Bu karar, federal hükümetin sıkılaştırılmış sınır politikaları açısından dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Gönderme Kararı Hukuka Aykırı Bulundu
Frankfurt (Oder) tren istasyonunda 9 Mayıs’ta durdurulan üç Somalili başvurucu, Almanya’ya iltica talebinde bulunmalarına rağmen Federal Polis tarafından Polonya’ya geri gönderilmişti. Polis, Polonya’nın güvenli üçüncü ülke statüsünde olduğunu ileri sürerek bu işlemi gerçekleştirmişti.
Ancak mahkeme, bu gerekçeyi yetersiz bularak geri gönderme işleminin Avrupa hukukuna aykırı olduğuna karar verdi. Yargılamada, “Alman topraklarında iltica başvurusu yapan kişilerin, başvurudan sorumlu ülkenin tespiti için Dublin prosedürü işletilmeden sınır dışı edilemeyeceği” vurgulandı.
TFEU’nun 72. Maddesi Geçerli Sayılmadı
İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in başvurduğu Avrupa Birliği’nin İşleyişine İlişkin Antlaşma'nın 72. maddesi — kamu güvenliğini tehdit eden durumlarda olağan uygulamalardan sapmaya izin veren düzenleme — bu davada dikkate alınmadı. Mahkeme, kamu güvenliğini tehdit edecek somut bir durumun söz konusu olmadığına kanaat getirdi.
Sınır Politikalarında Baskı Artabilir
Karar yalnızca üç başvurucuyu kapsayan geçici bir tedbir niteliğinde olsa da, yargının ret politikalarına yaklaşımı açısından bir dönüm noktası olarak görülüyor. Diğer idari mahkemelerin de benzer görüşler benimsemesi halinde, federal hükümetin sınır politikaları üzerindeki hukuki baskı artabilir.
İltica hukuku uzmanı Prof. Daniel Thym, mevcut gerekçelerin yetersizliğine dikkat çekerek, “Federal Polis ret kararlarını daha sağlam temellere oturtmalı. Aksi halde mahkemeler benzer kararlar almaya devam edecektir” dedi. Ayrıca, TFEU’nun 72. maddesine dair bağlayıcı bir yorumun henüz yapılmadığına işaret etti.
Avrupa Adalet Divanı’na Gidiş Mümkün
Karar özet yargılama çerçevesinde verildiği için esas davada farklı bir sonuca varılması mümkün. Ancak dava Avrupa Birliği düzenlemelerini ilgilendirdiğinden, Berlin İdari Mahkemesi dosyayı Avrupa Adalet Divanı’na (ECJ) taşıyabilirdi. Gelecekte benzer dosyaların ECJ’ye gönderilmesiyle, istisnai durumlara ilişkin kurallar daha net bir çerçeveye oturtulabilir.
Karar Siyasi Tepkileri de Beraberinde Getirdi
Kararı destekleyen insan hakları örgütü Pro Asyl, gelişmeyi “Avrupa hukukuna saygı çağrısı” olarak yorumladı. Açıklamada, “Sığınmacıların keyfi şekilde geri çevrilmesi uygulaması derhal durdurulmalı. İçişleri Bakanı’nın tek taraflı politikaları hem hukuk hem diplomasi açısından sorunlu” ifadelerine yer verildi.
Öte yandan, İçişleri Bakanı Dobrindt karardan etkilenmiş görünmüyor. Bakanlık, “ret uygulamasına devam edileceğini ve mevcut yasal dayanağın geçerli olduğunu” bildirdi.
Şimdilik federal hükümetin politikası değişmiş değil. Ancak başvurucular esas davayı da kazanırsa ve diğer mahkemeler benzer yönde kararlar alırsa, Almanya’nın sınır politikalarında önemli bir dönüşüm gündeme gelebilir.