Bilim insanları, bu tarihi keşfin günümüz iklim krizine dair kritik bilgiler sağlayabileceğini umut ediyor.

Yıllar süren hazırlık sürecinin ardından -35 santigrat dereceye kadar düşen dondurucu sıcaklıklarda yürütülen çalışmalar, bilim dünyası açısından tarihi bir başarıya dönüştü. Uluslararası araştırma ekipleri, Antarktika buz tabakasının 2.800 metre derinliğine inerek bugüne dek elde edilen en eski ve kesintisiz buz çekirdeğini çıkarmayı başardı. Bu çekirdeğin, Dünya’nın atmosferik geçmişine dair bugüne kadar elde edilmiş en kapsamlı veri setini sunması bekleniyor.

Buzun İçindeki Hava Kabarcıkları İklim Arşivi Niteliğinde

Alfred Wegener Enstitüsü (AWI) buzulbilimcilerinden Dr. Maria Hörhold, buz çekirdeğinin bilimsel değerine dikkat çekerek, “Buz çekirdekleri, Dünya’nın iklim tarihini içinde barındıran doğal arşivlerdir. Bu çekirdek sayesinde geçmiş atmosferdeki sera gazı miktarlarını doğrudan ölçebileceğiz” dedi. Buzun içinde hapsolmuş mikroskobik hava kabarcıkları, özellikle karbondioksit (CO₂) gibi sera gazlarının tarihsel düzeylerini inceleme imkânı sunuyor.

Bilim insanları, bu verilerin, karbon döngüsü ile küresel sıcaklıklar arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamaya katkı sağlayacağını ve gelecekteki iklim değişikliği senaryolarının daha isabetli öngörülmesine zemin hazırlayacağını belirtiyor.

Geçmişten Geleceğe: İklim Döngülerinin Şifresi Çözülüyor

Geçmişte elde edilen buz çekirdeği kayıtları, Dünya’da sıcak ve soğuk dönemlerin yaklaşık 100.000 yıllık döngülerle birbirini takip ettiğini göstermişti. Ancak bilim insanları, daha da eski dönemlere gidildiğinde bu döngünün yaklaşık 40.000 yılda bir gerçekleştiğini tespit etti. Bu önemli değişikliğin nedenini hâlâ tam olarak açıklayamayan araştırmacılar, yeni çekirdeğin bu soruya yanıt verebileceğini düşünüyor.

Dr. Hörhold, Alman kamu yayıncısı DW’ye yaptığı açıklamada, “Bu döngü değişimi, muhtemelen Dünya’nın Güneş’e göre konumu gibi doğal faktörlerle ilgili. Ancak yaklaşık 1,5 milyon yıl önce neden 40.000 yıllık iklim döngüsünden 100.000 yıllık döngüye geçildiğini henüz kimse bilmiyor” ifadelerini kullandı.

İngiliz Antarktika Araştırması’ndan Dr. Liz Thomas ise, buz çekirdeği sayesinde bu değişimin nedenlerini çözmeyi ve iklim modellerini daha güvenilir hale getirmeyi amaçladıklarını belirtti. Thomas, “Dünya’da atmosferin bu denli uzun süre kayıt altına alındığı başka bir yer yok. Bu da Antarktika’yı iklim araştırmaları için benzersiz kılıyor” dedi.

Günümüzde CO₂ Seviyesi Tarihi Zirvede

Araştırmacılar, Dünya tarihinde daha soğuk dönemlerde CO₂ seviyelerinin daha düşük olduğunu, sıcak dönemlerde ise bu gazların atmosferde birikerek gezegenin ısısını hapsettiğini biliyor. Ancak elde edilen ilk bulgulara göre, günümüzdeki CO₂ konsantrasyonu, geçmişteki sıcak dönemleri bile geride bırakmış durumda.

Dr. Thomas, “Buz çekirdeğini inceleyerek iklim sisteminin iç dinamiklerini, atmosferik desenlerin birbirine nasıl etki ettiğini ve buz tabakalarının deniz seviyesi ile nasıl ilişkilendiğini daha iyi anlayabileceğiz” dedi. Mevcut yüksek sera gazı seviyelerinin, sanayi devriminden bu yana artan fosil yakıt kullanımıyla doğrudan bağlantılı olduğu bir kez daha vurgulandı.

Avrupa Destekli Büyük Bilimsel Sefer: Beyond EPICA Projesi

Bu kapsamlı buz çekirdeği araştırması, Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Beyond EPICA – En Eski Buz” projesi kapsamında yürütülüyor. Proje dahilinde çıkarılan buz örnekleri, bir metre uzunluğundaki parçalar halinde kesilerek Almanya’daki AWI ile İngiltere’deki İngiliz Antarktika Araştırması merkezlerine dağıtıldı. Burada örnekler detaylı analizlere tabi tutulacak.

Ancak Dr. Hörhold, ilk bilimsel sonuçların kamuoyuyla paylaşılmasının en az bir yıl süreceğini, bazı bulguların ise çok daha uzun vadede ortaya çıkabileceğini ifade etti. Buna rağmen, projeye yıllardır emek veren araştırmacılar için buz çekirdeğinin çıkarılması, bilimsel kariyerlerinde dönüm noktası niteliğinde.

Reiche: “Almanya, Çip Üretiminde Atılım Yapmalı”
Reiche: “Almanya, Çip Üretiminde Atılım Yapmalı”
İçeriği Görüntüle

Dr. Hörhold, “Bu bizim için son derece özel bir an. Bu eski buzu elimize aldığımızda, insanlık tarihinin çok öncesine ait bir kaydı tuttuğumuzu bilmek büyük bir onurdu” dedi. Elde edilen veriler, iklim biliminin geleceği açısından eşsiz bir kaynak olarak değerlendiriliyor.