Münih’te restore edilerek yeniden açılışı yapılan tarihi sinagogda yaptığı konuşmada Merz, Nazi döneminde Yahudilere karşı işlenen suçları anımsatırken duygusal anlar yaşadı. Başbakan, Almanya’nın geçmişteki ağır sorumluluklarını hatırlatarak “bir daha asla” sözünü yalnızca tarihsel bir ifade değil, aynı zamanda bugünün siyasetinde yerine getirilmesi gereken bir görev olarak niteledi.

“Bir Daha Asla” Sözü Siyasi Bir Görevdir

Konuşmasına gözyaşlarını tutmakta zorlanarak başlayan Merz, Almanya’da antisemitizmin yeniden yükselişe geçmesinden duyduğu derin rahatsızlığı dile getirdi. “Size bundan ne kadar utandığımı söylemek istiyorum” diyen Merz, hem bir Alman vatandaşı hem de savaş sonrası kuşağın bir temsilcisi olarak Yahudi karşıtlığını toplumsal hafızada silinmez bir yara olarak gördüğünü vurguladı. Başbakan, “Bir daha asla sözüyle büyüdük. Bu, yalnızca geçmişi hatırlamak için değil, geleceği güvence altına almak için verilen bir söz olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Göç ve Antisemitizm Tartışması

Merz, Almanya’daki antisemitizm dalgasını yalnızca aşırı sağcı hareketlerle sınırlı görmediğini de belirtti. Konuşmasında özellikle son yıllarda Almanya’ya gelen göçmenlerin bir kısmına dikkat çekti. “Uzun süredir göz yumduğumuz bir gerçek var. Bazı insanlar, antisemitizmin neredeyse bir devlet politikası olarak öğretildiği, İsrail nefretinin çocuk yaşta benimsendiği ülkelerden buraya geliyor. Bu durum, toplumumuz için büyük bir sınamadır” sözleriyle Merz, tartışmalı ancak sert bir çıkış yaptı.

Başbakan’ın bu açıklamaları, Almanya’da göç politikaları ve entegrasyon tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Eleştirmenler, antisemitizmle mücadelede göçmenleri işaret etmenin tehlikeli bir genelleme olduğu uyarısında bulunurken, destekçileri ise sorunun kökenine dikkat çekmenin önemine işaret ediyor.

“Yahudi Yaşamı Korkusuzca Sürebilmeli”

İtalya, Kuzey Akımı Sabotaj Zanlısını Almanya’ya Verecek
İtalya, Kuzey Akımı Sabotaj Zanlısını Almanya’ya Verecek
İçeriği Görüntüle

Merz, konuşmasının sonunda Almanya’daki Yahudi toplumu için umut dolu bir mesaj verdi. Ülkedeki sinagogların hâlen yoğun polis koruması altında bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirten Başbakan, “Yahudi yaşamının bir gün polis korumasına ihtiyaç duymadan, özgürce ve güven içinde devam etmesini diliyorum” dedi.

Federal hükümet adına konuştuğunu vurgulayan Merz, “Almanya’daki her türlü eski ve yeni antisemitizme savaş açıyorum. Bu, yalnızca siyasi bir taahhüt değil, demokrasimizi, özgürlüğümüzü ve insan onurunu korumak için yerine getirmemiz gereken bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.

Toplumda Geniş Yankı

Merz’in sözleri, yalnızca açılış töreninde bulunan davetliler arasında değil, Almanya genelinde de geniş yankı uyandırdı. Siyasetçiler, dini liderler ve sivil toplum temsilcileri, Başbakan’ın çıkışını basın özgürlüğü, hoşgörü ve demokratik değerlerin korunması açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Bununla birlikte, göçmenleri işaret eden söylemlerinin toplumda yeni tartışmalara yol açabileceği de şimdiden öngörülüyor.

Uzmanlara göre Merz’in mesajı, Almanya’nın tarihsel sorumluluklarını yeniden hatırlatırken, aynı zamanda günümüzde antisemitizmle mücadelede daha somut politikaların devreye sokulması gerektiğini ortaya koyuyor.