Artan katkı oranları yalnızca doktor muayeneleri ve ilaçlar için değil, aynı zamanda kamu hizmetlerinin finansmanında da kullanılıyor. Bu durum, vatandaşlar arasında büyüyen bir hoşnutsuzluğa yol açıyor.

Emekli Hasta Davayı Mahkemeye Taşıdı

Rheinland-Pfalz'dan 65 yaşındaki Armin Haberkorn, yıl başında sigorta şirketinden aldığı zam bildirimine tepki olarak yasal yollara başvurdu. Haberkorn, “Katkı oranının ortalamanın üzerinde artırılacağı belirtiliyordu. Bu beni çok kızdırdı. Sadece şikâyet etmekle kalmamalı, harekete geçmeliyiz,” diyerek IKK Südwest’e itiraz etti. Ret cevabının ardından Koblenz Sosyal Mahkemesi’nde dava açtı.

VdK Destek Veriyor: “Yük Sadece Sigortalılara Yüklenmemeli”

Almanya’nın en büyük sosyal derneklerinden biri olan VdK da davayı destekliyor. VdK Başkanı Verena Bentele, söz konusu reformların yalnızca sigortalılar için değil, tüm kamu yararına yapıldığını hatırlatarak, “Sigortalı olmayanlara sağlanan hizmetlerin yükü tek başına sağlık sigortası fonlarına bırakılamaz,” dedi.

Sigorta Dışı Hizmetler 60 Milyar Euro’ya Ulaştı

Almanya’daki sağlık sigortası fonları, yalnızca bireysel tedavi masraflarını değil; aynı zamanda genel kamu hizmeti niteliğindeki bazı harcamaları da karşılıyor. Çocukların ve çalışmayan eşlerin ortak sigortası, vatandaşlık geliri sahiplerinin sağlık masrafları ve çocuk hastalık ödeneği bu kapsama giriyor. Leipzig merkezli WIG2 Enstitüsü’ne göre bu hizmetlerin 2023 yılında yasal sağlık sigortasına maliyeti yaklaşık 60 milyar euro oldu. Ancak federal hükümet bu tutarın yalnızca 16,5 milyar euroluk kısmını karşıladı.

Sağlık Fonları: “Bu Maliyetler Devletin Sorumluluğunda”

Berlin İdari Mahkemesi’nden Somalili Sığınmacılar Hakkında Önemli Karar
Berlin İdari Mahkemesi’nden Somalili Sığınmacılar Hakkında Önemli Karar
İçeriği Görüntüle

Yasal Sağlık Sigortası Fonları Derneği Başkanı Ulrike Elsner, “Sigorta dışı hizmetler federal hükümet tarafından tam olarak finanse edilseydi, katkı oranları yüzde 0,5 puan düşebilirdi,” dedi. CDU Sağlık Sözcüsü Simone Borchardt da bu görüşe katılıyor: “Bu devletin sorumluluğundadır ve bu yük vergi gelirleriyle karşılanmalıdır. Bunun hızlıca hayata geçirilmesi gerekiyor.”

Tanım Belirsiz, Sorumluluk Net Değil

En büyük sorunlardan biri, “sigorta dışı hizmetlerin” yasal olarak açık bir tanımının olmaması. Bu nedenle hangi harcamanın bu kapsama girip girmediği konusunda belirsizlik devam ediyor. WIG2 Enstitüsü Başkanı Dennis Häckl, bu durumu politik bir tercih olarak nitelendiriyor: “Net bir tanım olmadığı sürece, sağlık sigortası fonları üzerinden farklı kamu harcamaları yürütmek daha kolay oluyor.”

Gözler Mahkemede: Karar Emsal Niteliği Taşıyabilir

Haberkorn’un açtığı davanın, yasal sağlık sisteminde katkıların nasıl ve neye göre belirlendiği konusunda emsal teşkil etmesi bekleniyor. Gerekirse Federal Sosyal Mahkeme’ye kadar taşınabilecek dava, yasal sağlık sigortasının geleceği açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.