Warken, azot oksidin eğlence aracı olarak görülmesinin yanlış olduğunu ve bu maddenin ciddi sağlık riskleri taşıdığını vurguladı. Bakan, gülme gazının küçük yaş gruplarına satışının tamamen yasaklanması için en kısa sürede federal kabineye bir yasa taslağı sunacağını açıkladı.
Gülme Gazı Artık Eğlencelik Sayılmayacak
Redaktionsnetzwerk Deutschland’a (RND) konuşan Warken, “Gülme gazı zararsız bir eğlence değil. Özellikle çocuklar ve gençler için ciddi riskler içeriyor,” dedi. Bakan, azot oksidin donmaya bağlı cilt yaralanmalarından bilinç kaybına, kalıcı sinir hasarlarından psikoz gibi ciddi psikiyatrik bozukluklara kadar uzanan geniş bir tehlike yelpazesi sunduğuna dikkat çekti.
Warken’ın açıklamaları, selefi Karl Lauterbach’ın (SPD) döneminde gündeme gelen ancak hayata geçirilemeyen düzenlemeleri yeniden masaya getirdiğini gösteriyor. Lauterbach da bu maddelere karşı benzer önlemler alınmasını savunmuştu.
Satış Kanalları Kapatılacak
Yeni düzenlemeler kapsamında azot oksidin yalnızca çocuklara değil, genel olarak bireylere otomatik makinelerden ya da posta yoluyla satışının da yasaklanması öngörülüyor. Warken, “Bu maddenin kolay erişilebilir olması, kullanım risklerini katlıyor. Bu nedenle satış kanallarının sıkı şekilde denetlenmesi şart,” şeklinde konuştu.
Nakavt Damlaları da Hedefte
Bakan Warken yalnızca gülme gazı değil, kamuoyunda “nakavt damlaları” olarak bilinen kimyasallarla ilgili de yasal düzenleme hazırlığında. Endüstriyel kimyasalların cinsel saldırılarda uyuşturucu olarak kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirten Bakan, bu maddelerin ticareti ve dağıtımının suç kapsamına alınacağını söyledi. Warken, “Artık bu kimyasalların tecavüz ilacı olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Polis Verilerine Göre 2023’te 11 Ölüm
Almanya Uyuşturucu ve Bağımlılık İzleme Merkezi’nin verilerine göre, azot oksit kullanımı gençler arasında artan bir trend gösteriyor. 2023 yılı içerisinde polis, azot oksit kaynaklı 11 ölüm vakası kayda geçti. Bu durum, söz konusu maddenin kamu sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Koalisyon hükümeti (CDU, CSU, SPD) ise koalisyon protokolünde “özellikle çocukları ve gençleri günlük yaşamda karşılaşabilecekleri bağımlılık risklerinden koruyacak önleyici tedbirler” alma sözü vermişti. Warken’in önerdiği yasal düzenlemeler, bu hedefin ilk somut adımları arasında yer alıyor.