Seçimlerin ardından gelen hayal kırıklığı, tutulmayan vaatler ve kamuoyu yoklamalarında yaşanan düşüş, Merz’in siyasi kariyerinde kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor.

Almanya’nın içinde bulunduğu ekonomik durgunluk, seçmende ciddi bir değişim arzusunu doğurmuştu. Trafik ışığı koalisyonunun çöküşü, seçmen için bir umut kapısı araladı. O günlerde Birlik Partisi'nin kampanyası, neredeyse tamamen Friedrich Merz’in liderliğinde şekillendi. Merz, ekonomik konulardaki tecrübesiyle dikkat çeken, belki geniş kitlelerce sevilen bir figür olmasa da, kriz dönemlerinde aranan bir isim olarak öne çıktı. Ancak beklenen değişim gerçekleşmedi.

Koalisyonun sonlandığı 23 Şubat'ta Birlik Partisi birinci parti oldu. Merz, Almanya’nın yeni şansölyesi olma yolunda ilerlerken kamuoyu umutla doluydu. Ancak yalnızca iki ay sonra hem kampanya sürecinde verdiği birçok sözün arkasında durmaması hem de AfD’nin oy oranlarını hızla artırması, tabloyu tersine çevirdi.

Kritik Dönemeç: 7 Kasım Sabahı

Tarih 7 Kasım 2024. Saat sabahın erken saatleri. Friedrich Merz, Berlin'deki Reichstag binasındaki küçük ofisinde en yakın ekibiyle bir araya geldi. Bir gün önce trafik ışığı koalisyonunun resmen sona erdiği açıklanmıştı. Yanında Thorsten Frei, Alexander Dobrindt, özel kalemi ve basın sözcüsü bulunuyordu. Merz, bu tarihi anı bir dönüm noktası olarak karşıladı. Parlamento grubuna yaptığı ilk konuşmada duygularını şöyle dile getirdi: "Almanya için ne güzel bir gün. Bu hükümetle yaşadığım siyasi işkencenin sona ermesi, bir nebze olsun içimi rahatlattı. Ancak bu bir zafer hissi değil."

O sabah yaşanan küçük bir ayrıntı, Merz’in liderliğine duyulan ilgiyi açıkça ortaya koyuyordu. Asansöre binmeye çalışan milletvekillerinin yoğun ilgisi nedeniyle kapı sürekli kapanıp açılıyordu. Merz ise gülerek, "Hadi, gelin hep birlikte çıkalım," diyordu. Herkes, geleceğin şansölyesiyle aynı karede yer almak istiyordu.

Kampanyanın Kalbi: "Öne Geri Dön" Sloganı

Kasım ayının sonlarında Merz, seçim kampanyasının tonunu belirleyecek önemli bir adım attı. CDU üyelerine hitap edeceği bir tanıtım videosu için kamera karşısına geçti. "Öne geri dön" sloganı etrafında şekillenen metin, kelime kelime özenle yazılmıştı. Merz, teleprompterdan okurken metindeki eksiklikleri fark etti. Özellikle "yaratılışın korunması" ifadesinin kullanılmaması dikkatini çekti. "Bu gözden kaçmayacaktır," diyerek videonun yeniden çekilmesini istedi. Kendi ifadesiyle metne şu cümleyi ekledi: "Ve en azından yaratılışımızın korunması için." Üçüncü çekim kabul gördü, ancak Merz yine de memnun değildi. "Metinde hâlâ yazım hataları var," diye yakındı. Her ne kadar bu kusurlar izleyicinin gözünden kaçacak olsa da, Merz’in mükemmeliyetçiliği dikkat çekiyordu.

Stegner: SPD’nin Yeniden Yapılanması “Gerçek Bir Sanat Eseri”
Stegner: SPD’nin Yeniden Yapılanması “Gerçek Bir Sanat Eseri”
İçeriği Görüntüle

Seçim Gecesi: Beklentiler ve Gerçekler

Seçim günü geldiğinde saat 16.00 itibarıyla ilk sonuçlar Merz’in eline ulaştı. Şansölye adayının yüzüne yansıyan hayal kırıklığı, sonucun bir zafer değil, karmaşık bir tablo olduğunu işaret ediyordu. Yüzde 30 hedefi hâlâ telaffuz edilse de rakamlar bunu doğrulamıyordu. Genel Sekreter Carsten Linnemann ile yapılan acil toplantıda, kampanya boyunca verilen emeklerin karşılık bulmadığı duygusu öne çıktı. Linnemann’ın ifadesiyle, “Sonuçlar, zemini ayaklarımızın altından çekti.”

Akşam saat 18.00’de ise Merz yalnızca birkaç yakın çalışma arkadaşıyla birlikte televizyon karşısına geçti. Birlik Partisi’nin yüzde 29’da kalması, zafer havasını gölgeledi. Ancak Merz yine de kararlılığını korudu. "Seçimi kazandık," diyerek CDU/CSU yürütme kurulunu motive etmeye çalıştı. Parti içinde hâlâ umut vardı: Belki de yeni hükümet, tek bir koalisyon ortağıyla kurulabilirdi.

Kırılan Vaatler, Sarsılan Güven

Seçimlerin ardından Merz’in tavrı, kampanya süresince verdiği sözlerle örtüşmedi. SPD ile yürütülen ilk görüşmelerde, Merz birçok vaatten geri adım attı. Savunma bütçesindeki sınırsız borçlanma ve 500 milyar dolarlık altyapı fonu önerilerine onay verdi. Bu adımlar, özellikle CDU içindeki muhafazakâr kanat tarafından tepkiyle karşılandı.

Bir röportajında Merz, bu değişiklikleri gerekçelendirmeye çalıştı: "Özel bir altyapı fonu olmaksızın Anayasa’da değişiklik yapmak benim için yeterli. Yalnızca orduya yatırım yapmakla yetinemeyiz, halkın da ihtiyaçlarını gözetmeliyiz." Bu açıklama, liderliğinin pragmatik mi yoksa ilkelerinden ödün veren bir çizgide mi olduğu sorusunu gündeme taşıdı.

Merz’in Önündeki Zorluklar

Friedrich Merz’in şansölyelik yolculuğu, sadece bir seçim kampanyasından ibaret değil. Verilen sözlerin arkasında durmak, hem kamuoyunun hem de partinin güvenini kazanmak açısından belirleyici olacak. CDU içindeki destek hâlâ güçlü olsa da, artan eleştiriler ve kamuoyundaki dalgalanmalar, Merz’in siyasi geleceğini belirsiz kılıyor.

Kampanya sloganında vurgulanan "öne geri dönmek", sadece nostaljik bir çağrı değil; aynı zamanda siyasi sorumluluğun ve tutarlılığın bir taahhüdü. Şimdi gözler, Merz’in bu taahhütleri nasıl yerine getireceğinde.