Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak isteyen yetkililer, özellikle kırsal bölgelerde sınıf mevcudiyetinin yüzde 60’a kadar düştüğünü belirtiyor. Bu kapsamda geliştirilen “Öğrenme Dünyası” adlı proje, hem öğrenciler hem de öğretmenler için dijital çözümler sunuyor.
Tangerhütte’deki Wilhelm Wundt Topluluk Okulu Müdürü Patrick Groß, “Sadece günü kurtarıyoruz,” diyerek mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Groß’a göre, yaşadıkları yere göre daha az eğitim fırsatına sahip çocuklar için dijital araçlar kritik önem taşıyor.
Yapay Zeka Sınıflarda
5. sınıf matematik dersinde öğretmen, derse uzaktan bağlanıyor. Öğrenciler, tabletleri üzerinden uzunluk ve alan ölçüleriyle ilgili eğlenceli egzersizler yapıyor. Yapay zeka destekli yazılım, öğrencilere anında geri bildirim sağlıyor. 11 yaşındaki Miriam, “Hata hemen gösteriliyor, öğretmeni beklemek zorunda kalmıyoruz,” diyerek sistemin faydasını özetliyor.
Sınıfta görevli bir öğretim asistanı, teknik sorunlarda öğrencilere yardımcı oluyor. Özyönetimli öğrenme anlayışı, derslerin temelini oluşturuyor. Böylece öğrenciler, bireysel hızlarına göre öğrenebiliyor.
Eğitimde Bütünsel Yaklaşım
Eyalet Eğitim Bakanı Eva Feußner’e göre “Öğrenme Dünyası”, sadece teknolojik değil, pedagojik olarak da bütüncül bir yaklaşımı temsil ediyor. Feußner, öğrencilerden öğretmenlere kadar tüm aktörlerin ihtiyaçlarının dikkate alındığını belirtiyor.
Uzun süreli devamsızlık yaşayan öğrenciler için de dijital bir çözüm mevcut: AV1 adlı avatar robot, uzaktan kontrol edilerek sınıf ortamına bağlanabiliyor. Böylece öğrenci sosyal açıdan dışlanmadan derslere katılmaya devam edebiliyor.
“Yapay Zeka Öğretmenin Yerini Alamaz”
Yapay zekanın sunduğu destek öğretmenleri rahatlatıyor. Eğitim materyalleri, görseller, sınav düzeltmeleri artık yapay zeka ile hazırlanabiliyor. Ancak dijital eğitim uzmanı Prof. Julia Knopf, bu araçların yalnızca eğitilmiş öğretmenler tarafından etkili kullanılabileceğini vurguluyor: “Yapay zeka dersleri farklılaştırarak destekleyebilir ama öğretmenin yerini alamaz.”
Eğitim Kurslarına Katılım Düşük
Projeye yönelik ilgi sınırlı. Eyalet Öğretmenler Birliği’nden Kerstin Hinz’e göre öğretmenler, yüksek iş yükü nedeniyle yeni uygulamalara açık değil. Dijital uzman Knopf ise çözümün daha esnek eğitim sisteminde yattığını düşünüyor. “Tıpkı akıllı bileklikler gibi, eğitim de kısa ve kişiye özel modüllerle zamandan ve mekândan bağımsız hale gelmeli,” diyor.
2027’ye kadar sürmesi planlanan proje kapsamında, tüm okullarda dijital dönüşümün yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ancak bunun için hem teknik altyapı hem de öğretmen motivasyonu kritik önem taşıyor.
