Almanya

Öğretmenler Üzerindeki En Büyük Yük Öğrenci Davranışları

Almanya'da öğretmenler giderek daha fazla stres altında. Öğretmenler özellikle yapay zeka araçları ile başa çıkmakta güçlük çekiyor.

Yapay zekâ araçlarıyla başa çıkma zorlukları ve yoğun iş yükü gündemin üst sıralarında yer alsa da, en büyük sorun öğrencilerin sınıf içi davranışları. Stuttgart merkezli Robert Bosch Vakfı'nın yayımladığı Alman Okul Barometresi araştırmasına göre, öğretmenlerin eğitim ortamındaki temel stres kaynağı, sınıf disiplini ve öğrenci tutumları.

Öğrencilerden Gelen Baskı Artıyor

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 42’si, öğrencilerin davranışlarını günlük iş yaşamlarının en büyük zorluğu olarak tanımlıyor. Bu oran, geçen yılki yüzde 35’lik orana göre belirgin bir artışa işaret ediyor. Özellikle Hauptschule, Realschule ve Gesamtschule gibi orta öğretim düzeyinde görev yapan öğretmenler bu durumdan ciddi şekilde etkileniyor.

İkinci sırada ise yüzde 34 ile yüksek iş yükü ve sürekli zaman baskısı geliyor. 2023’te bu oran yüzde 28 idi. Buna rağmen, öğretmenlerin yüzde 84’ü mesleğinden, yüzde 90’ı ise çalıştığı okuldan genel olarak memnun olduğunu ifade ediyor.

Yapay Zekâya Temkinli Yaklaşım

Ankete göre öğretmenlerin büyük bir kısmı, yapay zekâ araçlarının eğitimdeki yerinden emin değil. Katılımcıların yüzde 62’si, ChatGPT gibi yapay zekâ uygulamalarını kullanma konusunda kararsız. Yüzde 50'den fazlası bu araçları ayda bir kereden az kullanıyor, üçte biri ise tamamen uzak duruyor.

Yapay zekâ kullanan öğretmenler ise bu teknolojiyi ağırlıklı olarak ödev üretimi ve ders planlama gibi destekleyici amaçlarla tercih ediyor.

Olumsuz Etkiler Endişe Yaratıyor

Yapay zekânın öğrenciler üzerindeki etkisi konusunda öğretmenler oldukça eleştirel. Yapay zekâ araçlarını kullanan öğretmenlerin yüzde 62’si, bunun sosyal ve iletişim becerileri üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor. Benzer endişeler eleştirel düşünme yetisinin zayıflayabileceği yönünde. Bununla birlikte, öğretmenlerin yüzde 65’i yapay zekânın bireysel öğrenme ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilme potansiyelini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.

Eğitimde Demokrasi ve Bilgi Açığı

Bu yıl ilk kez, öğretmenlerin demokratik eğitim anlayışına bakışları da değerlendirildi. Sonuçlara göre, yüzde 54’lük kesim bu alanda daha fazla çaba gerektiğine inanıyor. Ancak en büyük engel olarak yüzde 77 oranıyla ders saatlerinin yetersizliği gösteriliyor. Ayrıca, öğretmenlerin yüzde 45’i meslektaşları arasında yeterli uzman bilgi birikiminin bulunmadığını belirtiyor.

Uzmanlardan Sistematik Eğitim Çağrısı

Robert Bosch Vakfı’ndan Dagmar Wolf, dijital araçların öğrencilerin yaşamında kalıcı hale geldiğini vurguluyor:

“ChatGPT ve benzeri uygulamalar artık öğrencilerin günlük yaşamının ayrılmaz bir parçası. Yasaklarla bu araçları sınıf dışına itmeyi başaramayız.”

Wolf, öğretmenlerin bu teknolojilerle doğrudan deneyim kazanması ve sınıf içinde yapay zekânın nasıl sorumlu bir şekilde kullanılabileceğine dair sistematik eğitim alması gerektiğini belirtiyor. Çünkü yalnızca bu yolla öğrenciler, yapay zekâyı bilinçli, etik ve düşünceli biçimde kullanmayı öğrenebilirler.