Özellikle muhalefet partilerinin sert eleştirileriyle karşı karşıya kalan Merz, hükümet politikalarını savunurken, Almanya’nın Avrupa ile iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Sınır Kontrolleri Gündemde: “Bu Yalnızca Almanya’nın Tercihi Değil”
Merz, Almanya’nın Polonya sınırında başlattığı kontrolleri savunarak, “Maalesef bu önlem gerekli hale geldi ve yalnızca biz değil, başka Avrupa ülkeleri de benzer adımlar atıyor” dedi. Bu uygulamanın geçici olduğunu belirten Şansölye, kalıcı çözümlerin yalnızca Avrupa Birliği düzeyinde mümkün olabileceğini söyledi. Merz, “Yasadışı göçle mücadele ancak birlikte hareket edersek başarılı olabilir. Avrupa dayanışması bu noktada kritik önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Federal Polis’in sahadaki yüküne dikkat çeken Merz, bu baskının uzun vadede sürdürülemez olduğunu vurguladı: “Sınır dışı uygulamaları geçici bir tedbirdir. Bu sistemle uzun süre devam edemeyiz.”
İklim Politikası: “Almanya’nın Çabaları Tek Başına Yeterli Değil”
İklim politikalarına dair gelen sorulara da yanıt veren Merz, Almanya’nın tek başına iklim felaketlerini durduramayacağını ifade etti. “Yarın tüm Almanya iklim nötr hale gelse bile, dünyada ne bir sel felaketi ne de bir orman yangını daha az olacak” dedi. Thüringen ve Saksonya’daki son yangınlar ile ABD'nin Teksas eyaletinde yaşanan sel felaketine atıfta bulunan Merz, küresel iş birliğinin zorunluluğuna dikkat çekti.
Almanya’nın dünya nüfusunun yalnızca yüzde birini oluşturduğunu ve küresel karbon salımının yüzde ikisinden sorumlu olduğunu hatırlatan Merz, Paris İklim Anlaşması hedeflerine bağlılıklarını yineledi. “Sanayi öncesi seviyelere göre sıcaklık artışını 1,5 ila 2 santigrat derece ile sınırlamak istiyoruz. Bu hedefler koalisyon sözleşmemizde açıkça yer alıyor ve biz bu taahhütlerin arkasındayız” dedi.
Jens Spahn’a Destek: “Değerlendirmesine Güvenim Tam”
Başbakan Merz, eski Sağlık Bakanı Jens Spahn’a yönelik eleştirileri de reddetti. Spahn’ın pandemi dönemindeki maske alımlarıyla ilgili hazırlanan soruşturma raporuna karşı çıktı ve Spahn’ın beyanlarının doğruluğuna güvendiğini belirtti. “Olaylara dair yaptığı değerlendirmelerin arkasındayım” diyen Merz, soruşturmayı yürüten Maliye Bakanlığı Müsteşarı Margaretha Sudhof’un raporuna bir kez daha tepki gösterdi.
Orta Doğu Meselesi: “İsrail’in Meşruiyeti Sorgulanamaz”
Soru-cevap oturumunda Orta Doğu’daki gelişmeler de gündeme geldi. Merz, hukuk çevrelerinin eleştirilerine karşın, İsrail’in İran’daki askeri hedeflere yönelik saldırılarını uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendirmediğini söyledi. “Bugün İsrail’in yaptığı müdahalelerin uluslararası hukuk açısından meşru ve yasal olduğuna dair herhangi bir şüphem yok” ifadelerini kullanan Merz, önceki açıklamalarına kıyasla daha net bir duruş sergiledi.
İsrail’in 13 Haziran’da İran’daki nükleer tesislere, askeri liderliğe ve bilim insanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılara değinen Merz, bu tür eylemlerin her zaman meşruiyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Saldırıların önleyici nitelikte olduğunun hukuken savunulabileceğini ifade eden Merz, “Bu yalnızca olasılıklardan biri, ama dikkate alınmalı” dedi.