Yeni bir araştırma, Almanya’da bölgesel eşitsizliklerin gençlerin hayatına nasıl yansıdığını ortaya koyuyor.

Almanya'da çocukların ve gençlerin yaşam fırsatları, bulundukları bölgeye göre büyük farklılık gösteriyor. Pazartesi günü sunulan “Çocuklar ve Gençler İçin Katılım Atlası”, eğitim olanaklarından boş zaman etkinliklerine, sağlık hizmetlerinden altyapıya kadar birçok alanda ciddi eşitsizlikler bulunduğunu gösterdi.

Araştırmaya göre gençlerin beklentileri ise ortak: Boş zaman faaliyetlerine erişim, kendi hayatları üzerinde söz sahibi olma ve aktif katılım imkânı. Gençler, nerede yaşarlarsa yaşasınlar, daha fazla özgürlük ve söz hakkı istiyor.

SPD’nin Yeni Genel Sekreteri Tim Klüssendorf Oldu
SPD’nin Yeni Genel Sekreteri Tim Klüssendorf Oldu
İçeriği Görüntüle

Kuzey-Güney, Şehir-Kırsal Uçurumu

Katılım Atlası’na göre, çocuk yoksulluğu ve genç işsizliği Ruhr bölgesindeki büyük şehirlerde, Schleswig-Holstein'da ve Aşağı Saksonya'nın kuzeyinde yaygın. Örneğin 2022’de Duisburg, Bremerhaven ve Gelsenkirchen’de çocukların dörtte birinden fazlası devlet yardımı alan ailelerde büyürken; Bavyera’daki Biberach, Neu-Ulm ve Oberallgäu gibi bölgelerde bu oran yüzde 5’in altında kaldı.

Eğitim alanında da farklar dikkat çekiyor. Saksonya-Anhalt eyaletindeki Stendal'da gençlerin yüzde 15'i diplomasız okuldan ayrılırken, Münih'te bu oran sadece yüzde 3.

Kentsel alanlardaki gençler gelişmiş toplu taşımadan faydalanabiliyor. Ancak kırsal bölgelerde ulaşım ve dijital altyapı hâlâ yetersiz. Bazı bölgelerde gençlerin hızlı internete erişimi bile sınırlı.

“Gençler Daha Fazla Özgürlük ve Katılım İstiyor”

Alman Çocuk ve Gençlik Vakfı'ndan Johanna Okroi, gençlerin öncelikle özgürlük ve kendi hayatlarını şekillendirme hakkı talep ettiğini belirtti. Bu özgürlük, özellikle finansal olarak bağımsız olabilmeyi de kapsıyor. Okroi, bu nedenle ücretsiz hizmetlerin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Güvenli ulaşım, iyi bisiklet yolları ve toplu taşıma olanakları; özellikle kız çocukları, göçmen kökenliler ve LGBTİ+ gençler için özgürlük ve güvenlik açısından kritik görülüyor.

“Okullar Katılım İçin Anahtar Kurumlar Olmalı”

Araştırmanın yazarları, çocuk ve gençlerin daha fazla dinlenmesi ve karar süreçlerine katılması gerektiğini savunuyor. Okroi, özellikle okul ortamında gençlerin seslerinin yeterince duyulmadığını belirterek, “Okullar henüz keşfedilmemiş bir potansiyele sahip. Gerçek katılımın sağlandığı yerler olabilirler” dedi.

Berlin Enstitüsü’nden Jasper Mönning ise gençlerin toplum içindeki azınlık durumunun, seslerinin duyulmamasına gerekçe olamayacağını belirtti: “Tam aksine, bu seslerin daha güçlü çıkması gerekiyor.”

Araştırmacılara göre, yaşlanan nüfusu dengelemek ve toplumsal dayanıklılığı artırmak için gençlere daha fazla fırsat sunulmalı. Donanımlı bir genç nesil, Almanya’nın geleceği için temel öneme sahip.