. Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Polisi’nin verilerine göre, 2023 yılında kamusal alanlarda 3.500’den fazla bıçaklı saldırı gerçekleşti. Bu sayı, bir önceki yıla göre yüzde 43’lük bir artış anlamına geliyor. Fail profili ise dikkat çekici: Olaylara karışanların yüzde 93’ü erkek. Neredeyse yarısı 21 yaşın altındayken, sekizde biri henüz 13 yaşını bile doldurmamış çocuklardan oluşuyor.
İçişleri Bakanı Herbert Reul, bu artışı yalnızca istatistiklerle değil, kültürel dönüşümlerle de açıklıyor: “Bazı gençler için bıçak taşımak, erkeksi davranışların bir sembolü haline geldi.” Şüphelilerin yüzde 55’i Alman vatandaşıyken, yüzde 45’i yabancı kökenli bireylerden oluşuyor.
Psikiyatrist Uyarıyor: Güvensizlik Bıçağa Yöneltiyor
Ulm Üniversitesi Hastanesi’nde çocuk ve ergen psikiyatristi olarak görev yapan Prof. Dr. Marc Allroggen, bıçak taşımanın bazı gençlik alt kültürlerinde statü ve güç sembolü haline geldiğini belirtiyor. Ancak asıl tehlike, kendini güvensiz hisseden ve geçmişte şiddet yaşamış gençlerin korunma amacıyla bıçak taşımasında yatıyor. Allroggen, “Toplumsal dışlanma, kronik stres ve zor yaşam koşulları, gençleri tehlikeli savunma biçimlerine yöneltiyor,” diyor.
Buna ek olarak, toplum genelinde artan tehdit algısı ve sosyal güvensizlik ortamı, bireysel silahlanma eğilimini besliyor.
Essen Örneği: Yeni Güvenlik Konsepti Devrede
Bıçaklı şiddete karşı yalnızca emniyet değil, eğitim sisteminde de önlemler alınıyor. Essen şehri, Temmuz 2025 itibarıyla okullarda kapsamlı bir güvenlik konsepti uygulamaya koydu. Yeni önlemler arasında yetkisiz girişleri engelleyen güvenlik kilitleri, modern alarm sistemleri ve ek güvenlik personeli yer alıyor. Ancak fiziksel önlemler kadar pedagojik yaklaşımlar da önem kazanıyor.
Essen Eğitim Müdürü Muchtar Al Ghusain, “Öğrencilerimizin kendilerini yeniden güvende hissetmelerini istiyoruz,” diyerek yeni sistemin hem maddi hem de sosyal yönünü vurguluyor.
Okul Müdürü: “Demokrasiyi Öğretmeliyiz”
Gustav Heinemann Gesamtschule Müdürü Lukas Rüenauver ise çözümün temelinde eğitimin yattığını düşünüyor: “Öğrencilere demokratik davranışı öğretmek zorundayız. Fikir ayrılıklarını tartışarak çözmeyi, karşısındakini dinlemeyi... Yumruk atmak ya da bıçağa sarılmak yerine konuşabilmeyi öğrenmeliler.”
Almanya’daki birçok öğretmen, polis ve yerel yönetici, okulların güvenli, şiddetten arınmış alanlar olarak kalması için yoğun çaba harcıyor. Amaç, çocukların savunma için bıçak taşımayı bir seçenek olarak görmesini engellemek. Bunun için yalnızca yasalar değil; anlayış, eğitim ve toplumsal dayanışma da devreye girmeli.