Sağlık Bakanı Nina Warken (CDU), Cenevre'de yaptığı açıklamada, bu desteğin örgütün temel görevlerine odaklanmasını sağlamayı amaçladığını belirtti.
Almanya, nisan ayı başında DSÖ’ye iki milyon avro ek bağışta bulunmuş, şimdi ise bu tutarı on milyon avro daha artırarak uluslararası sağlık politikasındaki aktif rolünü pekiştirmiş oldu. Bu destek, 2024-2025 dönemi için öngörülen yaklaşık 290 milyon avroluk toplam yardımın bir parçasını oluşturuyor.
DSÖ Reformları Ön Planda
Bakan Warken, DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ile yaptığı görüşmede, örgütün reform sürecini ilerletmesinin acil bir gereklilik olduğunu vurguladı. Warken, DSÖ'nün özellikle pandemilere hazırlık, küresel sağlık gözetimi, bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve tıbbi hizmetlere eşit erişim konularına odaklanması gerektiğini dile getirdi.
ABD'nin, eski Başkan Donald Trump'ın talimatıyla örgütten çekilme kararının 2026 başında yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu gelişme, DSÖ’de finansal ve yapısal reformları hızlandırma ihtiyacını doğurdu. Almanya, bu sürece liderlik eden ülkelerden biri olmayı hedefliyor.
Pandemi Anlaşması ile Krizlere Hazırlık
Yeni mali destek, DSÖ’nün yıllık toplantısıyla aynı döneme denk geldi. Toplantıda, gelecekteki sağlık krizlerine daha hazırlıklı olmak amacıyla hazırlanan küresel pandemi anlaşmasının taslağı görüşülüyor. Bu anlaşma, üye ülkelerin sağlık sistemlerini güçlendirmeyi, zoonotik hastalıkların izlenmesini artırmayı ve hızlı müdahale kapasitesini geliştirmeyi amaçlıyor.
Anlaşma kapsamında ayrıca kişisel koruyucu ekipman temini, aşı üretimi ve adil dağıtımı gibi konular da düzenleniyor. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için üye ülkeler tarafından resmi olarak onaylanması gerekiyor.
Almanya’dan Güçlü Küresel Sağlık Mesajı
Cenevre’deki açıklamasında Bakan Warken, “DSÖ’nün reformlarla birlikte temel görevlerine daha etkin bir şekilde odaklanması, küresel sağlığın korunmasında hayati bir adımdır” dedi. ABD'nin desteğini çekmesinin ardından oluşan boşluk karşısında Almanya'nın aldığı inisiyatif, uluslararası sağlık dayanışmasının sürdürülebilirliği açısından önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor.